İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, birkaç saat sonra Ankara’da görülecek davada, aylardır köpürtülen CHP Kurultayına “mutlak butlan” davasının reddedileceğini biliyor muydu? Bunu bilemeyiz elbette ama tahmin ettiklerini varsayabiliriz. Acaba Ekrem İmamoğlu’nun bir casusluk örgütünün başı olduğu suçlamasıyla, daha Temmuz ayında açtığını söylediği soruşturmayı bu tahminle gündemi kapmak için mi Ankara 42. Asliye hukuk Mahkemesinin ret kararının açıklanmasından
Başlıktaki sözü başka türlü de söyleyebilirsiniz. Örneğin siyasette “Seçimle gitsem, yargıyla gelirim” gibi de söylenebilir; aynı kapıya çıkıyor. Bunun somut örneğine 24 Eylül’de CHP İstanbul İl Kurultayında tanık olduk. Daha önce, 2 Eylül’de CHP’li Özlem Erkan’ın şikayetiyle CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden alarak yerine Gürsel Tekin’i atayan İstanbul 45’inci Asliye Hukuk
Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) 21 Eylül Olağanüstü Kurultayında, kullanılan 917 oydan geçerli 835’inin tümünü alan Özgür Özel yeniden Genel Başkan seçildi. “Darbeye ve Kayyıma hayır” başlığı altında yapılan olağanüstü “güven tazeleme” kurultayı, CHP’ye karşı açılan yargı davalarına karşı güvence arayışıyla toplandı. CHP Kurultayında oy kullanma hakkına sahip 1127 delege bulunmasına rağmen, mahkemelik durumda olan İstanbul
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu yerine Özgür Özel’i seçtiği 2023 Kurultayının “mutlak butlan” yani yok sayılması davasında duruşmayı 24 Ekim’e erteledi. Hakimin, CHP’nin 21 Eylül Olağanüstü Kurultay kararının sonuçlarını görmek istediği bildiriliyor. CHP davanın düşmesini istiyordu ama bu erteleme de CHP açısından kötünün iyisi sayılabilir. Kılıçdaroğlu bugün göreve iade edilseydi oyun
Görevsiz ve yetkisiz İstanbul 45’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atadığı gibi, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de CHP merkez yönetimine kayyım ataması halinde, demokrasimize yargı vasıtası ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) bölünmesinden daha ağır bir darbe vurulmuş olacak. Kamuoyunda “mutlak butlan” davası olarak anılan ve duruşması 15 Eylül’de görülecek davada, toplumsal
Ankara’da konuşulan siyasi yıkım senaryoları arasında Türkiye’deki siyasi hayatın geleceği bakımından en tehlikelisi şu: – İstanbul İl Başkanlığının görevden uzaklaştırılması örneği 2023 CHP Kurultayının iptali davasına uygulanır. Bunun anlamı yargı süreci devam ederken yönetimi “tedbiren” görevden uzaklaştırmaktır, – Buradaki açık, CHP’de Özgür Özel yönetiminin “Mutlak butlan” yani yapılmamış sayılma talebinin görüşüleceği 15 Eylül’e dek ihraç
CHP’nin İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimin yargı kararıyla görevden uzaklaştırılıp yerine Gürsel Tekin’in kayyım atanması sadece CHP’yi değil, olduğu gibi siyaset ve siyaset-yargı ilişkilerini karıştırdı. CHP lideri Özgür Özel kararı tanımayacaklarını, Tekin’in partiden ihraç edildiğini ve “İstanbul’u bırakmayacaklarını” ilan etti; CHP direnişe geçiyordu. Buna karşı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Özel’in yargı kararını tanımama
Kemal Kılıçdaroğlu, seçimle gelip 13 yıl genel başkanlığını yürüttüğü CHP’nin başına yargı kararıyla dönmekte bir sakınca görmüyor. CHP lideri Özgür Özel’in 4-5 Kasım 2023 Kurultayını Ekrem İmamoğlu destekçilerinin CHP delegelerini satın almak suretiyle kendisinden çaldığına inanıyor, bu yüzden de yargı kararıyla dönmeyi kendine hak görüyor. CHP Kurultay delegelerinin kendisine Mayıs 2023 seçimlerinde, kendisini aday göstererek
CHP yönetimi iki cephede aynı saldırının altında. Hem dışarıdan hem içeriden ve iki cephe de ümidini ilk aşamada 30 Haziran’da görülecek 2023 kurultay iptaline bağlamış durumda. İki cepheden saldırının da özü aynı: Seçimi kaybedenlerin, seçimi kazananların koltuğunu altından yargı kararlarına bel bağlayarak elde etme mücadelesi diye özetlenebilir. CHP-dışı/CHP içi CHP dışından kaynaklanan mücadelenin hedefi İstanbul









