Yıllar önce Türkiye’de büyük bir FX (döviz) operasyonu yöneten bir kurumsal yatırım firması yöneticisi ile konuşurken bana “Türkiye’de kumarhaneler açılsın, FX piyasası ölür” demişti. Şu anda aynı durumun kriptopara piyasasında yaşandığını görüyorum.
İnsanımız büyük ümit ve hayallerle, bir koyup bin kazanacağının sanrısı ile kriptopara piyasasına saldırmış durumda. Öyle ki artık Tik Tok’ta bile dans eden gençlerle birlikte artık alt coinlerin analizini yaptığını söyleyen “kriptopara yatırım uzmanları” bol miktarda bulunabiliyor. Bu kişilerin canlı yayınları da dolup taşıyor.
Halkın yüzde 16’sının kriptopara yatırımı yaptığı türünden hatalı ve abartılı haberlerle birlikte çeşitli “coinlere” para yatıran kişi sayısı her gün artıyor.
Ülkemizde finansal okur yazarlık belirli bir seviye olsaydı belki bu duruma olumlu olarak yaklaşabilirdim, ancak biliyorum ki yatırım adı altında aslında gerçekten de kumar oynanıyor.
Yeni Çiftlik Banklar, Jet Fadıllar
Böyle düşünmemin temel sebeplerinden biri yatırım yaptığını söyleyen kişilerin büyük kısmının tüm parasını spekülatif coinlere yatırarak kısa vadede büyük kazanç beklemesi. Forumlarda binlerce kişi nasıl daha dengeli bir coin sepeti oluştururum yerine, “Kardeşim nasıl 1500 TL’yi 3 ayda 2 Milyon TL yaptı?” tarzı başlıklarla kendinden geçiyor.
Elbette bunun bir sonucu olarak artık sosyal medya ve forumlarda “Bütün paramı kaybettim, ne yapacağım?” diye dert yananlarla dolmaya başladı.
Bizim genlerimizde çabuk yoldan para kazanma ihtimaline karşı direnç yok. 1500 lira 3 ayda 2 milyona çıkıyorsa orada bir sorun vardır diye düşünmüyoruz. “Benim 3000 liram var, demek ki 4 milyon kazanabilirim” diye bakıyoruz. Sonuç da elbette hep hüsran. 1980’lerde Banker Kastelli’den 1990’larda Jet Fadıl’a, 2000’lerde Titan’dan 2010’larda Çiftlik Bank’a uzanan, yakında da altcoinlerin yatırıma kapatılması ile son bulabilecek, hiç ama hiç bitmeyen bir emeksiz para kazanma hırsı maalesef iliklerimize işlemiş.
Emeksiz para kazanma tuzakları
Bunu gören tuzakçılar da sadece başarı hikayelerini pompalamıyorlar, sizin coin madenciliği yapmanızı sağlayacak hazır sistemler de satıyorlar. 3-5 tane grafik kartı ile zengin olunacağını pazarlayanlar yüzünden elektrik faturasını ödemeyen binlerce mağdur türedi.
Halbuki şu an dünya bir finansal teknolojiler devriminin tam ortasında. Eğer enerjimizi coin alıp satmaktan çok bu alanda faaliyet gösterecek uzun vadeli şirketlere, yeni yatırımlara, dengeli coin sepetleri oluşturarak yeni global finansal sitemde daha büyük söz sahibi olmaya ve hatta yeni nesil coinler oluşturmaya harcasak hepimiz çok daha fazla kazanacağız. Ama işte tüm bunlar emek isteyen, uzun vadeli işler.
Eğer mağdurlar çoğalırsa hükümetin coin alım satımlarını tümden kısıtlayıcı kurallar getirmesinden ve ülkemizin bir teknolojik devrimi daha ıskalaması riski de var.
Zaten geçen hafta içinde kriptopara borsalarına yönelik ilk haciz işlemi yapılarak bu borsaların standart bir finansal kurumdan hiçbir farkı olmadığını hükümetimiz dosta düşmana duyurmuş oldu.
Bu aslında kriptoparaların var oluş felsefesine tamamen zıt bir uygulama ama ülkemizde her şey mümkün.
Birkaç temel öneri
O yüzden işler daha da kötüye gitmeden kriptopara üzerinden zengin olmak isteyenlere temel birkaç önerim olacak.
1. Mutlaka finansal okur yazarlığınızı geliştirin.
2. Tüm varlığınız ile yatırım yapmayın.
3. Spekülasyon üzerinden para kazanmayı ummayın.
4. Gerçek bir “coin farm” fotoğrafı bulun ve ölçeği size satılmak istenen 3 grafik kartlı sistem ile kıyaslayın.
5. Bu alanda küresel bilinirliği olan isimleri takip edin.
6. Bu alanda alım satım yapmadan uzun bir süre sadece piyasaları takip edin.
Coin alıp satarak para kazanmak kadar, “Bu yeni finansal dünyada neyi etkileyebilirim? Neyi değiştirebilirim?” diye kendinize bir sorun.
Kim bilir? Belki de bir sonraki büyük fikir sizden çıkar.