Yeni Şafak gazetesinin 26 Mayıs birinci sayfası görenleri şaşırttı; siyaset ve ekonomi çevrelerinde çokça tartışıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarının en sıkı destekçilerinden olan Yeni Şafak gazetesinin manşetinde iri harflerle “Faiz arttı, döviz yükseldi, enflasyon azdı” cümlesi okunuyordu. Sayfanın üst yarısını olduğu gibi kaplayan diğer başlıklar arasında “Üretim düştü, sanayi duruyor”, “Şirket iflasları
Daha itirafın ne olduğunu bilmeden çoğunuzun “Hayır” dediğini duyar gibiyim. AK Parti’den gelen üst düzey İmamoğlu itirafı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin 19 Mart’ta gözaltına alınıp Silivri Cezaevinde tutulan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu siyaseten devre dışı bırakma kararlılığından döndüreceğini ben de sanmıyorum. Tersine kabak bu itirafı yapanın başında patlayabilir. İtirafın sahibi Nihat Zeybekçi. AK Parti’nin ekonomiden
Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) sürpriz bir kararla politika faizini 350 baz puan artırdı ve yüzde 46’ya yükseltti. Kurul, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltti. Merkez Bankası yazılı açıklamasında faizi (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşı olduğunun bilinmesine
Ekonomist Uğur Gürses İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasıyla başlayan siyasi krizin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki yıl önce başlattığı Orta Vadeli Programı (OVP) bir haftada yıktığını öne sürdü. Gürses, “Son 2 yılda ekonomide tüm ‘kanamayı durdurma’, rezerv biriktirip, absürt kararları tersine çevirerek normalleşme çabasının, aslında yeni absürt, irrasyonel,
İmamoğlu Krizi devam ediyor. Sadece siyasi planda değil, ekonomideki etkileri bakımından da devam ediyor. Rusya-Ukrayna kriziyle meşgul dış yatırımcıların ekranında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasından bu yana Türkiye ışığı yanıp sönmeye başladı. Büyük dış yatırımcılar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e “Sırada ne var?” diye sormaya başladı. Bunun üzeri 25
Son yazımdan bu yana epey süre geçti. Şöyle bitiyordu o yazı: “Peki, 2025? Şikâyetler artıyorken siyaset daha fazla sabır gösterir mi? Yoksa Türkiye yüzde 25-30 düzeyinde bir enflasyonla ve oynak bir büyümeyle yoluna devam etmeye mi çalışır? Öyle yaparsa enflasyon o düzeyde ne kadar kalır? Bir sonraki yazıda ele alacağım.” 2025’te yol almaya başlamışken ve
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 26 Aralık’ta gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, 22 ay aradan sonra ilk kez faiz indirimine giderek politika faizini yüzde 50’den yüzde 47,5’e düşürdü. TCMB Başkanı Fatih Karahan başkanlığında toplanan kurul, 250 baz puanlık indirim kararı aldı. Kurul, operasyonel çerçevede de değişikliğe gitti. Buna göre gecelik vadede borçlanma ve borç
“Enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor.” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu cümleyi dün, 18 Eylül’de Türk Müteahhitler Birliğinin “Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni”ndeki uzunca konuşmasının bir yerinde söyleyip geçti. Daha 9 Eylül’de kabine toplantısı ardından Türkiye’nin kısa sürede enflasyonu düşüreceği ve düşürerek büyüyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanının 18 Eylül’de ki ifadesi tam olarak şöyle:
Bir gece ansızın Hazine ve Maliye Bakanı’nın ya da Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması gibi bir durum gerçekleşmez ve mevcut ‘çok eksik’ ekonomi programı uygulanmaya devam edilirse, enflasyonun 2024 sonunda yüzde 40’a, 2025 ortalarına doğru da yüzde 30’a yaklaşması mümkün. Mümkün olan gerçekleşirse başımıza kuş konmayacak; hala dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerden biri olmaya