23 Eylül’de genç bir polis memuru İstanbul’un ortasında aramızda dolaşan bir suç makinesi tarafından öldürüldüğü gün, bir genç insan daha Türkiye’den gitmek için plan yaptığını söyleyerek ekledi: “bardağı taşıran damla Narin Güran, Dilan Polat ve şu çetelerle ilgili haberler oldu. Sanki lağım patladı, sistem yalnızca kir kusuyor.” Aynı gün haber sitelerine ve televizyonlara ardı ardına
Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın katli ile ilgili dava tutuklu sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın itirafı ile yeni bir boyut kazandı. İtiraf cinayetle ilgili daha fazla soru işaretine sebep olurken, köyün çocuk ölümleri ile dolu geçmişi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çocuklar ile ilgili yapılan araştırma raporu akıllardaki soruları arttırıyor. Narin, 21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, Narin Güran’a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Kurul, Narin Güran’ın ölümü nedenini “ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılması” olarak belirledi. DW Türkçe’nin haberine göre raporda ayrıca “Narin’in bu bulgunun dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı” kaydedildi.
Bütün aile değil, bütün köy işbirliği yapmış küçük Narin Güran’ın cinayetini örtbas etmek için. Narin’in küçük bedenine ne kadar sır sığmış? Ne kötü ne kanlı sırlar ki sadece ailesi değil, bütün köy seferber olmuş örtbas etmek için. Kötülüğün vücut bulmuş hali gibiler. Birileri bundan Kürt düşmanlığı, ya da din düşmanlığı çıkarmak istiyor. Oysa olayın ilk
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma derinleşiyor. Soruşturmanın kilit ismi olan tutuklu amca Salim Güran’ın yeniden alınan ifadeleri ve 15 yaşındaki işçisi R.A. ile bağlantısının ortaya çıkmasının ardından R.A. da tutuklandı. Soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 11’e çıktı. Daha önce sorgusunun
Muhtemelen çoğunuz izlememişsinizdir ama ben iş gereği izledim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 9 Eylül kabine toplantısı ardından mutat halka hitabından söz ediyorum. Aklımda kalan şu: ekonomi iyi, ufuklarımız nurlu, başarı şu son dağın arkasında. O dağ Anayasa. Onu değiştirdik mi 22 yıldır çıkamadığımız düze çıkacağız. Cumhurbaşkanı 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılında ağırlığı Anayasa değişikliğine vereceğini
“Son iki yılda Narin gibi en az 133 çocuğun yaşamını kaybettiğini biliyor musunuz?” FISA Çocuk Hakları Merkezi’nin yalnızca medyada yer alan haberleri tarayarak elde ettiği bilgilere göre 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu, çocuk cinayetlerinde veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümü ve ölümünün