Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. yıldönümü kutlamaları, 29 Ekim 1933. Cumhuriyet Bayramı ona değer veren herkese kutlu olsun. Soldan sağa: Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, TBMM Başkanı Kâzım Özalp, Başbakan İsmet İnönü.
Mustafa Kemal Atatürk’ün 99 yıl önce bugün Türkiye’nin yönetim şekli olarak ilan ettiği Cumhuriyet, böylece ilk yüzyılının son yılına girmiş oluyor. Cumhuriyet ikinci yüzyılın eşiğinde.
Cumhuriyetin ilan edildiği Türkiye, Osmanlı Hanedanı yönetiminde tam anlamıyla uçurumun eşiğinde bir ülkeydi. Bugünkü iktidar sahiplerinin her itirazı bağırarak susturmaya çalışan iddialarına karşı, İkinci Abdülhamid döneminde -bugünkü- Mısır, Kıbrıs, Tunus, Romanya, Sırbistan, Karadağ dahil 1 milyon 592 bin küsur, bugünkü Türkiye’nin iki katı kadar toprak kaybedilmişti. Osmanlı Hanedanının son sultanı Vahdettin ise koltuğunu korumak için işgalcilere boyun eğmiş, İslam Halifesi sıfatını istismar ederek işgali reddeden -Mustafa Kemal dahil- direnişçilere Cihat ilan edip haklarında idam fermanı çıkarttırmış ve neticede İngiliz denizaltısıyla ülkeden kaçmıştı.
O günlerin İzmir’in işgali üzerine an acı kesitlerinden birini bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Bugün Cumhuriyet ikinci yüzyılın eşiğindeyken Türkiye sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi, ideolojik ve kültürel bir krizin içindedir ama güçlü bir ülkedir. Kıt enerji kaynaklarına rağmen üretken bir sanayi ülkesidir. En ileri, modern ve dünyaya açık Müslüman nüfuslu ülkedir; çünkü Atatürk’ün ufkuyla din ve devlet işlerini ayırmıştır. Buna laiklik denir. Çünkü kadın ve erkeği eşit sayan ilk Müslüman nüfuslu ülkedir. Son yıllarda geriye doğru adımların atılıyor olması üzüntü, gerilim ve kutuplaşma kaynağıdır. Ama ülkenin sorunları, yönetim politikaları ve kültüründen kaynaklanmaktadır.
Cumhuriyetin bilançosu pozitiftir. İktidardaki AK Parti bünyesinde Cumhuriyet ve demokrasinin kazanımlarını sindiremeyen, onlarla kavgalı kişi ve grupların geri dönüş heveslisi güruha sürekli göz kırpması bunu değiştirmez. Bu Atatürk ve kurucu kadronun vizyonu, onların ufkudur. Bütün topluma vizyon diye sunulan siyaset karikatürleriyle ilgisi yoktur.
O yüzden Atatürk’ün koltuğunda oturup Atatürk’ün adını anmadan, sadece Gazi Mustafa Kemal diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında en çok alkışı alan, gösterilen videoda kısaca görünen Atatürk olmuştur.
Toplumların hayatında iniş çıkışlar olur. Demokrasiyle Cumhuriyetin yönetimine geldikten sonra hem Cumhuriyet hem demokrasiyi aşındırmaya çalışanların varlığı buna dahildir. Morali bozmamak, enseyi karartmamak gerekir.
Cumhuriyetin demokrasiyle, çoğunlukçu değil, çoğulcu demokrasi ve hukuk devletiyle taçlandırılması gereği boş bir laf değildir.
Ülkenin geleceğine güvenelim, kendi gücümüze güvenelim.
Cumhuriyet Bayramı ona değer veren herkese kutlu olsun.
PKK’nın silah bırakıp siyasete dönmesi projesini MHP lideri Devlet Bahçeli yapmıştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş…
Yüzünü yıllardır Batıya dönmüş olan Türkler neredeyse elli yıldır vize engeliyle karşı karşıya kalıyor. Herkesin…
Tutuklu Beylikdüzü Belediye Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumu kritik hale geldikçe üzerindeki tartışmalar de tepkiler…
Suriye’de işler iyi gitmiyor. Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara, kendisini iktidara taşıyan silahlı Selefi gruplara…
Bu metine düşünerek başlamak istiyorum. Akademi denince akla, fikirlerin özgürce çarpıştığı, yeni düşüncelerin cesaretle filizlendiği…
Altan Öymen’in vefat haberi gazeteci milletini derinden üzdü. Altan Abi’yi 93 yaşında hâlâ mitinglerinde, toplantılarında…