Dün artan can kayıplarının arasında kalan bir haber, deprem felaketinin siyasetin fay hatlarında nasıl değişikliklere yol açtığına bir örnek oluşturdu. Bu örnek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a gönderdiği taziye mesajıydı. Türkiye’de can kayıplarının 43 bin 500’ü geçtiğinin açıklandığı 22 Şubat günü, Suriye’de deprem nedeniyle can kayıplarının da 6 bin 600’ü geçtiği duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e tek taraflı bir ateşkes ilanının Ukrayna’da barış ve müzakereleri destekleyeceğini söylediği açıklandı. Cumhurbaşkanlığı’nın yazılı açıklaması, Erdoğan’ın 5 Ocak’ta Putin’le yaptığı telefon görüşmesi sonrasında yapıldı. Erdoğan’ın daha sonra Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenksi’yi da aradığı da bildirildi. Açıklama uluslararası medyada yankı buldu. Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşına başladığı 24 Şubat
Türkiye, Balkanlar, eski Sovyetler Birliği, Orta Doğu, Kuzey Afrika/Akdeniz bölgesi gibi dört büyük fay hattının kesiştiği küresel ve bölgesel anlamda sancılı bir coğrafyada yer alıyor. Tarih boyunca güçler dengesinin sık yer değiştirdiği, geçmişteki düşmanlıkların etnik ve dini çatışmaların, siyasi anlaşmazlıkların, büyük istikrarsızlık ve belirsizliklerin hüküm sürdüğü, Müslümanlıkla Hristiyanlığın ve Yahudiliğin yakın ve sıcak temas halinde
Türkiye’de yönetimin gündemiyle halkın gündemi arasındaki makas açılıyor. Bunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna seferinden dönerken söylediklerinden çıkarmak zor değil. Ayrıntıya girmeden önce iki noktaya açıklık getirelim. Birincisi, Merkez Bankası dün faizi yüzde 14’ten 13’e indirme kararı ile Cumhurbaşkanından rol çaldı. Ukrayna başarıları sadece hükümet çizgisindeki gazetelerin manşetlerinde kaldı. İkincisi, bu söylediklerim ve söyleyeceklerimden Ukrayna seferinin
İçişleri Bakanlığı, Suriye’de faaliyet gösteren Ecnad’üş Şam adlı radikal grup üyesi Ebu Hamza’nın Manar Alshami ismiyle Türkiye vatandaşlığına alındığını açıkladı. İçişleri Bakanlığı, CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz’ün kamuoyuna yansıyan “El Kaide lideri Türkiye Vatandaşlığa geçti” iddiaları ile ilgili verdiği soru önergesine 29 Temmuz’da yanıt verdi. Bakan Süleyman Soylu’nun imzasıyla yayınlanan yanıtta Hamza’nın iddia edildiği gibi
Türkiye gazetesi 9 Ağustos’ta iddialı bir haber yayınladı. Yılmaz Bilgen imzalı “Suriye’de ateşi söndürecek adım” başlıklı haberde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İran ve Rusya liderleriyle yaptığı son görüşmeler ardından Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile bir telefon görüşmesi yapabileceği yazıyordu. Bir başka deyişle Suriye’ye yeni bir askeri harekât işareti veren Erdoğan’ın aradaki 11 yıllık husumeti bir yana
Türkiye 2011’de Suriye’deki krizin ilk başında, Beşar Esad’ın reformlar yapması ve Suriye toplumunun mümkün olduğunca geniş kesimlerini de sisteme dahil etmek suretiyle yönetimini sürdürmesi yönünde tutum aldı ama bu gerçekleşmedi. Esad rejimi, böyle bir çözümün, mutlak otoritesinin ve sonrasında da iktidarının sonunu getireceği düşüncesiyle olsa gerek, bu yola gitmedi. Sonraki dönemde Türkiye, Esad’ın iktidarı bırakması ve
Suriye’de ülke genelindeki savaş durdu, Beşar Esad Mayıs 2021’de yapılan seçimlerde dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi ve Suriye son dönemde uluslararası camiaya geri dönüş konusunda bazı kazanımlar elde etti. Olumlu gibi gözüken bu genel görüntüye mukabil, ne ülkede kriz sona erdi, ne toplumsal barış sağlandı. Suriye ülkesinde; Esad rejimi, Hayat Tahrir-i Şam, Suriye Demokratik Güçleri (belkemiğini
Tam beş sene önce bugün, 15 Temmuz 2016’da Türkiye siyasetinin en tuhaf, bir o kadar da trajik olaylarından biri yaşandı. Bir darbe girişimi asker ve sivil kalabalıkların karşı karşıya gelmesi ve çatışmasıyla sonuçlandı. Türkiye’nin azımsanmayacak bir darbe ve darbe girişimleri tarihi olsa da bu tür örneklere pek rastlanmaz, asker ile sıradan vatandaş çatışmaya girmez. Neticede
Belki “Bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir” demek basmakalıp gelebilir size ama çoğunlukla doğrudur. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Mart’ta Kremlin Sarayı’nda Rus ev sahibi Vladimir Putin’le yaptığı 5 saat 40 dakika süren görüşmeden çıkarken çekilen bu fotoğraf sizde olumlu ve iyi çağrışımlar vaat eden bir izlenim bırakıyor mu? Gece saatlerinde bir şekilde Beştepe’nin gayrı-resmî görüşü olarak
- 1
- 2