Şu yaz sıcağında konuştuklarımız ve konuşmak istemediklerimiz gerçekten Türkiye’nin gündeminin ne kadar dağılmış olduğunu gösteriyor. Bir de konuşmamızı istedikleri ve konuşmamızı istemedikleri var. Her birine dokunalım. Konuştuklarımız arasında “Ne olacak bu kovitin hali?” var. Hemen hemen herkes emin kovit salgınının turizm bayramına dönen Kurban Bayramı sonrasında patlama yapacağından. Geçen sene, 2020’de de öyle olmuş, Kurban
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminin beşinci yılı münasebetiyle TBMM’de yaptığı konuşmada bir kez daha Cemaat tarafından “aldatılmış” olduklarından söz etti. Fethullah Gülen Cemaati, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AK Parti) “dinin kutsiyetiyle” aldatmış, henüz bilmediğimiz bir vaatle kandırmış, böylece devlet içinde yasadışı örgütlenmesini geliştirmişti. Adeta devlet, AK Parti’nin siyaset kurtları tarafından değil de saf
Osman Kavala, Gezi Parkı protestoları yoluyla hükümeti devirmeye kalkıştığı suçlamasıyla 840 gün hapis tutulduktan sonra beraat etmesinden bir gün sonra, 19 Şubat’ta, bu defa 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimine katıldığı iddiasıyla yeniden tutuklandı. Hapiste tutulmaya devam etti. Bu durum içeride ve dışarıda davayı yakından izleyen çevrelerin tepkisine neden oldu, yargı bağımsızlığı tartışmalarını alevlendirdi. Oysa