Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Bir kurum nasıl tahrip edilir? Boğaziçi Üniversitesi’nin tasfiyesi

Yazar: Lale Akarun / 12 Ocak 2023, Perşembe / Oda: Siyaset

“Boğaziçi Üniversitesi, belli bir kültürel kalıba sokulmaya çalışılıyor. Mezunları, öğrencileri ve personeli ile Boğaziçi Üniversitesi bu kalıba uymuyor. Uymadığı için tasfiye edilmeye çalışılıyor. Kurumun tasfiyesinin son aşamalarına geldik. Kamu bu yıkıma karşı çıkmalı.”

Ülkemizin sınıf düşmesinde kurumlarının yok edilmesinin çok büyük payı var kuşkusuz. Kurumlar, belli misyonlara sahiptir: Örneğin bir ülkenin Merkez Bankasının birinci görevi, ülkenin parasının değerini korumaktır. Üniversite de bir kurum; misyonu da özgür düşünen, bilgiyi araştırıp bulmaktan öte, yeni bilgiler üretebilen insanlar yetiştirmektir. Nasıl ki merkez bankası bir kurum olarak aşındırıldığında ülkenin parası tepetaklak gidiyorsa, üniversite tahrip edildiğinde de, ülkenin yararını düşünecek, yararına karar verecek, uygulayacak insan gücü yetişmez; var olanlar da başının çaresine bakmak üzere ülkeden kaçar gider.

Ülkemizde az sayıda nitelikli kamu üniversitesinin teker teker aşındırılması, yok edilmesi yeni değil. Boğaziçi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi bu süreçte en sona kalanlar. 2021 yılı başında Boğaziçi Üniversitesi’nin tasfiye ve tahribine başlandı. Öğretim üyeleri her aşamasına mahkemelerde karşı çıksa da, mahkemeler bu süreci durdurmadı. Üniversitenin tüm idari akademik kadrosu, mesnetsiz suçlamalarla görevden almalarla, mükerrer oylarla, YÖK’ün dışarıdan görevlendirmeleri ile değiştirildi.

İdari personele bezdiri

Benzer şekilde, Boğaziçi Üniversitesi’nde daire başkanı, şube başkanı, müdür gibi kurumun işleyişini bilen kıdemli çalışanlar, bezdiri (mobbing) denilen uygulamalar ile işten uzaklaştırılıyor ya da emekli olmaya zorlanıyorlar.

Mesela şöyle: Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin yurdun çeşitli yerlerinde deprem gözlem istasyonları var. Bu istasyonlar, genelde kırlık bölgelerde, içinde ölçme cihazları bulunan kulübecikler. İçinde personel çalışmadığı için, ısıtmaları, sıhhi tesisatları yok; sadece cihazların tamiri için ayda yılda bir gidilen istasyonlar. Örneğin yeni doğum yapmış bir personeli, bu istasyonlardan birinde (dağ başında bir kulübede) görevlendiriyorlar.

Açıkça usulsüz olan böyle işlemlere itiraz edenlere pişkin pişkin “mahkemeye gidersiniz” diyorlar. Mahkemeye gidiyorsunuz. Mahkemeler çok uzun sürüyor. Aylar, yıllar sonra mahkemeyi kazanıp işe geri dönen personel, göstermelik olarak bir haftalığına işe başlatılıyor; sonra aynı işlem bir kez daha tekrarlanıyor. Emekliliği gelenler emekli oluyorlar. Diğerleri mahkemelerde hakkını arıyor. Bu yolla yavaş yavaş kurumun içi boşaltılıyor, kurumsal hafıza yok ediliyor.

Akademik personele mesnetsiz suçlamalar

Akademik personelin işten çıkarılması daha zor. 2547 sayılı kanunda tabii ki, öğretim üyelerinin işten çıkarılması için maddeler var: Mesela yazdığınız bir yazı ile “iş arkadaşlarına asılsız suçlamalarda bulunmak,” maaştan kesme cezası ile cezalandırılabiliyor.

Hakkımda, Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yazdığım bir yazı için böyle bir suçlama var. Bu yazıda da aynı suçlama uygun görülürse, aynı suçu iki kere işlediğim için kamu görevinden çıkarılabiliyorum. Üniversitede pek çok hoca hakkında, benzer mesnetsiz suçlamalarla disiplin soruşturması açılmış durumda.

