Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

14 Şubat’ı geçince 8 Mart’ı göreceksin, şaşırma

Yazar: Banu Tuna / 14 Şubat 2021, Pazar / Oda: Hayat
“Pırlanta yüzük için erkekleri kesmediğimiz gibi AVM’leri doğal habitatımız sanmıyor, küçük ev aletleri ile için çıldırmıyoruz. En büyük derdimiz de çıkmayan lekeler değil.” (Fotoğraf: Pixabay)

Geçen cuma sabahı 1990’lara ait gibi duran tek şey, benim haberleri ille de basılı gazeteden okuma ısrarımdı. Kahvemi aldım, masaya oturdum, sayfaları çevirmeye başladım. Birinci sayfada “kişi başı” yerine “adam başı” yazan editöre söylene söylene 19. sayfaya kadar gelmiştim ki, “karikatürü” gördüm: Pırlantadan üretilen tüm takılardan ikişer ikişer takmış sarışın bir kadın, dev bir tektaş yüzüğü tasma gibi boynuna geçirdiği erkeği kravatından tutmuş sürüklüyor! Sayfanın tepesine baktım, hata yok, 12-18 Şubat 2021 yazıyor.

Yazının başlığı “Hazır ol vaktine erkek milleti 14 Şubat çekmiş kılıcı geliyor.” Başlıkta bir virgülden daha fazlasının eksik olduğu kesin, bize bir şey anlatmaya çalışıyor ama ne?

Selahattin Duman imzalı “yorum”, hayvancılık sektörünün incelikleri ve küçük baş hayvanların çiftleşme ritüelleri ile açılıyor ve satır aralarında büyükşehirde yaşayan insanlarla bağlar kurmaya çalışıyor. Çiftleşme zamanı gelen koçların yağlı kuyruğu zengin aile çocuğunun kullandığı Ferrari’ye, dişilerin dikkatini çekmek için tos atmaları entelektüel faaliyete benzetiliyor örneğin. Kaba saba, çiğ yazılar yazmak suç değil neticede, okumazsın olur biter. Fakat yazının kalanı bırakın cinsiyetçiliği, açıkça kadın düşmanı, ayrımcı, zehirli ifadelerle dolu. “Kadın kısmı yıllık katliama hazırlanıyor”, “Benim tahminlerime göre her yıl şubat ayında otuz-kırk bin erkek telef oluyor, “Yiğitlerin boynu kasabın bıçağına uzanacak”… Uzun zamandır böylesini gerçekten okumamıştım. 90’lı yılların maço ve erkek gazetecilik kültürü sayfadan fırlayıp boğazıma yapıştı resmen, oksijensiz kaldım!

Pırlanta takılar kırılmasın!

Duman, yazının bir noktasında fazla ileri gittiğini düşünerek gönül almaya da çalışıyor. Yanlış anlamayın kadınların değil, pırlantaların gönlünü. “İncik boncuk” dediği pırlanta takıların kırılacağını dikkate alıp böyle diyerek bu ürünleri kesinlikle hakir görmediğinin altını çiziyor.

Nüfusun neredeyse yarısı asgari ücretle yaşamaya çalışırken, salgın alıştığımız dünyayı tamamen değiştirmişken, kadınları da erkekleri de pırlantanın hayatta zaruri bir ihtiyaç olduğuna ikna etmeye çalışan ve 14 Şubat gibi özel günler yaklaşırken artan reklamlar benim de canımı sıkıyor. Ancak bu reklamlar ile tüketim kültürü ve kapitalizm arasında bağ, neden-sonuç ilişkisi kurmayı başarabiliyorum mesela. Ama beyefendi kadınları reklam veren sanıyor gibi. Ya da kadınların kapitalizmin icadı olduğunu düşünüyor. Eğer öyleyse benden söylemesi pırlanta yüzük için erkekleri kesmediğimiz gibi AVM’leri doğal habitatımız sanmıyor, küçük ev aletleri ile için çıldırmıyoruz. En büyük derdimiz de çıkmayan lekeler değil.

Bu, sözüm ona bir mizah yazısı. Ancak gülüp geçmek mümkün değil. Evet, mizah dayanma gücümüzü artırır, direniş silahıdır. Hele de elimizde koşullara direnmek için kalmış birkaç enstrümandan biriyse daha da önemlidir. Ama bu ülkede yüzlerce kadın erkeklerin elinde can verirken, kadınların 14 Şubat’ta erkek katliamı yaptığına dair mizah yapmayı denemek, kadınlara erkek kasabı demek komiklik değil, densizlik. Üstelik bunu bir de gazeteci olarak, gazete sayfasından yapmak… Bırakın da mizah, ölüm kalım savaşı veren kadınların dayanma gücü olsun. İnsan mesleğine, birlikte yaşadığı insanlara karşı sorumluluk hissetmeli. 

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: 14 Şubat, Banu Tuna, cinsiyetçi, erkek egemen, pırlanta, Selahatin Duman, SEvgililer Günü

OKUMAYA DEVAM EDİN

Geçtiğimiz hafta İstanbul’a kaç santim algı yağdı?
Bu da oldu: Frankfurt Kitap Fuarı dijital ortamda
Zelensky ve hâkî iletişim, savaşı baştan yarattı
  • İranlı kadınların hikayesi: direniş hiç durmadı23 Haziran 2025
  • Türkiye ABD’yi neden kınamadı? Perde arkasında neler oluyor?23 Haziran 2025
  • ABD’nin İran saldırısı bölgede ve Türkiye’de neleri tetikleyebilir?22 Haziran 2025
  • Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı: Cumhurbaşkanını tehditle suçlanıyor22 Haziran 2025
  • Savaş, Orta Doğu haritası ve Avrupa’nın sınırları22 Haziran 2025
  • ABD İran’ı vurdu. Trump dünyaya meydan okudu: ne yapabileceğimiz görüldü22 Haziran 2025
  • Kömürün, piyasanın, savaşın baskısı altında zeytin ağacını savunmak21 Haziran 2025
  • Leyla Alaton AK Parti Grubunu neden izledi, Erdoğan’la ne konuştu?21 Haziran 2025
  • Savcılığın özel algoritması devrede: İmamoğlu’nun avukatı örneği20 Haziran 2025
  • İran’da rejim değişir mi? Değişirse ne olur? Türkiye ne yapmalı?20 Haziran 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP