MHP lideri Devlet Bahçeli’nin henüz bu konuda resmî açıklaması olmadı. Ancak YetkinReport’a bilgi veren MHP kaynaklarına göre Merkez Bankası Meclisine yapılan son atamadaki muhtemel etkisi üzerine yapılan yayınlar 21 Mayıs günü Genel Merkez’inde ele alındı. Toplantıda bulunan bir kaynağın ifadesine göre Bahçeli, “Benim Sayın Erdoğan’dan, ya da bir hükümet yetkilisinden böyle bir talebim olmadı. Bizim adımıza bunu birisi söylemişse, kimin söylediğini ben de merak ediyorum” dedi.
Bahçeli bu sözlerle Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu yerine geçen Banka Meclisi’ne 18 Mayıs’taki Genel Kurul’da Yapılan atamadan söz ediyordu. Atanan kişi İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu idi. Bu atamanın hem iktisat çevreleri hem de gazetecilerin merakını uyandırmasının sebebi, bir gün önce 17 Mayıs Pazar günü Resmî Gazetede yayınlanan bir kararname olmuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan 62 numaralı kararnameyle, Merkez Bankası Meclisine atanan kişilerin -sadece devlet üniversitelerinde geçerli olmak üzere- öğretim üyeliğini bırakma zorunluluğu kaldırılıyordu.
Tartışma kararname ile başladı
İlk akla gelen, bu kararnamenin devlet idaresinde daha önce de görülen ve Ankara bürokrasi lisanında “şahsa özel” ya da “adrese teslim” denilen türde bir atamaya imkân tanımak amacıyla çıkarıldığıydı. O yüzden gözler 18 Mayıs’taki Merkez Bankası Genel Kuruluna çevrilmişti. Bu noktaya kadar MHP, ya da başka bir kuruluş ya da isim üzerine herhangi bir spekülasyon, ya da yorum yapılmıyordu. Hobikoğlu’nun ataması duyulunca da hem iktisat çevreleri hem gazeteciler araştırmaya koyuldu. Google’a Hobikoğlu’nun ismi yazılınca ilk çıkan sonuçlarda, İstanbul Üniversitesindeki çalışmalarının yanı sıra, 2000 yılından kalan bir haber de vardı. Bu habere göre, o dönem babası MHP Kırşehir Milletvekili Mustafa Haykır’ın kızının evlilik töreninde nikah şahitleri arasında, o dönem Bülent Ecevit başbakanlığındaki üçlü koalisyonun Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli de bulunuyordu.
Bahçeli’nin ise daha birkaç gün önce AK Parti’nin ekonomi politikasını destekleyen, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı ismen öne çıkaran ve CHP’lileri, kendi hükümet ortaklığı döneminde Dünya Bankasından davet edilen Kemal Derviş zihniyetinde olmakla eleştiren bir açıklaması olmuştu. Bunun üzerine Albayrak da Bahçeli’yi arayarak teşekkür etmişti.
Kulislerde iki senaryo yayıldı
Ekonomi kulislerine hâkim yorumcu Uğur Gürses gelişmeleri YetkinReport’a şu şekilde değerlendirmişti: “Kulislerde iki iddia var. Birincisi Prof. Hobikoğlu’nun Merkez Bankası Banka Meclisine “Devlet Bahçeli kontenjanından” atandığı. Diğeriyse atamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından MHP lideri Bahçeli’ye “jest olarak” yapıldığı. Her halükârda atanacak kişinin, arzusunun üniversiteyi bırakmamak olduğunun Ankara’ya iletildiği anlaşılıyor; bir başka seçeneğin de olmadığı. Bunun için de özel bir kararname çıkarılarak düzenlemenin yapıldığı anlaşılıyor.”
21 Mayıstaki siyasi değerlendirme çerçevesinde YetkinReport’ta yayınlanan değerlendirmem de şöyle olmuştu: “Bu atamayı Merkez Bankasında bir bağlantısı olmasını isteyen Bahçeli mi arzu etmişti, yoksa Albayrak’ın bir jesti mi olmuştu? Her halükârda atama, Erdoğan’ın adrese teslim kararnamesiyle mümkün olmuştu.”
İşte aynı gün MHP Genel Merkezinde masaya yatırılan değerlendirmeler arasında bunların da olduğu anlaşılıyor.
Bahçeli istemediyse kim istedi?
MHP kaynaklarına göre, Prof. Elif Haykır Hobikoğlu parti üyesi ya da MHP camiasından değildi. Evet, nikah şahitliğini Bahçeli yapmıştı ama o dönem MHP milletvekili olan babası Mustafa Haykır milletvekilliği ardından aktif siyasetten çekilmişti.
Bahçeli bu nedenle yakın çevresine “Benim Sayın Erdoğan’dan, ya da bir hükümet yetkilisinden böyle bir talebim olmadı. Bizim adımıza bunu birisi söylemişse, kimin söylediğini ben de merak ediyorum” demişti. İkinci cümlenin en az birinci cümle kadar önemli olduğunu söylemek gerekiyor. Bahçeli “ben söylemedim” diyor ama “birisinin” kendisi adına bunu hükümete söylemiş olduğu ihtimalini de, birilerinin özellikle bu kuşkuyu körüklediği ihtimalini de dışlamıyor bu cümledeki vurguya göre.
O zaman şunu da sormak gerekiyor. Prof. Hobikoğlu’nun Merkez bankası yönetimine getirilmesi neden o kadar elzemdir ki, üniversiteye de devamına da imkân tanımak için Cumhurbaşkanı özel kararnameyle Merkez Bankası yasasını delmiştir? Hobikoğlu’nun İ.Ü. İktisat Fakültesi’nde “yenilik iktisadı” dersleri verdiği ayrıca Rektörlük bünyesindeki Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü yaptığı bilgisi var. Ya Hobikoğlu’nun yenilik iktisadı alanındaki çalışmalarının Merkez Bankası için vazgeçilmez ve başka uzman tarafından yürütülemez önemde olduğunu düşünmek gerekiyor, ya da başka değerlendirmelerle Merkez Bankasının Hobikoğlu’nu kaçırmak istemediğini Cumhurbaşkanına duyurduğunu.
Uğur Gürses’in dediği gibi, aslında en büyük haksızlık Elif Haykır Hobikoğlu’na yapılmış oluyor. Bir bilim kadınının adı yaptığı çalışmalarla değil de bir siyasi tartışma çerçevesinde anılıyor.
O durumda da soru ortada: Bahçeli istemediyse, kim istedi bu atamayı ve neden vazgeçilmezdi?