Yeni Orta Vadeli Programın 5 Eylül’de ilanı hem ekonomik krizden çıkış çabaları hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetinin ciddi bir karar aşamasına geldiğini gösterdi. Birkaç kilit önemde soru var yanıtını arayan, geleceğiz, ama temel soru şu: AK Parti’nin emekçi, emekli, işsiz milyonlara yeten gücü bugüne dek bu yolları beraber yürüdükleri yandaş sermaye
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 5 Eylül sabahı merakla belgelenen Orta Vadeli Programı (Orta Vadeli Program 2025-2027) kamuoyuna sundu. Bu satırların yazıldığı saatlerde Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin sunum metni ile ilgili tablolar ve grafikler dışında bir metin yayınlanmadı. Dolayısıyla, bu değerlendirmeyi mevcut belgelere dayanarak yapıyorum; umarım aşağıdaki eleştirilerimde haksızlık yapmamışımdır. Önce şu noktayı belirtmekte yarar
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. Enflasyondaki artış hızı beklenen düzeye gerilemezken ekonomik aktivitedeki yavaşlama belirgin hale geldi: Türkiye ekonomisi daralmanın eşiğinde. Buna göre Ağustos ayında Tüketici Fiyate Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 2,47 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 51,97 olarak kaydedildi. Üretici Fiyat Endeksi ise bir önceki aya göre
Son bir hafta on gündür birbiriyle ilgisiz gibi görülen bir dizi iç ve dış gelişme alt alta sıralayınca her türlü kışkırtmaya açık tehlikeli bir ortama girdiğimizi gösteriyor. Doğrudan konuya gireceğim ve önceliği MHP’nin Meclis’te elini sürmeden Can Atalay oturumunu AK Partiye kapattırmasına vermeyeceğim. Ona ilerleyen satırlarda ayrıntısıyla gireceğim ama önceliği “Mehmet Şimşek’i istemezük” lobisi çalışmalarına
Türkiye’de konkordato ilan eden şirket sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. 2023 yılının son aylarında başlayan yükseliş trendi, 2024’ün ilk yarısında hız kazanarak devam etti. Ekonomi yazarı Erdal Sağlam’ın 10 Haber’deki yazısına göre 2024’ün Temmuz ayında konkordato başvurusunda bulunan şirket sayısı 122’ye ulaştı. Bu rakam, 2019 Ocak ayından bu yana görülen en yüksek aylık veri olarak
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran işgücü istatistiklerine göre işsizlik önceki aya göre 234 bin kişi artarak 3 milyon 305 bin kişiye ulaştı. Atıl işgücü olarak tanımlanan ve potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan geniş tanımlı işsizlik ise Haziran’da 3.2 puan artarak yüzde 29,2’ye yükseldi. Türkiye’de her üç kişiden biri işsiz. TÜİK’in hesaplamalarına göre 2024 Haziran’da işzislik
Her gün yeni bir gündemle sınandığımız için doğalgaza yapılan zammı da unutuverdik. Halbuki, seçimlerle geçen son birkaç yılda doğalgaz fiyatlarının artırılmasından ziyade doğalgaz kaynakları bulunduğu müjdeleriyle karşılaşıyorduk. BOTAŞ Genel Müdürlüğü, dağıtım şirketlerinin sattığı doğalgazın fiyatını, 01.08.2024 tarihinden geçerli olmak üzere konutlar için yüzde 38, küçük sınaî ve ticari işletmeler için yüzde 33,1 oranında artırdı. TMMOB
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki bakanlar ile Merkez Bankası yönetiminin neden olduğu ekonomik krizi düzeltmek, hortlattıkları yüksek enflasyonu indirmek için zamana yayılan bir politika izliyor. Güven tesis etmek için yabancı finansörler, yatırımcılar, yerli iş insanları ve iş dünyası sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapıyor. Başarı da sağlıyor. Bunlar iyi, hoş, güzel. Fakat Sayın Şimşek
Bir gece ansızın Hazine ve Maliye Bakanı’nın ya da Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması gibi bir durum gerçekleşmez ve mevcut ‘çok eksik’ ekonomi programı uygulanmaya devam edilirse, enflasyonun 2024 sonunda yüzde 40’a, 2025 ortalarına doğru da yüzde 30’a yaklaşması mümkün. Mümkün olan gerçekleşirse başımıza kuş konmayacak; hala dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerden biri olmaya
Enflasyonun yüksek olduğu, hatta Türkiye gibi tüm söylemlere rağmen bir türlü kontrol altına alınamayan ülkelerde, ücretli kesimin gelirlerinin yaşam standardını, temel insani ihtiyaçlarını koruyacak şekilde ayarlanması toplumsal barış için şarttır. Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel’in yakın dönemde emekli maaşlarının düzeltilmesiyle ilgili olarak söylediği gibi, ya halkın sesi duyulur gereken yapılır, ya ülke önce toplumsal