Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 61 sanıklı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında karar verdi. Örgüt lideri olmakla suçlanan Kaplan toplam 68 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşmada Kaplan, “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “8 kişiye yönelik kasten yaralama”, “2 kişiye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “ağırlaşmış yaralamaya azmettirme” ve
23 Eylül’de genç bir polis memuru İstanbul’un ortasında aramızda dolaşan bir suç makinesi tarafından öldürüldüğü gün, bir genç insan daha Türkiye’den gitmek için plan yaptığını söyleyerek ekledi: “bardağı taşıran damla Narin Güran, Dilan Polat ve şu çetelerle ilgili haberler oldu. Sanki lağım patladı, sistem yalnızca kir kusuyor.” Aynı gün haber sitelerine ve televizyonlara ardı ardına
“Faşizm konuşmaya engel olmaz, söylemeye mecbur tutar” sözü Fransız filozof Roland Barthes’a ait. Artık mecburiyetten midir bilemiyorum ama MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 14 Mayıs’ta İçişleri Bakanlığınca yürütülen Ayhan Bora Kaplan çetesi soruşturmasında, Sinan Ateş cinayeti soruşturmasıyla da irtibatını kurarak “darbe kumpası” kokusu aldığını söylemesi üzerine iktidar yanlısı yorumcuların hemen hepsi koro halinde yeni bir darbe
Suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında 3 polisin İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılması ile başlayan “emniyette kriz” ve “komplo” tartışmaları Ankara’da siyaseti hareketlendirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nıın sosyal medya üzerinden yaptığı sert açıklamanın ardından AK Parti Meclis Grubu’na seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “kanun dışına çıkan, hatası olan kim varsa hukuk zeminince hesabı soruyoruz.
Ankara’da siyaset-mafya ilişkilerini de kapsayan soruşturmalarda yeni gelişmeler var. Gelişmeler hem Ülkü Ocakları önceki Başkanı Sinan Ateş cinayeti soruşturması hem de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun adının karıştırılmasına tepki gösterdiği Ayhan Bora Kaplan suç örgütü soruşturmasının yargı ve polisteki bağlantılarını ilgilendiriyor. T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre, 30 Aralık 2022’de Ankara’da öldürülen
Şubat depremleriyle yerle bir olan Hatay’da büyük tehlike oluşturan asbestin yayıldığı tespit edildi. DW Türkçe’nin özel araştırması, kentte asbestin toprak yüzeyine bitkilere ve yaşam alanlarına bulaştığını, hava yoluyla Gaziantepe kadar ulaşabileceğini gösterdi. DW muhabirleri, Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden uzman bir ekiple bölgeden örnekler toplayarak Türk Akreditasyon Kurumu’na (TÜRKAK) kayıtlı bir laboratuvarda asbest analizi yaptırdı.
Neden mi bugünlerde çorap söküğü gibi büyüyen çete operasyonlarıyla derin devlet arasında bağ kuruyorum? Anlatayım. Karadeniz Ereğli’de büyüdüm. Sahil Güvenlik operasyonları şehirde anında duyulurdu. Bulgaristan’dan gelen sigara kaçakçılarının yakalanacağını anlayınca binlerce sigara kutusunu Akçakoca açıklarında denize döküp kaçtığı fısıltısı yayılır, küçük balıkçı tekneleri kaçak sigara avına çıkardı. Ama herkes kaçakçıların, çok büyük parti sigara (ve
Eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, 20 Haziran 2022’de Halk TV’deki Açıkça programında “Benim duyduğum, İstanbul’da 6 tane, Ankara’da ise 2 tane çete var. Bu çetelerden bazıları 15 Temmuz gecesi ortaya çıkmışlardı” iddiasını dillendirmişti. Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Süleyman Soylu ile ilgili yazdıkları “SS” isimli kitapta Uzun’un sözleri şöyle yorumlanıyor: “Eski istihbaratçı Sabri
Daniel Fırtınası Libya’yı vurdu. Sağanak yağışın üzerine iki büyük barajın çökmesiyle yaşanan felakette yaklaşık 2 bin kişi hayatını kaybetti, 10 bin kişinin kayıp olduğu düşünülüyor. Ülkenin kuzeydoğusunda pek çok kenti etkisi altına alan sağanaklar, en çok doğudaki Derna’yı vurdu. İki barajın sel baskısı altında çökmesi sonucu suyun Derna’ya doğru aktığı ve feci hasara yol açtığı