Son yapılan zamların elektrik fiyatlarına etkisi gelen faturalarla ortaya çıkmaya başladı. Ortalama bir ev için dahi yüzde 125’e varan artışlar faturalara yansıdıkça, zaten yoksullukla mücadele eden vatandaşların cebine yeni bir ateş düşmüş oldu. Zamların arkasında özelleştirmelerin etkisinin dillendirildiği bugünlerde, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi- TEİAŞ’ın özelleştirme süreci için de geri sayımın başladığını hatırlatayım.
3 Temmuz 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile TEİAŞ da özelleştirme kapsamına alınmış, elektrik sektöründeki bu güçlü kamusal yapının özelleştirilmesi süreci başlatılmıştı.
Kararda: “Özelleştirmenin halka arz yoluyla yapılacağı; hazırlık işlemlerinin Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı (ETKB) ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) işbirliği ile 31.12.2022 tarihine kadar sonuçlandırılacağı,” yazıyordu.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), bu özelleştirme kararı sonrasında detaylı bir rapor hazırlayarak sakıncaları ortaya koydu ve yürütmeyi durdurmak için dava açtı.
TEİAŞ’ın elektrik sektöründeki önemi
TEİAŞ, ülkemizde doğalgaz, hidroelektrik, kömür, sıvı yakıtlar gibi farklı kaynaklarla üretilen elektrik enerjisini, tamamen özel sektör tarafından işletilmekte olan elektrik dağıtımını yapan yerlere iletmekle yükümlü olan ve tekel olan bir kamu iktisadi kuruluşudur. Bu işlevini yerine getirebilmek için gerekli olan tesisleri kurar ve bakımını yapar.
TEİAŞ’ın 2020 sonu mali tablolarını incelediğimizde, yaklaşık 28 milyar TL varlıkları, 14,9 milyar TL brüt satışı ve 4,65 milyar TL net kârı olduğunu görüyoruz. Bu anlamda TEİAŞ, özelleştirme için cazip bir kuruluş olarak kabul edilebilir.
Ayrıca, TMMOB raporundan görüyoruz ki, TEİAŞ’a ait olan 753 adet trafo merkezi kamuya ait değerli araziler üzerinde konumlanmışken, 71.000 km’lik güzergah boyunca kurulmuş olan nakil hatları direkleri de yine değerli araziler üzerinde yer alıyor ve bu araziler için irtifak hakkı da satın alınmış.
TEİAŞ özelleştirilirse neler olabilir? Elektrik sektöründeki diğer özelleştirmeler için de aynı iddialarda bulunmuş olan uzmanlar, TEİAŞ’ın özelleştirilmesini de benzer kaygılarla sakıncalı buluyor ve sektördeki arz güvenliğini ortadan kaldıracağını, kamu zararına neden olacağını ve ülke ekonomisine de fayda sağlamayacağını savunuyor.
TEİAŞ da özelleştirilirse, elektrik sektöründeki kamu denetiminin tamamen kalkacağı, kontrolün bütünüyle özel sektöre geçeceği ve elektrik fiyatlarının ek zamlarla vatandaş açısından daha can yakıcı bir hal alacağı iddia ediliyor.
TMMOB hukuki süreçleri başlattı
TMMOB, TEİAŞ’ın özelleştirilmesine yönelik Cumhurbaşkanı kararının hemen sonrasında, öncelikle yürütmesinin durdurulması ve duruşmalı yapılacak inceleme neticesinde de iptaline karar verilmesi talebiyle bir dava açmıştı.
Bu davada yürütmenin durdurulması talebi 7 Ekim 2021 tarihinde 2’ye karşı 3 oyla, oyçokluğuyla reddedildi. TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamına alınmasına ilişkin dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmedi. Dava özünden görüşülmeye devam ediyor.
