Hep iç politikamızı eleştirir durur, dış politikamıza pek ilişmezdik. Ama koca Türk devletini öyle hallere düşürdük ki, insanın isyan edeceği geliyor. Türk vatandaşına ileri, çağdaş, modern ülkeleri kapadılar adeta. Yıllardır çok ağır ve onur kırıcı şartlarda vize veriyorlar, vermemek için bin dereden su getiriyorlar ya da müracaatları reddederek vize paralarının bile haraç alır gibi üstüne
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis bugün aynı vesile ama tamamen ayrı nedenlerle Kıbrıs’ta. Erdoğan ve Türkiye için 20 Temmuz 2024, Adadaki Türklerin katliamlardan kurtarılması için 1974’te Başbakan Bülent Ecevit’in ona verdiği isimle “Barış Harekatının” 50’inci yıldönümü. Miçotakis ve Yunanistan içinse Ada’nın bölünmesine yol açan “Türk işgalinin” 50’inci matem günü. Türkiye, iktidar ve
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz 7 Aralıktaki Atina ziyaretini iade etmek üzere altı saatlik bir çalışma ziyareti için 13 Mayıs’ta Ankara’daydı. Başbakanlığı döneminde son 10 ay içerisinde dört kez Türkiye’ye gelen Miçotakis sanırım en zor ziyaretini bu sefer gerçekleştirdi. Geçen hafta Kariye Müzesi’nin yeniden camiye çevrilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ibadete açılması
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis 13 Mayıs’ta Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından yapılan ortak basın açıklamasında iki lider de Ankara-Atina hattında “dostane ilişkiler ve iyi komşuluk” seyirin altını çizerken Filistin’de yönetimi elinde bulunduran Hamas ile ilgili görüş ayrılığı açıklamaya damga vurdu. Miçotakis’in Hamas’ı terör örgütü olarak
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in 13 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuğu olarak Ankara’da ağırlanmasından beklenen en önemli sonuç bir tatsızlık çıkmaması olacak. Evet, 7 Aralık’ta iki liderin Atina’da imzaladığı “Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi”nin içini doldurmak için bir dizi protokol ve anlaşma masada. Yıllık ticaretin 6 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarılmasından yasa
Yunanistan kuruluşundan itibaren Ege Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de Anadolu’ya doğru genişleme emel ve niyetinde olagelmiştir. Yunanistan’da hükûmetler önce Osmanlı Devleti’ne sonra da Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı “sinsice genişleme” [creeping jurisdiction] politikası uygulamışlardır. İki ülke ilişkilerinin tarihçesinde bir istisna teşkil eden “dostluk” dönemleri Yunanistan’ın Türkiye aleyhine attığı adımlar için müsait bir iklim oluşturmuştur. Filhakika Türkiye – Yunanistan
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Türkiye-ABD Stratejik Diyalog Mekanizma toplantıları çerçevesinde Amerikalı karşıtı Antony Blinken ile görüşmek üzere Vaşington’a gideceğini duyurmuş ancak Dışişlerinin 7-8 Mart tarihini henüz doğrulamadığını daha önce aktarmıştık. Diplomatik kaynaklar dün de tarihini de doğruladı. Bu arada bir gelişme daha meydana geldi. İstihbarat kaynakları MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da CIA Başkanı William Burns
Sizce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ekonomik krizden çıkma itkisi dışında başka hangi güç “darbeci” diye ülkesiyle ilişkileri buzdolabına kaldırdığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi’yi ziyarete gönderip dostluk ve işbirliği mesajları verdirebilirdi? Katar Emiri Şeyh İkinci Temim’in hatırı demeyin, o da aynı kapıya çıkıyor. Başka hangi güç Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Bana uçak lazım, hemen lazım,
“Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne dek laiklik konusunda söylediği bu en açık ve en ileri ifadesini 14 Eylül 2011 tarihinde Kahire’de Mısırlı gazeteci Mona Shazly ile mülakatında söylemişti.