Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonominin, 1920’lerde yaşanan ve sonunda Büyük Buhran’a yol açan sorunlara benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirtti. ABD başkenti Washington’daki Uluslararası Para Fonu (IMF) toplantısında konuşan Lagarde, “1920’lerden bu yana en kötü pandemiyi, 1940’lardan bu yana Avrupa’daki en kötü çatışmayı ve 1970’lerden bu yana en kötü enerji şokunu
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov’un ortaya attığı bir iddia, yapay elektrikli “akıllı” araçların kullanıcılarının bilgisi dışında, üreticileri tarafından kullanım dışı bırakılıp bırakılamayacağı tartışmasını alevlendirdi. Kadirov, 19 Eylül’de Telegram’dan Elon Musk’a “Yaptığın erkeklik mi?” diyerek, makineli tüfek monte ettirip Ukrayna savaşında Rusların hizmetine verdiği Cybertruck’ı “kapattığını” öne sürmüştü. Çeçen lider 20
Bilindiği kadarıyla ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ilk askeri yaptırım 11 Aralık 1974’te başladı. Görünürdeki gerekçe 20 Temmuz 1974’teki Kıbrıs harekâtıydı. Asıl neden başkaydı. ABD Kongresinin Türkiye’ye askeri silah ve malzeme satışını kesme kararı almasının asıl nedeni, iş başındaki Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan (CHP-MSP) koalisyonunun 12 Mart 1971 darbesi ardından askeri yönetimin tercihiyle kurulan Nihat Erim “teknokrat” hükümetinin
Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşme süreci, karşılıklı açıklamalarla yeni bir boyut kazanırken İsrail’in Batı Şeria’da başlattığı operasyon bölgede tansiyonu yükseltti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Türk askerlerinin Suriye’den çekilmesinin müzakereler için bir ön koşul olmadığını ifade etmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı kaynakları ilişkilerin normale dönebilmesi için Ankara’nın 4 şartı olduğunu açıkladı. 2011 yılında Suriye iç savaşının
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının 29 Ağustos’taki gayrı resmî “Gymnich” toplantısına katılmasının hemen öncesinde AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Birliğin Türkiye’ye yönelik ortak düşüncesini nihayet açıkladı. AB’nin Türkiye’yi 5 yıl aradan sonra ilk kez davet edildiği toplantı öncesi Borrell’in verdiği mesaj Fidan’a pek de sıcak bir “Hoş geldin”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesinden dönerken uçaktakilere “Suriye ile barış istiyoruz” demiş. Suriye ile savaşta mıydık? Hem evet hem hayır. Hayır, çünkü ordularımız karşı karşıya gelmedi, savaş ilanı yok. Evet, çünkü 2011’de Suriye’de iç savaşın patlamasıyla birlikte -o zaman başbakan, sonra- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın zamana dek hedefi Beşar Esad rejimini devirmek oldu. Bu amaçla
Washington’daki son NATO liderler zirvesinde Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore şimdiye kadar olduğundan daha sert ifadelerle İitifak’a ‘hasım kamp’ olarak tanımlandı, fay hatları keskinleştirildi. Ukrayna asıl öncelik olarak gündemde yerini aldı. 2026 yılındaki NATO liderler zirvesinin Türkiye’de yapılmasının kararlaştırılması ise bizim açımızdan belki de en önemli karar idi. Ortak Bildiride bir de Karadeniz’deki seyrüsefer
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan NATO’nun Rusya’nın Ukrayna’ya savaşında “taraf haline getirilmemesi” gerektiğini söyledi. Erdoğan bu açıklamayı NATO’nun 75’inci yıldönümünde düzenlenen 9-11 Temmuz Washington Zirvesine hareketinden önceki basın toplantısında yaptı. Bu tam da NATO’nun Ukrayna’yla dayanışma konusunu ayrı bir oturum olarak ele alacağı Zirve öncesinde Rusya’yla doğrudan mücadele eğilimlerine karşı peşinen veto işaretiydi. Basın toplantısı öncesinde Erdoğan’a
Bu başlığa bir Erdoğan daha eklemek lazım ama o iç siyasetle ilgili: AK Parti MHP’den vaz geçebilir mi? Yine de verilecek yanıtlar çok farklı değil. Şu fani dünyada hiç kimse ve hiçbir güç vaz geçilmez değildir. ABD, PKK’dan; Putin, Esad’dan; Erdoğan, ÖSO’dan ve AK Parti MHP’den vaz geçebilir, ama günü gelip kullanım değerinin miadı dolduğunda.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Haziran’da yaptığı açıklamada, Türkiye ile Suriye arasında yeniden diplomatik ilişkilerin kurulabileceği mesajı verdi. 28 Haziran’da Cuma namazı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile geçmişte olduğu gibi gelecekte de bir araya gelebileceklerini söyledi. Erdoğan, “Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte