Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 31 Mart’ta Özbekistan dönüşü uçaktaki gazetecilere konuşuyor. Söz zamlara geliyor; şekere de zam gelecek mi? Cumhurbaşkanı çıkışıyor: fırsatçılara göz açtırılmayacak.
Gazetecilerin teypleri çalışıyor, bazıları hala gazeteci gibi not alıyor ama yaptıklarının nafile olduğunu onlar da biliyor. Bir süredir Erdoğan’ın uçakta söyledikleri aynen yazılamıyor. İletişim Başkanlığı devreye giriyor. Cumhurbaşkanının sözlerinde gaf, falso, devlet ve parti politikasına halel getirecek bölümler makaslanıp haber merkezlerine iletiliyor.
Cumhurbaşkanını kendisine karşı koruma iddiasında bir sansür mekanizması mı bulunduğunu sormayın. Olanı anlatıyorum.
Her neyse, Cumhurbaşkanının zamlara dair söyledikleri ‘temizlenmiş’ metinde yer alıyor. “Saat 14.00’e kadar ambargolu” uyarısıyla. Gazeteciler de yazacak, fırsatçıların yol açtığı zamlara izin verilmeyecek diye.
Fakat Metin dağıtıldıktan sonra anlaşılıyor ki Cumhurbaşkanı havadayken şeker fiyatlarına da yüzde 30 zam yapılmış. İlk olarak gazeteci Bahadır Özgür’ün duyurduğuna göre, hemen yeni bir Metin hazırlanıyor. O da ne? Cumhurbaşkanının zamlara dair söyledikleri yeni metinde yok. Makaslanmış. Sanki Cumhurbaşkanı o sözleri hiç söylememiş gibi.
Enerji Bakanı “yansıtılmayacak” dedi ama…
Cumhurbaşkanlığı ekibi muhtemelen Cumhurbaşkanının kendi hükümetince şekere yaptığı zamdan haberi olmadığı gibi bir algının doğmasını istememiş. Gazeteci lisanıyla “altın makas” bu defa zamlara dokunulmazlık sağlamış. Velev ki Cumhurbaşkanı “fırsatçılar yanlış yaptılar” diyor olsa da.
Ama sadece Cumhurbaşkanı değil ki girdi fiyatlarında artış gerekçesiyle kamu kuruluşlarınca yapılan fiyat artışlarıyla ters köşeye düşürülen.
Örneğin Enerji Bakanı Fatih Dönmez 31 Mart günü AK Parti hükümetinin sağladığı destekler sayesinde doğal gazdaki fiyat artışlarının vatandaşa yansıtılmayacağını söyledi. Doğal gaza zam yapılacağı haberleri gerçeği yansıtmıyordu demek ki. Ama çok değil birkaç saat sonra, 1 Nisan’dan, yani bugünden geçerli olmak üzere doğalgaz fiyatı konutta yüzde 35, elektrik üretiminde yüzde 44,5, sanayide yüzde 50 arttı. Yani elektriğe de yeni bir zam bekleyebiliriz.
Burada suçlayacak fırsatçı da yok.
Cumhurbaşkanı şekere zam düşünülmediğini söylerken kamu kuruluşu Türkşeker, şekere zam yapıyor, Enerji Bakanı fiyat artışı vatandaşa yansıtılmayacak dedikten birkaç saat sonra BOTAŞ doğalgaza bir zam daha yapıyor.
Yönetimde dağınıklık işaretleri…
Zamlara sansür, Ankara’da dağınıklık
Zamlara dair haber yapılması ise kendi alemlerinde, Türkiye’deki gelişmeleri dahi zamanında izleyip Cumhurbaşkanına iletmeyen ekibi tarafından alelacele sansürlenmeye çalışılıyor. Ama haber bir yolunu bulup sızıp yeryüzüne çıkıyor işte.
Altın makası elinde tutanlar, Cumhurbaşkanının zamlara dair sözlerini dahi sansürleyerek neyi engelleyebileceklerini düşünüyorlar acaba?
Erdoğan’ın Ukrayna siyasetini desteklerken iyi, zamlara ilişkin sözlerine gelince kötü, öyle mi?
Bu gelişmeler dün Cumhurbaşkanı ve ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “asgari ücrete ek zam yok” açıklamalarını da akla getirdi.
Bilindiği gibi sadece muhalefet değil, AK Parti içinden de asgari ücretin yeniden artırılması gerektiği yolunda sesler çıkıyordu. Evet asgari ücrete rekor düzeyde, yüzde 50 zam yapılmıştı ama yıllık enflasyon oranının, hem de TÜİK verileriyle yüzde 54 çıkması o zammı silip süpürmüştü. Şimdi asgari ücretliler Cumhurbaşkanı ve bakanının bu sözlerinin de tersinin çıkmasından ümitlensinler mi? Ne dersiniz?
Ankara’da bir dağınıklık var. 2002’de Ecevit-Bahçeli-Yılmaz koalisyon hükümetinde görmüş olduğumuza benzer bir dağınıklık. Söylemiş olalım.