Gençler tahmin ettiğimiz gibi gündemden düştü. Türkiye maalesef sürekli değişen ve her biri kendi içinde ciddi sorunlar barındıran konularla adeta boğuşuyor. Bu konulardan biri de Sezen Aksu ve bir şarkısında geçen bir cümle idi. Bir şarkı üzerinden din, beka ve özgürlük tartışması yaşandı, Twitter’da büyük hadler bildirildi ve konu geldiği gibi hızlıca geçti. Geriye akıllarda sevimsiz bir his kaldı; huzursuzca bir sonraki varoluş mücadelesi hangi beklenmedik alanda, arşivlerin hangi tozlu sayfasından bulunup çıkarılacak, bekleniyor.
Sanatçılar, şarkıcılar bu kadar tartışıldı, o zaman gençlik konusunu şarkılara ve bir şarkıcıya bağlamak ilginç olabilir. Fikri takip adına Türkiye’nin Gençlik Halleri: Gençler Hakkında, Gençlersiz yazısına bir de arka plan müziği ekleyelim. Konumuz gene gençler ve onların duyulmayan sessiz çığlıkları, ama hikâye yerli ve milli değil, Atlantik ötesinden. Üstünden 40 yıl geçmiş olsa da bence hala ilginç bir konu. Baştan uyarayım, bu müzikal bir yazı, içinde çokça şarkı geçiyor, okurken bu şarkıları dinlemek için bağlantıları kullanabilirsiniz.
Siyah giyen adam: Johnny Cash
Amerikalı country şarkıcısı Johnny Cash, hayatının çılgın dönemlerini takiben gene meşhur country şarkıcısı June Carter Cash ile evlenmiş ve ölene kadar dindar bir hayat sürmüştür. Cash, 2003 yılında hayatını kaybettikten sonra James Mangold’un 2005 yılında yönetmenliğini yaptığı Walk The Line-Sınırları Aşmak filmi ile tekrar büyük sükse kazanmış ve film en iyi kadın başrol oyuncusu Oscar’ı da dahil olmak üzere yaklaşık 45 ödüle layık görülmüştür. Filmde Cash’ın çocukluğundan itibaren hayat öyküsü, yaşamındaki iniş çıkışları ve bu tarz müzik sevenlerin ezbere bildiği artık klasik sayılan bazı şarkılarının arka planları başarılı bir şekilde aktarılmıştır. Ancak, filmle ilgili gelen eleştirilerin arasında Johnny Cash’in siyasi görüşleri ve eylemci yanının hızlıca geçildiği vardır.
Aykırı bir ses: Devrimci country olur mu?
Johnny Cash ABD’de genel olarak muhafazakâr politikaları desteklemesine rağmen bir yandan da ait olduğu dini görüşün ve kendi fakir ve zorluklarla dolu çocukluğunun da etkisiyle mazlumların, ezilenlerin yanında olmaya çalışmış ve onların sesini duyurmaya gayret etmiştir. Johnny Cash, sahnede sürekli giydiği siyah takım elbiseler, siyah gömlekler ile tanınmakta ve bu nedenle Siyah Giyen Adam, Man in Black olarak adlandırılmaktaydı. 1971 yılında yazıp bestelediği aynı isimli şarkısında , Johnny Cash hayattaki acılar ve zulümleri protesto amacıyla siyah giydiğini açıklamış ve işler düzelene kadar Siyah Giyen Adam olarak kalacağını söylemiştir:
Well, there’s things that never will be right I know
And things need changin’ everywhere you go
But ’til we start to make a move to make a few things right
You’ll never see me wear a suit of white
Ah, I’d love to wear a rainbow every day
And tell the world that everything’s okay
But I’ll try to carry off a little darkness on my back
‘Til things are brighter, I’m the Man In Black
Evet, asla düzelmeyecek şeyler var, biliyorum
Ve gittiğin her yerde değişime ihtiyacı olan şeyler var
Ama biz birşeyleri düzeltmek için harekete geçene kadar
Sırtımda asla beyaz bir takım elbise göremeyeceksiniz
Her gün bir gökkuşağı giymek isterdim
Ve dünyaya her şeyin iyi olduğunu söylemek
Ama sırtımda biraz karanlık taşımam gerekiyor
Bir şeyler aydınlanana kadar, ben Karalar İçindeki Adamım
Madenciler hakkındaki Sixteen tons- Onaltı Ton şarkısı veya Kızılderililer için yaptığı özel albüm olan Bitter Tears: Ballads of the American Indian – Acı Gözyaşları: Amerikan Yerlilerinin Balladları Johnny Cash’in bu protest tarafını gösterir. 1960 ve 1970ler Amerika’sında protest müzik daha çok Joan Baez, Bob Dylan, Neil Young ve Pete Seeger gibi folk şarkıcılar tarafından sivil haklar hareketine destek ve Vietnam savaşına karşı duruş ile özdeşleşirken, Johnny Cash, Willie Nelson, Kris Kristofferson ve Waylon Jennings gibi şarkıcılar Country müziğin sistem ve düzen karşıtı özlerini vurgulayıp özellikle Güneyli işçi ve alt sınıfların seslerine aracı olmuşlardır. (Buraya ilginç bir bilgi bırakalım, daha çok Bir Yıldız Doğuyor ve Konvoy gibi filmleri ile tanınan Kris Kristofferson, Oxford’ta İngiliz Dili Edebiyatı alanında prestijli Rhodes bursuyla Yüksek Lisans yapmıştır.)
