Ülkenin üçte birini sular altında bırakan Pakistan’daki dünyanın gördüğü en yıkıcı sellerden biri ile Birleşik Krallık ve Avrupa’da rekor kıran sıcaklıkların görüldüğü bir yazın ardından Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi (COP 27) bu yıl 6-18 Kasım 2022 tarihlerinde Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenecek.
Geçen yıl, Glasgow’da ülkeler küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde sınırlamayı yeniden taahhüt ettiler, ancak hala bu hedefe ulaşmaktan çok uzaktalar. Dünyanın en büyük ekonomilerinin çoğu emisyon kesintileri için taahhütlerini henüz yerine getiremedi. Rusya-Ukrayna savaşı, ekonomik ve enerji krizlerine odaklanma neticesinde, iklim felaketi insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. COP 27’de hangi taahhütler verilecek, bunlar yeterli olacak mı ve yerine getirilecek mi? Takip edeceğiz.
Glasgow olmadı, sırada Şarm El-Şeyh
2021 İlkim Zirvesi COP26 sonuçları bakımından birçokları için hayal kırıklığı oldu ama önceki yıllara oranla daha fazla kuruluşu ve daha fazla insanı bir araya getirdi. Özellikle sivil toplum örgütlerinin çabaları görünür oldu. COP26 öncesi İngiltere’den Sam Baker ve arkadaşları sivil toplumun sesini hükümetlere, devlet temsilcilerine duyurmak için Londra’dan Glasgow’a kadar 820 km’lik bir mesafeyi fiziksel olarak 26 günde yürüdüler. Ve uğradıkları her yerde insanlarla iklim sorunları ve çözümleri konusunda fikir alışverişinde bulundular, birbirlerinden öğrendiler ve yürüyüşün sonuna doğru büyük bir destekle karşılaştılar.
Bu yıl ise bu dayanışmayı ve yürüyüşü genişletmek, daha geniş kitlelere ulaşmak ve sivil toplumun sesini hükümetlere duyurmak için, geçtiğimiz yıl COP26’nın yapıldığı İskoçya’nın Glasgow kentinden COP27’nin yapılacağı Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentine giden sanal bir rota çizdiler. 12 ülkenin yer aldığı bu rotada, İskoçya, İngiltere, Fransa, Belçika, Almanya, Avusturya, Macaristan, Bulgaristan, Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Mısır yer alıyor. Bu bir sanal yolculuk.
Türkiye’de ev sahibi Nilüfer Belediyesi
Bu sanal yolculuk, 12 ülkede farklı zamanlarda, yüz yüze yerel etkinlikleri, Clubhouse’da katılımcılar liderliğinde kapsamlı tartışmaları ve bol miktarda sosyal medya etkileşimini içeriyor. Yani bu sanal yolculukta insanlar yürüyecek, konuşacak ve hareket edecekler. Çünkü İklim Değişikliği için hepimizin harekete geçmesi gerektiğine inanıyorlar.
Sanal yolculuğun Türkiye ayağına Bursa’nın Nilüfer Belediyesi ev sahipliği yapıyor. 24 Ekim’de Nazım Hikmet Kültürevi’nde Saat 14:30’da 2 panelden oluşan bir etkinlik yapılacak. Türkiye’nin İklim değişikliği sorunları, çözümleri ve özellikle tarım konusu farklı sektörlerden katılımcılarla tartışılacak. Etkinlik çevrimiçi olarak da izlenebilecek.
WalktoCOP27 isimli etkinlikler serisinin Türkiye ayağı için Nilüfer Belediyesi’nin seçilmesinin arkasında iklim değişikliği ile mücadelede izlediği politikalar yatıyor.
Nilüfer Belediyesi, Avrupa Birliği’nin iklim ve enerji hedeflerine ulaşmak için 2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi’ni, 2014 yılında imzalamış ve iklim değişikliği ile ilgili mücadele konusunda taahhütlerde bulunmuş. O tarihten beri de sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planlarını hazırlıyorlar.
Nilüfer ve İklim Yılı
Belediye 2021 yılı eylem planı ile birlikte 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yüzde 40 azaltma taahhüdü vermiş. Hizmet binalarında, kent bostanı, park gibi kamu alanlarında güneş enerjisi kullanılması yönünde çalışmalar başlatmış.
Nilüfer Belediyesi 2019’dan itibaren çalışmalarını her yıl farklı bir tema üzerinde yoğunlaştırmış. 2020 tarım, 2021 gıda, 2022’ü ise İklim Yılı olarak ilan etmiş. Bu yılın başında 2022 teması iklim olarak belirlerken, İklim Manifestosu yayımlamış ve iklime duyarlı atılacak her adım için taahhütlerde bulunmuş.
Yine bu yıl Binalarda Enerji Verimliliği Kampanyası başlatılarak, ev sahipleri, site ve apartman yöneticileri, muhtarlar ve enerji verimliliği alanında çalışan firmalar bir araya getirilmiş; örnek uygulamalar ve çözümlerin konunun uzmanlarınca aktarılması sağlanmış.
Somut adımlar gerekli
Nilüfer Belediyesi’nin, hizmet binalarında yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını arttırmak, enerji verimliliği sağlamak, yeşil alanları ve bisiklet yollarını arttırmakla ilgili yoğun bir çabası var.
Sıfır atık hedefi doğrultusunda, evsel atıklar ayrıştırılarak; bu atıkların neden olacağı hava, su ve toprak kirliliği engellenmeye çalışılıyor.
Her geçen gün azalan su kaynaklarının verimli kullanılması için peyzaj alanlarında daha az su isteyen bitki türlerini tercih etmek, yeşil alanlarda oluşturulacak yağmur suyu hasadı ile su tasarrufu sağlamak, 2024 yılına kadar kişi başına düşen düzenlenmiş yeşil alan miktarını artırmak, bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için bisiklet yolları ağını genişletmek hedefler arasında.
İklim Krizi ve toplumsal mutabakat
COP 27’ye çok az bir süre kalmışken, Türkiye’nin Ulusal Katkı Beyanı (NDC) henüz açıklanmadı.
Nilüfer Belediyesi yetkilileri, katkı beyanı hazırlanırken toplumsal mutabakatın sağlanması; belediyelerle işbirliği yapılması, iklim değişikliğine yönelik stratejinin, kolektif çalışmayla ve bütüncül bir yaklaşımla belirlenmesini istiyorlar. Stratejiden uygulamaya kadar her aşamada tüm paydaşların (belediyeler, sivil toplum kuruluşları, akademik odalar, meslek örgütleri, sanayi, iş camiası, üniversiteler, sendikalar, gençlik ve kadın kuruluşları) sürece dahil edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
Olması gereken bu elbette ama ortak akılla hareket etmekten uzaklaşılalı epey bir zaman oldu.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM’nin Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından, 4 Nisan 2022’de yayınlanan üçüncü raporu sonrasında bir tweet atmış: “Rapor, tutulmayan iklim vaatlerinin bir tekrarı. Bazı hükümet ve iş dünyası liderleri söylediklerinin aksini yapıyor. Yalan söylüyorlar. Gezegenimizi yakmayı durdurmanın zamanı geldi” demişti.
COP 27’de, Mısır’da, başarılı bir iklim liderliği ve eylem planı görebilmek umuduyla.