TMMOB, TEİAŞ’ın blok satışı veya hisselerinin çoğunluğunun belirli çıkar gruplarının eline geçmesinin ülke güvenliği açısından tehlikeli olduğu, rekabetin tamamen yok olacağı, elektrik işletmeciliğinin tamamen politik etkilere açılmış olacağı iddiası ile özelleştirilmenin durdurulması için mücadelesini sürdürmeye kararlı.
Özelleştirme için neden 2022’nin sonu bekleniyor?
Cumhurbaşkanı tarafından alınan özelleştirme kararında dikkat çeken bir detay da özelleştirme hazırlıklarının tamamlanması için yaklaşık 1,5 yıllık sürenin verilmesi. Halka arz yoluyla yapılacağı açıklanan bir özelleştirme için bu süre gerekli midir? Uzmanları bunun açıklamasını yapabilir.
Bu konudaki dikkat çekici iddia, TEİAŞ’ın özelleştirmesi öncesi önemli yatırımların kamu eliyle yapılarak, satın alacak şirketlere daha sorunsuz bir altyapı devredebilmek amacı taşındığı yönünde.
Sözcü gazetesinden Yusuf Demir’e konuşan Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, 26 Ekim’de “TEİAŞ’ın özelleştirme adı altında yandaş şirketlere peşkeş çekilmeden önce önemli yatırımları da kamu eliyle yapılarak özelleştirilmelerin son alt yapısının hazırlanmakta olduğu anlaşılıyor” demişti.
Bu açıdan 2 önemli proje: Çanakkale ile İzmit Körfez Geçiş Projeleri ve Çanakkale Boğazı (Lapseki 3-Sütlüce 3) ile İzmit Körfez (Hersek-Dilovası) Geçişi’nin Denizaltı Kablo Bağlantı İşlerini içeriyor.
Bu kapsamda gerçekleştirilen ve 18 Haziran 2021’de sonuçlanan ihalenin sözleşmesi TEİAŞ ile Türk Prysmian-Prysmian Powerlink arasında 25 Haziran 2021 tarihinde imzalandı. Projenin finansmanı Dünya Bankası kredisinden karşılanacak ve projenin toplam bedeli 140 milyon 743 bin Euro. İşin süresi Çanakkale Boğazı için 750 gün (25 ay), İzmit Körfez geçişi için 780 gün (26 ay) olarak tanımlanmış.
Dikkat çekici olan da, 25 Haziran’da ihale sözleşmesinin imzalanmasından hemen bir kaç gün sonra 3 Temmuz’da TEİAŞ’ın özelleştirme kararının alınmış olması.
Özelleştirme beklenen faydayı sağladı mı?
TMMOB’un raporunda da belirttiği gibi, enerji sektörüne yönelik yapılan özelleştirmelerin bir çok ülkede, “topluma yetersiz ve kalitesiz hizmet, pahalılık, işsizlik, artan hizmet bedellerini karşılayamama, yoksul kesimleri hizmetten yoksun bırakma” gibi sonuçları olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Ülkemizde de benzer olumsuz sonuçlar yaşanmaktadır.
Özelleştirmelerin gerekçelerinden biri olan, özel şirketlerin yapacağı yatırımlarla elektrik dağıtımındaki kayıp ve kaçak oranının düşeceği iddiası da doğru çıkmamıştır. Kayıp ve kaçak oranlarında dünya ortalaması yüzde 9, OECD ülkeleri ortalaması yüzde 7 iken, Türkiye’de 2019 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 12,7 olduğu görülmektedir.
Kayıp-kaçak oranları ve yatırım maliyetleri azalmamış, aksine artarak elektrik fiyatlarına yansımış ve tüketicilerin daha pahalı elektrik kullanmasına neden olmuş bir özelleştirme gerçeği ile karşı karşıya iken, tam da seçim öncesine denk gelebilecek TEİAŞ’ın özelleştirilmesi kararının iptali veya en azından bir sonraki hükümete bırakılması doğru olacaktır.