Geleneksel Country dinleyici kitlesinin muhafazakâr, Cumhuriyetçi ve dindar siyasi görüşleriyle pek de uygun düşmeyen türde şarkılar yapması ve düzenli yayınlanan televizyon programında da sıklıkla ismi geçen protest şarkıcıları misafir etmesi ile Johnny Cash bu ayrışmada öne çıkmaktadır.
Beyaz Saray’da Başkan Nixon’a Soğuk Duş: Gerçek Nedir?
Johnny Cash’in 1970 yılının Şubat ayında çıkardığı kendi yazıp söylediği What is Truth – Gerçek nedir şarkısı çok özeldir. Bu protest şarkı o dönemde tüm şiddeti ile devam etmekte olan Vietnam savaşına gençler üzerinden göndermeler yapar ve gençlerin haklı isyanlarını dile getirirken o dönemin yaşlı ve egemen kesimini sert bir şekilde eleştirir.
Şarkıyla ilgili ilginç hikâye ise 17 Nisan 1970 yılı gecesi ortaya çıkar. Johnny ve June Carter Cash, dönemin başkanı Richard Nixon tarafından Beyaz Saray’a davetlidir. Siyah Giyen Adam, Başkan ve seçkin davetlilerin huzurunda şarkı söyleyecektir ve sonrasında onuruna bir yemek verilecektir. Başkan Nixon, dindar bir country sanatçısı olan Johnny Cash üzerinden kendi seçmen kitlesi gözünde puan kazanmayı hedeflemektedir. Hatta davet öncesi Johnny Cash’e aracıları ile hangi parçaları söylemesini istediğini de iletir: Haggard’dan “Okie from Muskogee” ve Guy Drake’den “Welfare Cadillac” . Her iki şarkı da “makbul” şarkılardır: Vietnam savaşını protesto edenleri ve saygısız, nankör, tembel ve uzun saçlı gençleri eleştirmektedir. Nixon’un tabiriyle Amerika’nın sessiz çoğunluğun görüşlerini ifade eden bu şarkılar, devam eden protesto ve gösterilere karşı Başkan’ın moralini düzeltecektir. Bu şarkılar iç ve dış güçlere Amerikan halkının birlik ve beraberliğini duyuracaktır. Bu şarkıları Johnny Cash sikletinde bir devin Beyaz Saray’da söylemesi ise önemli bir mesaj olacaktır.
Ancak, Johnny Cash o gece Beyaz Saray’da sahneye çıktığında bu isteğe uymaz ve yukarda bahsedilen Man in Black şarkısıyla başlar. Salonda huzursuzluk başlamışken durmaz ve orkestranın bile çalınacağını bilmediği ve prova bile yapmadıkları, gençlerin sesinin duyulması ve söylediklerine kulak verilmesi gerektiğini anlatan What is Truth- Gerçek Nedir şarkısı dökülür:
The old man turned off the radio
Said, “Where did all of the old songs go
Kids sure play funny music these days
They play it in the strangest ways”
Said, “it looks to me like they’ve all gone wild
It was peaceful back when I was a child”
Well, man, could it be that the girls and boys
Are trying to be heard above your noise?
And the lonely voice of youth cries “What is truth?”
Serbestçe söylenecek olursa:
Yaşlı adam radyoyu kapattı ve söylendi,
“Eski şarkılara ne oldu?
Günümüzde çocuklar garip müzikler dinliyorlar ve
Acayip acayip çalıyorlar
Ve devam etti: “hepsi çıldırmış olmalı, benim zamanımda huzur vardı”
Yani adamım, acaba kızlar ve oğlanlar, senin yaptığın gürültüye rağmen seslerini duyurmaya çalışıyor olabilirler mi?
Ve gençler yalnız sesleriyle haykırıyor: “Gerçek Nedir?”
Richard Nixon bu olaydan iki yıl sonra 1972 seçimlerimde oyların yüzde 60’ını alarak tarihi bir zafer kazandı, ancak Başkanlık koltuğunda oturmak pek nasip olmadı: Meşhur Watergate skandalı nedeniyle 1974 yılında istifa etmek zorunda kaldı. Başkan Ford’un kendisine sağladığı özel af nedeniyle hapse girmekten kurtuldu ancak ABD başkanları arasında bu skandal nedeniyle en kötü anılan başkan oldu ve geriye kötü bir miras bıraktı. Johnny Cash ise bugün hala milyonlarca kişi tarafından sevilmekte ve dinlenmekte.
1970 yılındaki olay hakkında yapılmış Cash ailesinden olaya şahit olanların konuştuğu ve Johnny Cash’in Basşkan Nixon’ın gözlerine bakarak Gerçek Nedir diye sorduğu konser görüntülerinin de bulunduğu bir de belgesel mevcut ilgilenenlere duyurulur.