“Sen sığınmacılara vatandaşlık verip, onlara oy kullandırarak koltuğunu mu korumak istiyorsun?” Bu ağır suçlamanın sahibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seslendiği kişiyse Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Kılıçdaroğlu eğer Erdoğan’ın niyeti buysa sığınmacıları vatandaş yapıp oy kullandırma konusunu referanduma gidip halka sorma çağrısında da bulundu.
Kılıçdaroğlu bu suçlamayı Erdoğan’ın 15 Mart’taki “Muhalefet, seçimi kazanırsak ülkedeki mültecileri göndereceğiz diyor. Biz göndermeyeceğiz” sözleri üzerine yaptı.
CHP liderinin YetkinReport’un sorularına verdiği yanıtlar aşağıda.
“Biz barışıp güven içinde evlerine göndereceğiz”
– Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, muhalefetin iktidar olursa Suriyeli, Afgan ve diğer mültecileri göndermek istediğini oysa kendisinin mültecileri göndermeyeceğini söyledi. Ne diyorsunuz?
– “Erdoğan iktidarda kalırsa kendi ifadesiyle mültecileri, doğru deyişle sığınmacıları ülkelerine göndermeyeceğini söyledi. Bizce bu üç nedenden dolayı yanlış olur.
1- Sığınmacılar toplumda yozlaşmaya –başta kültürel- yol açıyor,
2- Sığınmacıların emeği acımasızca sömürülüyor,
3- Suriye ile hiç barışmak istemediği anlaşılıyor.
Biz barışacağız. Suriye’de çözümle birlikte barışacak, sığınmacıların güven içinde hayatlarını sürdüreceği koşulları sağlayacak ve onları güven içinde evlerine dönmelerine olanak sağlayacağız.”
Sığınmacıları seçmen yapmayı halka soralım
– Cumhurbaşkanı daha önce Suriye’de barış sağlanınca geri dönebileceklerini, hatta Suriye içindeki kampların bu amaca da hizmet ettiğini söylemişti? Söylem değişikliğini neye bağlıyorsunuz?
– “Erdoğan ilk defa böyle bir şey söylüyor. Ben bunun altında seçim hesabı olabileceğinden kuşkulanıyorum. Sormak gerekiyor: Sen sığınmacılara vatandaşlık verip, onlara oy kullandırarak koltuğunu mu korumak istiyorsun? Kendi vatandaşlarından değil, Suriyelilerden, Afganlardan medet umarak koltuğunu korumaya çalışan bir anlayış Türkiye’yi yönetemez. Sığınmacılara vatandaşlık vermek istiyorsan gidelim referanduma, halka soralım. Bakalım halk istiyor mu sığınmacılara vatandaşlık verilmesini?”
– Siz de ilk defa söylüyorsunuz böyle bir şeyi, yani vatandaşlık için referandumu.
– “Evet, ilk defa söylüyorum. Büyük şehirlerden başlayarak sığınmacı gettoları oluşmaya başladı. Sorumlu bir devlet adamı getto oluşumlarının tehlikelerinin de farkında olur. Ama Erdoğan sadece koltuğunu korumaya çalışıyor, artık Türkiye’yi yönetemiyor, böyle bir noktaya geldi.”
Erdoğan’a “köşene çekil” çağrısı
– Seçim yasasındaki değişiklikler çerçevesinde mi görüyorsunuz sığınmacıları göndermeyeceği çıkışını?
– “Seçim yasasındaki değişikliklerin amacı seçimlerde adaleti sağlamak için değil, koltuğunu korumak için… Seçim yasasıyla oynayarak koltuğunu korumayı başkaları da daha önce denedi ama hiçbiri başaramadı. Bir iktidar artık yolcuysa, halk onu gönderir, yasalarla oynayarak kendisini de koltuğunu da kurtaramaz.
“Erdoğan’ın artık bir şeyi görmesi lazım. 20 yıldır iktidardasın kardeşim; ülkeye hizmet etmekten çok kendine, ailene, yakın çevrene, yandaşlarına hizmet ettin. Artık çekil, köşene çekil. Ülkeyi kişisel çıkar peşinde koşmayan, ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutanlar yönetsin.”
Ne kadar sığınmacı var?
Resmi rakamlara göre, kayıtlı göçmen sayısının 5 milyon civarında, sığınmacıları 3 milyon 750 bin kadarı Suriyeli. Uzmanlara göreyse gerçek sayı bunun üzerinde ve 84 milyonluk Türkiye nüfusunun yüzde 10’u kadar da sığınmacı var. Gerçek nüfusun 90 milyona yaklaşması ise kişi başına düşen milli gelirde yılda 500 dolar kadar azalmaya yol açıyor.
Suriye’ye sınır Hatay’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, il nüfus yapısının hızla değiştiğini ve doğum yapan her dört kadından üçünün kayıtlı ya da kayıtsız Suriyeli olduğunu söylüyor. Mersin’in o da CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise nüfusun beşte birinin Suriyeli sığınmacılardan oluştuğunu söyledi. Buna karşın AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin “Mültecileri kimse gönderemez. Bazı şehirlerde sanayiyi onlar ayakta tutuyorlar. Gaziantep sanayisine gidin yüzbinlerce insan en ağır ve en zor işlerde çalışıyorlar” dediği biliniyor.
Keza tarım üretiminde de asgari ücretin de altında ve kayıtsız çalıştırılan Suriyeli, Afgan ve diğer sığınmacıların varlığı herkesin bildiği sır. Kılıçdaroğlu “emek sömürüsü” diyerek bunu kast ediyor.