Vladimir İlyiç Lenin’e atfedilen bir söz vardır; “Bazı onyıllar vardır, hiçbir şey olmaz. Bazı haftalar vardır ancak onyıllar zarfında olabilecek şeyler yaşanır”. Son günlerdeki gelişmeler bizlere Lenin’in bu sözünü hatırlatıyor. Hem iç politikada hem dış politikada beklenmedik gelişmelere şahitlik ediyoruz. Dış politikada İsrail ile yakınlaşma da bu çerçevede ele alınabilir. Geçen on yıl boyunca yapılan
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, helikopter üreticisi Rostvertol’un tesislerine yaptığı ziyaret sırasında Rus ordusunun Suriye’de 320’den fazla tipte silah ve araç gereci denediğini söyledi. Şoygu, bu denemeler ve silahların sahadaki kullanımlarından edinilen deneyimlerle tasarımlarda değişiklikler yapıldığını, silahların iyileştirildiğini söyledi. Şoygu’nun ziyaret sırasındaki açıklamalarında dikkat çeken bir husus da hava savunma sistemlerine yaptığı vurguydu. Bakan, sahadaki
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kendisine karşı kurulan demokratik ittifakın baskısıyla 12 yıldır aralıksız sürdürdüğü görevini 13 Haziran itibarıyla bırakmak zorunda kaldı.Sok dakika haberlerini okuyunca Netanyahu’nun ne tür bir siyasetçi olduğunu bütün çıplaklığıyla anlamamı sağlayan bir tablo gözümde yeniden canlandı.Tel Aviv, Temmuz 2006. On Avrupa ülkesinden birer gazetecinin davetli olduğu bir tur için İsrail’deydim. (O zamanlar
Hayır, Doğu Akdeniz değil. Akdeniz’in en uzun sahil şeridine ve Karadeniz’e dolayısıyla Rusya ve Kuzey coğrafyasına açılan kapılarını elinde tutan Türkiye, Doğu Akdeniz’in asli aktörüdür. Muadil aktörü Yunanistan değil, Kızıldeniz ve Hint Okyanusuna açılan kapıyı elinde tutan Mısır’dır. Libya’da tarihi rakibi İtalya’yı (Türkiye ve Katar sayesinde) alt edemeyen, Lübnan’da kurduğu 1930’lar modeli tasarım, son patlamayla