Zorlu kış şartlarının etkisiyle tüketim miktarı da artmış olan doğalgaz faturaları gelmeye başladı. Zamlı faturalar tüm gelir gruplarını olumsuz etkiledi. Bireysel kombi kullanıcıları daha az ısınmayı seçmek zorunda kalırken, merkezi sistemle ısıtılan toplu yapılarda ilave aidatlar istenmeye, bu da huzursuzların doğmasına neden oldu. Bazı bankaların, acil kredi adı altında elektrik, doğalgaz kredisi vermeyi teklif ettiğini duyuyoruz. Bu durum sürdürülebilir değil, zamların geri alınması gerekiyor.
Bölgesel ve kademeli tarife uygulaması
Elektrikte başlayan kademeli tarifenin ardından, Ocak ayında Meclis’e sunulan yasayla doğalgazda da verimliliği arttıracağı iddiası ile bölgesel ve kademeli tarife uygulaması başladı. Tarifeleri incelediğinizde bölgeler arasında kayda değer bir fark da göremiyorsunuz. Yani bütün yurtta aynı şiddette bir zam fırtınası söz konusu.
Konutlar için ilan edilen tarifede, Türkiye harcama ortalamasına göre konutların büyük çoğunluğunun dahil olduğu 1. kademe en yüksek birim fiyata sahip ve bölgelere göre, 2.5 ile 2.8 TL/m³ (KDV dahil-Şubat 2022) arasında değişiyor. Tüketim bedeli arttıkça geçilen diğer kademelerde, birim fiyat yüzde 5 ile yüzde 10 arasında bir düşüş gösteriyor ki bu da kayda değer bir fark yaratmıyor.
Faturalar gelmeye başladıkça kademeli tarifenin verimliliği artırmak bir yana, aksine verimsiz sistemlere geri dönüşe neden olabileceği endişesi de başladı. Çünkü, evsel tüketiciler dışında kalan; resmi kurum, ticarethane, sanayi, okul gibi, merkezi sistem ile ısıtmanın yapıldığı binalar yüksek fiyatlı tarifeye sokuldu. Konutlar için tüketim arttıkça birim fiyat azalıyorken, bu binalar için tüketim arttıkça fiyat katlanıyor, aslında ödüllendirilmesi gereken merkezi sistemler cezalandırılıyor.
Doğalgaz uygulaması merkezi sistemin avantajlarını yok etti
Ülkemizde, 2007 yılı itibariyle yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ile, toplam inşaat alanı 2000 m² ve üzerindeki yapılarda merkezi ısıtma sistemi kullanımı zorunludur. Merkezi sistemler, bir kazan dairesi içerisindeki çoklu kazanlar ile binaların ısıtıldığı, 1 doğalgaz sayacından yüksek kapasitelerde gaz bağlanan sistemlerdir. Bu sistemler, bireysel (kombili) ısıtmaya göre, ilk yatırım maliyeti, işletme ve en önemlisi enerji verimliliği açısından avantajları nedeniyle tercih edilir.
Yeni uygulama bu avantajları yok etti. Mesken dışı serbest tüketicilere uygulanan 1. kademe doğalgaz bedeli zaten zamlanmışken, bir de, merkezi sisteme sahip çoğu tesisin dahil olduğu 2. kademe için, 1. kademeye göre yaklaşık 3 katı bir fiyat belirlendi.
Örneklemek gerekirse, Şubat 2022 fiyatları:
Ankara’da:
1.kademe: yıllık 100.000-300.000 m³ aralığı için birim maliyet 3 TL/m³ (KDV dahil) iken,
2.kademe: yıllık 300.001-1.000.000 m³ aralığı için birim maliyet 9.3 TL/m³ (KDV dahil),
Bursa’da:
1.kademe: yıllık 100.000-300.000 m³ aralığı için, birim maliyet 2.89 TL/m³ (KDV dahil) iken,
2.kademe: yıllık 300.001-1.000.000 m³ aralığı için, birim maliyet 7.70 TL/m³ (KDV dahil).
Bir önceki yıl 1. kademede olan pek çok bina yetkilisi, zamlardan sonra, dağıtım şirketleri tarafından aniden 2. kademeye alındıklarını söylüyor. Amaç yüksek bedelden peşin para toplanması mı? Dağıtım şirketinin fiyat duyuru yazısında, yıl sonunda, 2. kademe miktarından az harcama gerçekleşirse geri ödeme yapılacağı, ancak bu ödemenin “faiz ve Tüfe artışını” içermeyeceği yazıyor. Tam aksi durumda ise, yıl boyu 1.kademede ödeme yapanların, yıl sonunda 2. kademeye geçtiği anlaşılırsa, aradaki fark Tüfe değişim oranları dahil edilerek alınacak. Yani yine tüketici kaybedecek
1. ve 2. kademe arasındaki yaklaşık 3 kat farkın nedeni nedir?
Katlı tarifenin uygulandığı merkezi ısıtma sistemleri, örneğin ofis binalarında; eczane, hukuk bürosu, doktor muayenesi, mühendislik ofisi gibi zaten ekonomik zorluklarla savaşan işyerlerinin ısıtma ihtiyacını karşılıyor. Ve bu işyerleri aidatları ödemekte zorlanacağını öngörerek, bireysel ısıtmaya sahip binalara taşınmayı düşünüyor.
Yine merkezi sisteme sahip, okul kampüsü, hastane, otel gibi tesisler de bu yüksek fiyatlardan olumsuz etkilenecek. Bu tip büyük tesislerin yönetimleri kara kara ne yapacaklarını düşünüyor. Birden fazla kazanı olan tesisler, kazan başına doğalgaz sayacı aboneliğine geçebilmenin yolunu arıyor. Çoklu binaların olduğu kampüslerde, binaları merkezi sistemden ayırıp, her bina için bağımsız kazan dairesine geçilmesi düşünülüyor.
İdeal mühendislik çözümleri ile çelişen, enerji verimliliğine sekte vuracak, ilave maliyetli çözüm arayışları, daha düşük kademeye geçebilmek için mecburen gündeme alındı.
En kötüsü de, bireysel kombiler tekrar tercih edilmeye başlanacak. Özellikle yeni yapılacak binalar için, yeniden eski yönetmeliğe dönmeyi zorlayarak, bireysel ısıtmanın önünün açılması tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz.
Enerji verimliliği değil maddi avantaj önemsendi
Anlaşılıyor ki, tarifeler düzenlenirken, enerji verimliliği açısından teknik olarak daha uygun olan merkezi/bölgesel ısıtma yerine, maddi açıdan avantaj yaratan bireysel/kısmi ısıtmayı cazip hale getirecek bir sonuca neden olunabileceği öngörülmemiş.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinde, binaların en büyük paya sahip olduğu göz ardı edilmiş. Paris İklim Anlaşmasıyla kabul ettiğimiz CO₂ emisyonlarını sınırlama hedefimizin sekteye uğrayabileceği düşünülmemiş.
Fiyat tarifeleri üzerinde, merkezi ısıtma sistemine bağlı kullanıcı sayısını dikkate alarak yapılacak yeni bir düzenleme ile oluşan mağduriyetin bir an önce giderilmesi, gereksiz teknik değişikliklerin önüne geçilmesi gerekiyor.
Aksi halde doğalgazdaki bu haksız ve anlamsız fiyat farkları ekonomik zorlukları artıracak, enerji yoksulluğunu derinleştirecektir.