Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2023 hedefleri arasında saydığı Japonlarla Sinop nükleer enerji santrali projesinin durduğunu açıkladı.
Erdoğan, 28-29 Haziran tarihlerinde Japonya’nın Osaka şehrinde yapılacak G20 liderler zirvesine katılmak için yola çıkmadan önce Japonya’nın önde gelen gazetelerinden Nikkei’de 27 Haziran’da yayınlanan mülakatta, projenin başlangıçtaki maliyet tahminlerinin ikiye katlanması üzerine durdurulduğu konusundaki soruya şu yanıtı verdi:
• “Sinop nükleer enerji santrali projesinde arzu edilen noktada değiliz. Japon tarafınca hazırlanan fizibilite çalışması raporu ve maliyet analizi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve diğer gerekli kurumlarımız tarafından ayrıntısıyla incelendi. Hem maliyet, hem de takvim bakımından başlangıçtaki anlaşmamızla uyum içinde olmayan bir tabloyla karşılaştık.
• “Sinop nükleer enerji santralinin arzu ettiğimiz gibi ilerlememesi tabii ki üzücü. Ne var ki, Japonya ile enerji işbirliğimizi sadece nükleer enerji alanıyla sınırlamıyoruz. Japonya ile temiz kömür, yenilenebilir enerji, Ar-Ge çalışmaları, insan kaynakları gelişimi ve ulaştırma gibi çok alanda birlikte çalışabileceğimizi düşünüyoruz.”
Erdoğan’ın bu sözleri, G20 zirvesinin ev sahibi Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile Ekonomik Ortaklık Anlaşması üzerinde konuşması öncesinde Japon şirketleri ile Sinop nükleer enerji santrali projesinin artık “ilerlemediğine” dair ilk üst düzey açıklama oldu. Japon tarafından bir süredir, proje üzerinde çalışmayı bıraktıklarına ve topun artık Türk tarafında olduğuna dair açıklamalar geliyordu.
Japon Mitsubishi ve Hitachi şirketleri arasındaki ortaklığın (MHI) Fransız Areva ile birlikte Sinop’ta nükleer enerji santrali inşa edip işleteceğine dair anlaşma, 2013 Mayıs ayında, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile Japonya Başbakanı Abe arasında imzalanmıştı.
22 milyar dolarlık anlaşma uyarınca, inşaatına 2017’de başlanacak ve tamamlandığında 4,5 GigaWatt enerji üretmesi öngörülen santralin 4 ünitesinden ilki, Cumhuriyetin 100’üncü yılında, 2023’te elektrik üretmeye başlayacaktı. Sinop santralinin, Rusya’nın Mersin, Akkuyu Nükleer Santrali ardından Türkiye’de kurulu ikinci santral olması planlanıyordu.
Ancak 2017’de inşaata başlanması bir yana, fizibilite çalışması dahi tamamlanamadı. Gerçi çevreci örgütler ve Türkiye Mühendis ve Mimar odası (TMMOB) gibi kuruluşlar baştan itibaren projeye karşıydı, etkili protestolar yapılıyordu ama projenin ilerlememesinde daha ağırlıklı neden ekonomikti.
Fransız Areva’nın bağlı olduğu Engie konsorsiyumu, 2016’dan itibaren “maliyetlerin arttığı” uyarısında bulundu. Bunun başlıca nedeni olarak ise Türk lirasının ABD doları ve Avro karşısındaki hızlı değer kaybı gösteriliyordu. TMMOB’a göre, içeriği gizli tutulan anlaşmada, Sinop’ta üretilecek elektriğin dünya ortalamasının üzerinde ve ABD doları cinsinden olması öngörülüyordu. Oysa Japon ortaklığı ve Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ), devletin alım garantisi verdiği 20 yıl boyunca tahsilatı tüketiciden Türk lirası üzerine yapacaktı. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, ayrıca Fransız ATMEA tipi reaktörlerin daha önce hiç kullanılmadığına, ilk defa Sinop’ta deneneceğine dikkat çekiyordu. 2018’de Japon MHI ortaklığı, temel olarak Türk lirasındaki değer kaybı nedeniyle maliyetin, başlangıçta öngörülen 22 milyar doların iki katına, 44 milyar dolara çıktığını açıkladı ve dosyayı bir de Enerji Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının incelemesi üzerine Ankara’ya devretti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinden, Ankara’daki incelemeler sonucunda, Japon-Fransız ortaklığıyla Sinop’ta nükleer santral yapımı projesinin fiilen durdurulduğu anlaşılıyor. Japon gazetesi Nikkei’nin Türkiye ekonomisindeki küçülmeyi sorması üzerine, Erdoğan’ın 23 Haziran İstanbul seçimini de kast ederek, seçim süreciyle birlikte siyasi belirsizliklerin son bulduğunu, Türkiye’nin yapısal reformlarla 2020’den itibaren normal seyrine döneceğini ve bu çerçevede kamu maliyesi ile makroekonomik görünümün yeniden belirleneceğini söylediği bildiriliyor. Japonya seyahatinde Erdoğan’a eşlik eden Hazine ve Maliye Bakanı damadı Berat Albayrak, 8-9 Haziran tarihlerinde yapılan G20 Hazine ve Maliye Bakanları Zirve toplantısına katılmamış, bakanlık yetkilileri Albayrak’ın Erdoğan’ın heyeti içinde Japonya’da olacağını söylemişti.
Bir son not: Erdoğan, 2013’teki anlaşmanın imzalanması sırasında, bu anlaşma karşılığında Japonya Başbakanı Abe’den Tokyo’nun 2020’de Olimpiyat Oyunları adaylığından İstanbul lehine çekilmesini istediğini söyleyerek, başvurunun resmen şehir tarafından yapıldığına işaretle, “Herhalde Tokyo Valisine talimat verecektir” demişti. O talimat muhtemelen hiç gitmedi ki, Erdoğan-Abe görüşmesinden 3 ay kadar sonra, 2013’te yapılan seçimde İstanbul kaybetmiş, 2020 Olimpiyat Oyunlarının Tokyo’da yapılması kararlaştırılmıştı.