İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin Gazze Krizi üzerine 11 Kasım’da Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde yaptığı olağanüstü ortak toplantıdan Müslüman nüfuslu ülkelerin tek bir ağızdan İsrail’in Filistinlilere saldırısına karşı sesini yükselttiği sert bir sonuç bildirisi çıktı. Dünyadaki 2 milyardan fazla Müslümanı temsil iddiasındaki 58 ülke lideri İsrail’in Filistinlilere karşı “barbarca, vahşi ve insanlık dışı katliamlarıyla”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 18 Ekim’de Cidde’de toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İcra Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada İsrail’e yönelik belki de mevcut koşullarda dostane dahi sayılabilecek bir cümle kullandı: “İsrail, Filistinlilerle barış yapmadan daha geniş bölgesel planların kendisine arzu ettiği güvenliği getirmediğini ve getirmeyeceğini anlamalıdır.” Bu cümledeki “daha geniş bölgesel planlar” ifadesi önemli. İsrail’in son
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 16 Ekim’de İsrail-Filistin barışının sağlanabilmesi için yaptığı garantörlük teklifine geleceğim; önemli buluyorum. Ama önce savaş ortamında yaşanan ve ABD’nin girişimlerinde yaşanan diplomasi skandallarını aktarmak istiyorum; uluslararası ilişkiler sistemindeki eksen kaymalarını gayet iyi anlatıyorlar çünkü. Blinken’a soğuk duş Son günlerdeki en büyük skandalı ilk olarak Amerikan The Washington Post gazetesi yazdı. ABD