ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti 2001’de kurulduğunda George W. Bush Beyaz Saray’a yerleşeli 8 ay olmuştu. AK Parti’nin iktidara geldiği Kasım 2002 seçimlerinde Bush’un Neo-Con yönetimi Bülent Ecevit başbakanlığındaki DSH-MHP-ANAP koalisyonunu Irak’a askeri müdahale konusunda çoktan bunaltmaya başlamıştı. Bush yönetimi Erdoğan’dan umutluydu. Erdoğan gerçekten de
Kayyum virüsü İstanbul’a da sıçradı. AK Partili ya da MHP’li olmayan bütün belediyeleri tehdit altına alan “Sandıkta kaybettiysen yargı kararıyla gasp et” zorbalığının son örneğini İstanbul’da gördük. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 30 Ekim sabahı 06.00 sularında evi basılarak gözaltına alınmasından 20 saat sonra, 31 Ekim saat 04.00 gibi, terör örgütü üyeliği gibi ağır bir
İstanbul Esenyurt ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasının ardından İstanbul’a giderek partisinin Merkez Yönetim Kurulu’na başkanlık eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belediyeye “darbe yapıldığını” söyledi. Esenyurt’ta bir protesto gösterisi planladıklarını belirten Özel, “Bizim sayımızı az göstermek isteyenlere inat, saat 16:00’daki buluşma yeri Esenyurt Cumhuriyet Meydanı olarak değiştirilmiştir,”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 29 Ekim kabul resminde MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan açılımı” üzerine söyledikleri medyanın çoğu tarafından “Nihayet konuştu, açık destek” kıvamında görüldü. Oysa Cumhurbaşkanının sözleri ne CHP lideri Özgür Özel ne de DEM Eş-başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Önce Erdoğan konuşsun” taleplerine karşılık verecek açıklıkta. Bu da siyaset kulisinde Erdoğan’ın bir B-planı bulunduğu ve Bahçeli’nin
CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Bahçeli’yi sözcü kılma, ne diyorsan sen söyle” diye seslendi. 27 Ekim’de İstanbul, Beşiktaş’taki “Teröre ve Şiddete Karşı Yaşam Hakkı” mitinginde konuşan Özel, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tahliye edilip Meclis’e getirilerek örgütünü dağıtma çağrısında bulunmasına değindi. Bahçeli ve Erdoğan’ı, “Erdoğan’ın Anayasa sorununu” çözmek için “iyi
21 Ekim’de Edirne Cezaevinde ziyaret ettiği HDP’nin önceki eş-başkanı Selahattin Demirtaş’ın durumunu betimlemek için kullandığı en güçlü cümle bu ve hem siyasi hem fiziki durumunu anlatıyor. Avukat görüşlerinin yapıldığı odada görüşmüşler. Saçları biraz kırlaşmış (Özel, “Benimki daha fazla” diyor), kilo durumu gayet iyi, sağlığı, morali gayet iyiymiş. Çok çalışıyormuş. Sadece yazı-çizi işleri değil. Sekiz yıl
TUSAŞ saldırısının artçı sarsıntıları devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 23 Ekim’de insan kaybı açısından acı, devletin itibarı açısından sarsıcı terör eylemini BRICS zirvesi için gittiği Rusya’nın Kazan şehrinde, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile görüşmesinden hemen önce öğrenmişti. Hatta daha kendi açıklama yapmadan önce Putin toplantıya başlarken geçmiş olsun demişti. Erdoğan Türkiye’ye döner dönmez İstanbul Atatürk Havalimanında
Önce olanları bir başka lisanla anlatalım: Dün, 23 Ekim günü, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan’a, İmralı Cezaevinde 43 aydır kimseyle görüştürülmeyen PKK lideri amcası Abdullah Öcalan’la görüşmesi için Adalet Bakanlığının izin verdiği, onun da “Teorik ve pratik güce sahibim” dediği gün, Türkiye’nin en büyük hava aracı üretim üssü olan TUSAŞ terör saldırısının hedefi oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel, Diyarbakır’da katıldığı toplantıda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ın “umut hakkından” faydalanması ile ilgili tartışma yaratan sözlerini değerlendirdi, “Kürt sorununun olup olmadığına Kürtler karar verir. Devlet karar vermez” dedi. Üç günlük Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayacak gezisi çerçevesinde 23 Eylül’de Diyarbakır’da Kadın Sivil Toplum Kuruluşları