AK Parti hükümetinin Türkiye’nin ekonomik kriz ve halkın da geçim sıkıntısı içinde olduğunu kabullenmesi zaman aldı. Önce epey dış güçlerle, vurguncu bakkallarla filan oyalandıktan sonra krizin varlığına boyun eğilmesi için resmi enflasyon oranının Ocak’ta yüzde 50, Şubat’ta 54, Mart’ta 61’e yükselmesini beklemek gerekti. Seçim kaygısı içindeki AK Parti yönetimin artık kimlere nasıl destek verileceğini, önceliği müteahhitlere mi, temel ihtiyaçlarını gidermekte sıkıntı çeken dar gelirlilere mi vereceklerini tartışma aşamasına geldiklerini anlıyoruz.
Nereden mi anlıyoruz? İki haber ve sonrasında gelen habercilik araştırmasından.
Ekonomik krizin kabulünü Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’nun haberinden çıkarabiliyoruz. Buna göre AK Parti “ekonomi kurmayları” kamuya iş yapan müteahhitlerin inşaat malzemelerine gelen zamlar karşısındaki fiyat farkı taleplerini nasıl karşılayacağını araştırıyor.
Vatandaşın geçim sıkıntısı içinde olduğunu nihayet kabul ettiklerini de CNN Türk muhabiri Arda Erdoğan’ın haberinden anlıyoruz. Buna göre AK Parti “kurmayları” 20 kadar temel ihtiyaç maddesini belirleyip, bunların fiyatlarını yıl sonuna dek sabit tutarak aradaki farkı marketlere ödemeyi tartışıyor.
Aslında zor bir soru. “Müteahhitlere mi?” diye sorarken kastım muhalefetin “Beşli Çete” dediği kamu-Özel Ortaklığı ile devlet garantisiyle mega projelerin ihalelerini alan müteahhitlere değil; onlar nasılsa yolunu buluyor vatandaşların vergileri üzerinden. Yapsatçı tabir edilen münferit yatırımcı müteahhitlere destek verilmesi de konuşulmuyor. Konuşulan, üçüncü kategori olan, sayıları on binlerce olup milyonlarca kişinin geçimini ilgilendiren kamuya, binadan su ve kanalizasyon projelerine dek iş yapan müteahhitlere verilecek kriz desteği.
Aslında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “vergi memuru” dediği o konuşmasında bunun ipuçlarını veriyordu. Bir ülkede inşaat sektörü durursa ekonomik hayat da dururdu. İnşaat sektörü 250 değişik ekonomik faaliyeti ayakta tutuyordu. (İnşaat sektöründeki kaynaklarım bu sayıyı tesisatçısından boyacısına, mobilyacısından beyaz eşyacısına dek 300 kalemin üzerinde ifade ediyorlar.) Bunu yok sayamazdı.
Bu müteahhitlere verilecek destek sadece milyonlarca seçmeni değil, Kamu-Özel Ortaklığı şirketlerini de etkileyecekti, çünkü bu kategorideki müteahhitlik şirketlerinin beş bin kadarı “mega projelerin” alt yüklenicisi olarak çalışıyordu.
Bu aşamada söylemek gerekiyor ki, kamu projeleri derken sadece hükümetin değil belediyelerin projelerinden de söz ediyoruz. Aynı sorun belediyelere iş yapan müteahhitler için de geçerli.
Üç senaryodan bahsediliyor Ankara’da:
1- Şirketlerin teminat mektuplarını geri verip projeleri tasfiye etmek. Bu hukuki açıdan da, projelerin yapılamaması bakımından da en riskli senaryo.
2- Projeleri tamamlayacak şirket, kurum ya da kamuya devretmek. Bu da usulsüzlük iddialarına, hukuki sorunlara yol açabilecek bir senaryo.
3- Müteahhitlere enflasyondan kaynaklanan artışları ek hakkedişlerle ödeyip projelerin devamını sağlamak.
Burada iki sorun çıkıyor. Birincisi fark nasıl hesaplanacak? İşin altında demir fiyatlarının 2021 başından bu yana yüzde 160 civarında, çimento fiyatlarının da yüzde 100 civarında artması var; sektör ortalaması yüzde 110’un üzerinde tahmin ediliyor. Oysa TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı son olarak yüzde 61. Hükümetin vereceği farkın da bunun da altında kalması ihtimali yüksek.
İkincisi, bu fark nereden verilecek? Yanıtı açık, vatandaşın vergilerinden.
Gıda dahil temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının yıl sonuna dek dondurulacağı da AK Parti hükümetinin nihayet dar gelirli halkın ekonomik krizden çektiğini kabul ettiğini gösteriyor. Başka türlü böyle bir önleme neden gitsin. Yirmi kadar temel ihtiyaç malzemesinden söz ediliyor. Örneğin et buna dahil mi, süt, bebek bezi gibi ihtiyaçlar dahil mi? Henüz belli değil.
Sabitlenecek fiyatlarla enflasyon oranı arasındaki farkınsa perakendecilere ödeneceği haberleri var. Bu da bir başka itiraf: yakın zamana dek Erdoğan ve AK Parti yöneticileri, fiyat artışlarından “vurguncu” dedikleri perakendecileri sorumlu tutuyorlardı.
Öte yandan yandaş şirketlerin yanı sıra kamuya iş yapan müteahhitlere verilecek destek verirken temel ihtiyaç maddelerinde vatandaşa destek vermek geç ve yetersiz de de olsa olumlu. Bunun oy kaygısıyla yapıldığı ve müteahhitlere verilecek desteğe tepkiyi yumuşatma amacı taşıdığı görülse de.
Bir son not: bu arada olan zamları eleştirdiği için parti disiplin kuruluna verilen MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy’a oldu.
Erdoğan AK Parti içinde MHP lideri Devlet Bahçeli’den çok Erdoğancı olan kaç yol arkadaşı bulabilir acaba?
Üç MHP milletvekilinin istifası haberi 20 Kasım akşam saatlerinde siyaset kulisine bomba gibi düştü. Beklenen…
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali’nde yaklaşık 500 madenci özelleştirme kararına karşı kendilerini maden…
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın üç MHP milletvekilinin istifasının istendiğini, istifa…
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın beraberindeki heyet ile birlikte CHP Genel Merkezi'ne gitti,…
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere dışişleri bakanları Polonya Dışişleri Bakanının ev sahipliğinde 19 Kasım’da…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni bir nükleer doktrin imzalamasıyla ilgili…