Şu anda dünyanın her köşesindeki insanları etkileyen büyük ve öngörülemeyen küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Evlerimize hapsolduk. Şöyle tek başımıza arabamıza atlasak, biraz doğaya kaçsak, insanlardan uzak olsak, yalnız kalsak diye aklımızdan geçiriyoruz ama ne mümkün. Oysaki şehrin bizim dışımızdaki sakinlerine bir bakın, hallerinden ne kadar memnunlar. İstediklerini her zamankinden çok daha özgür bir şekilde yapıyorlar. Sokaklardaki kaldırımlarda çiçekler açtı. Kuşlar seslerini rahatça duyuruyorlar ve hiç olmadıkları kadar da görünür oldular. Adeta şehrin doğal yaşamını sesleriyle pencerelerimizden evlerimize taşıyorlar.
İnsan evde kaldıkça kuşlar şehirlerin yeni hakimi oldu. Şehrin içinde seslerini zor duyduğumuz kuşları rahatlıkla duyar olduk bu günlerde. İnsanlar camlarını açıp kuş sesi dinlemeye başladılar. Sadece yaşadığım şehir olan Ankara’da değil, tüm Türkiye’de hatta tüm dünyada yapıyorlar bu aktiviteyi. Dün evimin penceresinden gördüğüm kuş türlerini Amerika’daki kuş gözlemci arkadaşlarımla paylaşıyordum. Onlar da gördüklerini bana yazıyorlardı. Listede neler mi vardı? Birkaç dakika içinde karşılıklı en az 10 tür yazdık. Ben mesajıma halkalı sinekkapanla başladım, sakayı, floryayı yazdım ve mesajımı büyük baştankarayla bitirdim. Yaşadığımız korana günlerinde şehirler tüm dünyada doğal yaşamlarıyla adeta şenlendi.
Halkalı sinekkapan göçmen bir kuş türü. İçinden geçtiğimiz günlerde biz evdeyiz onlar da yolda. Türkiye üzerinden geçiyorlar, kuzeydeki üreme alanlarına doğru göç ediyorlar. Hani Ankara’da Eymir Gölü’nde falan olsak ve bu türü görsek, hiç bu kadar şaşırmayacağım ama evimin penceresini açıyorum karşıma çıkıveriyor bir anda, şehrin ortasında, şaşırıyorum ister istemez! Düşünsenize, insanlar çekildi evine bu türler de yayıldı şehrin içine.
Sonra, büyük baştankaranın esini bugüne kadar hiç duymadığım berraklıkla işitmeye başlıyorum penceremden. Kendisi dört mevsim görebileceğimiz bir kuş türü. Aynı şekilde yakın akrabası mavi baştankara da daha kısık bir sesle duyuruyor sesini. Tabii, arabalar geçmiyor caddeden, trafik yok denecek kadar az, o her gün yaşadığımız gürültü kirliliği nasıl azaldıysa, şehrin bu güzel sakinleri de tüm öz güvenleriyle ben buradayım diyor. Aslında hep buradalardı, ama duyuramıyorlardı seslerini.
Gördüklerim ve duyduklarım merakımı ve hevesimi o kadar artırıyor ki sabah uyandığımda şöyle apartmanın bahçesine çıkıyorum, caddeye doğru bir kaç adım atıyorum. Şehrin sayısı artan konukları, belki 10 yıldır Ankara’da dağılımını genişleten bir tür, küçük kumru, çift halinde uçuyor önümden. Küçük kumru, büyük baştankara gibi dört mevsim görebileceğimiz bir başka yaygın kuş türümüz.
Eskiden sadece İstanbul’da ve Urfa’da görülebiliyorlardı. Anadolu’da nadir bir kuş türü olarak kabul ediliyorlardı. Artık neredeyse tüm Türkiye’de, her şehirde görülebiliyorlar. Yaygın kuş türleri deyince, serçeleri, güvercinleri unutmayalım. Onlar zaten hemen her yerdelerdi, artık kendilerini da daha yakından hisseder olduk.
Mevsim kuş göçleri bakımından hareketli bir dönem olduğu için, Türkiye’de yaz ziyaretçisi olan türleri de bu günlerde penceremizden duyabiliriz ve hatta görebiliriz. Hele bir de küresel ısınma etkisi var ki, bu türler üreme alanlarına eskisinden daha erken geliyorlar.
Örneğin küçük ak gerdanlı ötleğen, evinizin çevresinde park varsa, kulağınızı biraz açın ve balkondan kuş seslerini dikkat verin. Yüksek olasılıkla bu türü duyacaksınız. Gürültünün azaldığı şehirde ben de buradayım diyecek. Tabi küçük ak gerdanlı ötleğeni düşünürken aklıma gelen bir tür daha var. Henüz Ankara’ya gelmediler, yoldalar. Mayıs ayının başlarında pencerenizden kulak verin bu türe, ismi küçük ak mukallit. Görmesi zor bir tür, fakat bıcır bıcır ötüşüyle şüphesiz kendini hissettirecek. Dilerim kısa zamanda tanışırsınız kendisiyle.
Pencereleri açın, doğayı dikkatle izleyin
Şehirler sessizleştikçe güzelleşiyor. Bu ne anlama geliyor? Bir düşünün… Sera gazlarından, nüfus artışından, biyoçeşitlilik kaybından ve küresel ısınma tehdidinden konuştuğumuz son yıllarda sanırım dünya biraz nefes almak istedi. Bunu avantaja dönüştürüp yaşadığımız bu gezegenin doğasıyla tanışmak için bir adım atalım. Evde kaldığımız günlerde pencerenizi açık bırakıp dışarıya daha sık ve biraz daha dikkatli bakalım. En azından yaşadığınız şehrin doğasını anlamak için bu fırsatı kullanabiliriz. Haydi, durmayın; bu hafta sonu kuşları dinlemek için güzel bir başlangıca vesile olabilir.