PKK’nın üstlendiği 1 Ekim İçişleri Bakanlığı saldırısının Ankara’yı hem siyasi hem askerî açıdan daha şahin bir tutuma itti. Bu şahinleşme iki cephede, biri askeri, diğeri diplomatik planda iki operasyon Batıya meydan okuma çizgisinde gelişiyor. 4 Ekim günü önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler tarafından yapılan uyarılar, Suriye ve Irak’taki PKK’ya
Geçtiğimiz günlerde, basınımızda ve televizyonlarımızda, Nijer’de meydana gelen darbe vesilesiyle Afrika kıtası hayli öne çıktı. Eski kolonyalist güç Fransa’nın Batı Afrika’da bir “darbe” daha aldığı, gelişmelerin arkasında Rusya’nın parmağının bulunup bulunmadığı, Nijer üzerinden Avrupa’ya sevk edilecek Nijerya doğal gazı boru hattı projesi tehlikeye girdiğinden, batının Nijer’deki darbecilere karşı çok sert tepki verdiği, Batı Afrika Devletleri
Dünyada siyaset kartları yeniden karılıyor. Nijer darbesi, birazdan geleceğiz, Afrika’nın patladı patlayacak eşiğe geldiğini gösterdi. Türkiye’nin o denklemde yeri bulunuyor. Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşında da ön cephede; ABD sonunda tahıl anlaşmasının anca Erdoğan-Putin kanalıyla bağlanabileceğini söyledi. Çin hem Afrika hem Orta Doğu denkleminde. AB konusu yine geldi Kıbrıs’a dayandı. Mevcut dengeler hızla değişirken ortaya çıkan
Fransa’da 17 yaşındaki Cezayir ve Tunus asıllı bir gencin polis tarafından vurularak öldürülmesinin ardından başlayan isyanlar dördüncü gününde sönümlenerek devam ediyor. İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, hükümetin isyanları bastırmak için 30 Haziran gecesi boyunca 45,000 polis görevlendirdiğini, 1 Temmuz’un ilk saatleri itibariyle ülke çapında en 471 kişinin tutuklandığını açıkladı. Dermanin, “olayların 900’den fazla kişinin tutuklandığı bir
Dışişleri Bakanlığı Türkiye’yle ABD arasında Stratejik Mekanizmanın 4 Nisan’da Ankara’da başlatıldığını duyurdu. Bakanlık açıklamasında kararın Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ve ABD Dışişleri Bakanlığı Siysi İşler Müsteşarı Victoria Nuland ve heyetleri arasında yapılan görüşmelerde alındı. Aynı açıklama ABD Dışişleri tarafından da eş zamanlı yapıldı.Nuland ve heyeti Dışişlerinden sonra Beştepe’ye geçerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Sözcüsü ve
Yakın geleceğimizin nasıl şekilleneceğini belirleyecek dört küresel oyuncu var: ABD, Avrupa Birliği (AB), Çin ve Rusya. “Mahşerin dört atlısı” olarak adlandırdığım bu oyuncular arasındaki ilişkiler, önümüzdeki dönemde dünya düzeninin alacağı şekil bakımından büyük önem taşıyor. Bugün için gelişmeler sürecin çok kutuplu bir dünya düzenine doğru evrilmekte olduğunu gösteriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 4 Şubat’ta
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ABD’ye taşıyan uçak 19 Eylül öğle saatlerinde İstanbul’dan havalandı. Diplomatik kaynaklara göre Erdoğan ve beraberindekileri ABD’ye taşıyan uçak havalandığı saate kadar ABD Başkanı Joe Biden ile görüşeceği konusunda henüz bir işaret yoktu.Gerçi bunu kendi ağzından duymak da mümkündü, eğer basın toplantısına girmesine izin verilen gazetecilerden herhangi biri sormuş olsaydı.Beş soru soruldu. Bazı