Dışişleri Bakanlığından emekli biri olarak yeni kabinede doğallıkla en ilgimi çeken bölüm Dışişleri Bakanlığındaki değişim oldu. Hakan Fidan, Barçın Yinanç’ın köşe yazısında ifade ettiği gibi, “sahipsiz bir kurum ve sevimsiz bir miras” devraldı. Dışişleri Bakanlığı bu toprakların en köklü kurumlarındandır. Genel olarak, Türkiye’nin en iyi yetişmiş bürokrat kadrolarının önemli bölümü buradadır. Bu değerli kurum son
Sabah erkenden oyumu, oyumuzu kullanmak için sandık başındaydık. Daha saat 08.00 olmadan 2377 sayılı sandığın önünde 10-15 kişilik kuyruk birikmişti. Diğer sandıklarda da öyle; bizim mahalle sandığa hücumdaydı. Oy verme başladı; bizim ailede önce kadınlar, sandıkta ilk oy veren eşim oldu, ikinci bendeniz. “Evet” mührünü iki pusulaya da basarken bu oyu ne için kullandığımı hızla
Kendilerine Millet İttifakı demeye başlayan Altılı Masa liderleri Ortak Politikalar Mutabakat Metnini 30 Ocak’ta ilan etti. Bugün itibarıyla 103 gün sonra, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimi kazanırlarsa hükümet programı yerine geçeceğini söylüyorlar. Programın özünü parlamenter sisteme geçiş oluşturuyor. Yine de buna bir reform, inkılâp demek zor; seçimi kazanıp Anayasayı değiştirme gücüne ulaştıklarında bir inkılâptan, reformdan söz
Mustafa Kemal Atatürk’ün 99 yıl önce bugün Türkiye’nin yönetim şekli olarak ilan ettiği Cumhuriyet, böylece ilk yüzyılının son yılına girmiş oluyor. Cumhuriyet ikinci yüzyılın eşiğinde. Cumhuriyetin ilan edildiği Türkiye, Osmanlı Hanedanı yönetiminde tam anlamıyla uçurumun eşiğinde bir ülkeydi. Bugünkü iktidar sahiplerinin her itirazı bağırarak susturmaya çalışan iddialarına karşı, İkinci Abdülhamid döneminde -bugünkü- Mısır, Kıbrıs, Tunus,
İktidarın “dezenformasyonla mücadele” gerekçesini öne sürerek hazırladığı kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi, tepkilerin ardından yeni yasama dönemine bırakıldı. Ulusal ve uluslararası meslek örgütlerinin ortak açıklamalarında da vurgulandığı gibi, bu kanun teklifinin dezenformasyonla mücadele bahanesiyle seçimler öncesinde özellikle de dijital medyada gazeteciler üstünde baskıyı daha da artırmak üzere tasarlandığı çok açık. Niyetin iyi olmadığı, kanunun
Bundan 103 yıl önce, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan başlattığı yolculuk Türkiye tarihinin önemli dönüm noktalarından biri oldu. Bazı başlangıçların başlangıç olduğu, olduğu sırada anlaşılmaz, sonradan adı konur. 19 Mayıs da öyleydi. Gelişmeler, Türkiye’nin Osmanlı Hanedanının iflasıyla bitme noktasına geldiği aşamada 19 Mayıs’ın dipten sekip yukarı tırmanışına başladığı gün olduğunu gösterdi.Geriye bakınca Mustafa
“Bir avuç dolar” 1964 yapımı, Clint Eastwood’u yıldız yapan Western film. Silahşor, sınır kasabasına gelir ve kendisini iki hasım ailenin narasında bulur, olaylar gelişir. “Bir avuç dolar için” Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyetin 100’üncü yılının eşiğinde hem iç hem dış siyasette geldiği durağı maalesef gayet iyi anlatan bir ifade olabilir.Atatürk Havalimanının hisseleri satışa çıkarılan İstanbul Havalimanına
5 Nisan 2022’de çalışmaları tamamlanan Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından: “5’er yıllık planlamalarımız sonunda 2053 yılına geldiğimizde, demir yolu, kara yolu, deniz yolu, hava yolu ve haberleşme için 198 milyar dolar yatırım yapacağız,” diyerek açıklandı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Nisan’da gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası, 2023’ün eşiğinde olduklarını, dolayısıyla
Isparta ücra bir Anadolu kasabası değil. Fakir sayılamayacak bir Batı Anadolu şehri. Isparta’ya kar yağdı ve üç gün elektrik verilemedi.Özgeçmişinde inşaat malzemeleri ve hayvancılık dışında enerji sektöründe de ticari faaliyetini sürdürdüğü yazan AK Partili Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’den ses çıkmıyordu. Sahiplikleri hükümet marifetiyle değiştirilmiş televizyon ve gazetelerden de Isparta’ya ilgi yoktu. Gerçi onlardan Samsun’da Atatürk