Dünya, geleneksel güç dengeleriyle ve şiddet ile tanımlanan bir döneme geri süratle dönerken, ekonomiden askeri güce, bilim ve teknolojiden sanat ve kültüre, insan sermayesinin kalitesine kadar her alanda güçlü olmamız hayatı önem taşıyor. Bu amaçla, iç sorunlarımızı ivedilikle çözmeli ve zayıf noktalarımızı güçlendirmeye odaklanmalıyız; değişen küresel dinamikleri ve aktörleri doğru bir şekilde okumalı ve kendimizi
Orta Doğu, uzun zamandır savaşların, suikastların, katliamların ve işgallerin sahnesi olageldi ne yazık ki. Bildim bileli şiddet sarmalından çıkamadı, önümüzdeki dönemde daha iyi olacağına dair hiç bir emare yok. Tam aksine Üçüncü Dünya bu bölgeden mi Asya Pasifik’ten mi fişeklenecek sorusu ile karşı karşıyayız. Özellikle Araplar, artan ölçüde İranlılar, Kızıldeniz, Doğu Akdeniz ve Mezopotamya’da giderek
Öncelikle İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sonunun Irak’ta Saddam Hüseyin gibi olacağını söyleme küstahlığını havada bırakmayalım: Erdoğan’ın siyasi geleceğine sadece Türk seçmeni, sandığa atacağı oylarıyla karar verecektir. ABD ve İngiltere’nin şımarttığı Binyamin Netanyahu’nun bakanı, sadece Türkiye cumhurbaşkanını hedef almakla kalmadığının, Saddam Hüseyin’in ABD’nin Irak’ı işgali ile devrildiğini de hatırlattığının şuurunda değil görünüyor.
İran’ın İsrail’e düzenlediği hava saldırısı konusunda Türkiye’den resmî kanallardan yapılan ilk değerlendirme ne Cumhurbaşkanlığı ne Dışişleri ne de Millî Savunma Bakanlığından, ama Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Akademisinden geldi. MİT Akademisi Başkanı Talha Köse, “X” sosyal medya hesabı üzerinden 14 Nisan sabahı kapsamlı bir paylaşım yaptı. İsrail kendi çizgisine çekiyor İran’ın İsrail’e saldırısı ardından MİT Akademisi
İsrail’in Suriye’deki İran konsolosluklarını bombalamasının ardından İran 13 Nisan’da İsrail’e karşı saldırı başlattı. İran Press TV, Devrim Muhafızları tarafından “kapsamlı insansız hava aracı saldırıları” olarak adlandırılan saldırıda, Irak hava sahası üzerinden İsrail’e doğru uçan düzinelerce hava aracı olduğunu duyurdu. İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari ise 14 Nisan sabaha karşı yaptığuı açıklamada İran’ın İsrail’e 170 dron,
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan’da Hamas’ın ikinci adamı Salih Aruri’ye düzenlenen suikast ve İran’da Devrim Muhafızı Kasım Süleymani anmasına yapılan bombalı saldırının ardından bölgede tırmanan gerginliği değerlendirdi. Fidan, Ankara’nın Gazze’de süregiden savaşın tüm bölgeye yayılmasından endişe ettiğini belirtti. 3 Ocak’ta medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Fidan, Ekim ayında Hamas’ın İsrail’e
Hamas’ın İsrail’e saldırmasıyla Orta Doğu’da alevlenen kriz bir haftasını doldurdu. Öldürülenlerin sayısı 1300 İsrailli 1900 Filistinliyi aştı; öldürülenlerin çoğu sivil halk. İsrail Gazze de yaşayan 1 milyon kişiye hızla güneye, Mısır sınırına gitmemeleri halinde Hamas yanlısı sayılarak öldürülecekleri uyarısında bulundu. İsrail ordusu Başbakan Binyamin Netanyahu’nun deyişiyle “eşi görülmemiş” şiddetle kara karekatına başladı. Bu kan banyosunun
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun gerçek yüzünü 2006’da yüz yüze gördüğüm tarih 12 Temmuz’du. O gün İsrail orduları Lübnan’a girmişti; Hizbullah’ın sınır bölgesinde 8 İsrail askerini öldürmesi, ikisini de rehin alması üzerine başlamıştı operasyon. Ben 10 Avrupa ülkesinden 10 gazeteciyi kapsayan bir basın turu için İsrail’deydim. O gün Likud lideri Netanyahu ile toplu söyleşimiz vardı. Likud
Vladimir İlyiç Lenin’e atfedilen bir söz vardır; “Bazı onyıllar vardır, hiçbir şey olmaz. Bazı haftalar vardır ancak onyıllar zarfında olabilecek şeyler yaşanır”. Son günlerdeki gelişmeler bizlere Lenin’in bu sözünü hatırlatıyor. Hem iç politikada hem dış politikada beklenmedik gelişmelere şahitlik ediyoruz. Dış politikada İsrail ile yakınlaşma da bu çerçevede ele alınabilir. Geçen on yıl boyunca yapılan
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, helikopter üreticisi Rostvertol’un tesislerine yaptığı ziyaret sırasında Rus ordusunun Suriye’de 320’den fazla tipte silah ve araç gereci denediğini söyledi. Şoygu, bu denemeler ve silahların sahadaki kullanımlarından edinilen deneyimlerle tasarımlarda değişiklikler yapıldığını, silahların iyileştirildiğini söyledi. Şoygu’nun ziyaret sırasındaki açıklamalarında dikkat çeken bir husus da hava savunma sistemlerine yaptığı vurguydu. Bakan, sahadaki