Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi 28 Aralık’ta sonuçlanan Narin Güran Cinayeti davasında 8 yaşındaki çocuğun annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve amcası Salim Güran’a “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti Narin’in cansız bedenini gizleyerek “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından da
Bütün aile değil, bütün köy işbirliği yapmış küçük Narin Güran’ın cinayetini örtbas etmek için. Narin’in küçük bedenine ne kadar sır sığmış? Ne kötü ne kanlı sırlar ki sadece ailesi değil, bütün köy seferber olmuş örtbas etmek için. Kötülüğün vücut bulmuş hali gibiler. Birileri bundan Kürt düşmanlığı, ya da din düşmanlığı çıkarmak istiyor. Oysa olayın ilk
Muhtemelen çoğunuz izlememişsinizdir ama ben iş gereği izledim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 9 Eylül kabine toplantısı ardından mutat halka hitabından söz ediyorum. Aklımda kalan şu: ekonomi iyi, ufuklarımız nurlu, başarı şu son dağın arkasında. O dağ Anayasa. Onu değiştirdik mi 22 yıldır çıkamadığımız düze çıkacağız. Cumhurbaşkanı 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılında ağırlığı Anayasa değişikliğine vereceğini
Aslına bakarsanız bugün yazımda bu Bayram günü haksız yere hapiste tutulduğuna inandığım kişileri hatırlatacaktım. Kimilerini şahsen tanıyorum; Osman Kavala’yı, Selahattin Demirtaş’ı, Hakan Altınay’ı, Gültan Kışanak’ı. Her birini şahsen tanımam da gerekmiyor; siyaseten ibret olsun diye hapiste tutulduğuna inandığım Gezi Davası tutukluları örneğin. Aralarından Can Atalay 14 Mayıs’ta milletvekili seçildi ama bırakılmıyor. Onlara bu Bayram gününde