Akademik ve idari personel böyle. Öğrenciler hakkında zaten sayısı binlerle ifade edilen disiplin soruşturması, yüzlerce öğrenci hakkında sürmekte olan davalar var.

Kim kaldı? Mezunlar. Üniversitenin mezunları, başarısının en önemli göstergesi. Uluslararası üniversite sıralamalarında, mezunlarının başarısı, ne kadar sürede iş buldukları, girişimcilik başarıları, aldıkları ödüller soruluyor. Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ gibi üniversitelerimiz, mezunlarının başarıları ile öne çıkıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), ödüller almış, çok başarılı bir sivil toplum kuruluşu. Mezunlarının bağışları ile yaptırdığı ve üniversiteye bağışladığı bir binada faaliyet gösteriyor. Mezunları için spor tesisleri ve lokanta işletiyor; elde edilen geliri burs olarak üniversiteye bağışlıyor. Aynı zamanda sektörde çalışan mezunlar ile öğrencileri ve öğretim üyelerini buluşturarak iki tarafa fayda sağlayan eğitim faaliyetleri yürütüyor.

Boğaziçi mezunlarının kampüsten çıkarılması

Rektörlük, bir süre önce, sosyal tesisteki lokantanın içecek ruhsatı olmasına rağmen mezunlara lokantada alkollü içecek ikramını yasaklamıştı. 2023 yılı başında, rektörlük, BÜMED’e sosyal tesis binasından çıkması tebligatında bulundu. Tebligatın yapıldığı günlerde, yandaş basında BÜMED’in gece kulübü işlettiği gibi gerçek dışı bir haber çıkması BÜMED’in niye cezalandırıldığını belli etti. Mezuniyet töreninden sonra bu tesiste müzikli, danslı kutlama düzenlemek, mezunların özel gün kutlamalarını düzenlemek, gece kulübü diye ötekileştirilen, dışlanan davranışlar.

Boğaziçi Üniversitesi, belli bir kültürel kalıba sokulmaya çalışılıyor. Mezunları, öğrencileri ve personeli ile Boğaziçi Üniversitesi bu kalıba uymuyor. Uymadığı için tasfiye edilmeye çalışılıyor.

Kurumun tasfiyesinin son aşamalarına geldik. İdari personeli değiştirildi. Akademik personelin tasfiyesi zaman alsa da, yeni alınan öğretim üyeleri, tamamen kurum dışından kararlarla, akademik olmayan kriterlerle alınıyor. Kampüsler hızla boşaltılıyor; binaların işlevleri değiştiriliyor. Satın almalar, hizmet alımları kapalı ihalelerle yapılıyor, kampüste hizmet veren işletmeler değiştiriliyor.

Bu iş nereye kadar gider? Üniversitenin sahibi kamudur; yani hepimiz. Biz, yıkımı yakından yaşayan ve buna razı olmayan öğretim üyeleri, kamuya üniversitenin ne olduğunu, özgür düşüncenin değerini, üniversite yok olursa bunun ülkeye vereceği zararları anlatmak zorundayız.

Kamu bu yıkıma karşı çıkmalı.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Boğaziçi Üniversitesi, BÜMED, Dilek Çınar, kurum, Lale Akarun, tasfiye, üniversite, YÖK

OKUMAYA DEVAM EDİN

Yeni hedef DEM Parti’yi “kazanıp” PKK’yı ayrı çözüme zorlamak
Dış politikada büyük hafıza kaybı
Muhafazakâr camiada “Ecevit iyi ama çevresi kötü” sendromunun Erdoğan’da tekrarı
  • Özel: Silah bırakılmasını bekliyoruz. Erdoğan: Müjdeleri alacaksınız10 Mayıs 2025
  • Yasakla koruyup baskıyla şekillendirerek yönetmeye çalışmak10 Mayıs 2025
  • Kürt sorununa PKK’nın silahsızlandırılması yoluyla çözüm kapısındayız9 Mayıs 2025
  • Avrupa Birliği ile Türkiye’nin yeni ilişki dinamiği: güvenlik9 Mayıs 2025
  • 9 Mayıs Avrupa Günü mü, Zafer Günü mü?9 Mayıs 2025
  • Özel “Hürriyet kavgası” dedi. İmamoğlu’na yasak, Yavaş’tan cevap geldi8 Mayıs 2025
  • Merz dönemi sancılı başladı: Almanya modeli sarsılıyor7 Mayıs 2025
  • Erdoğan-Bahçeli: dört ay sonra yarım saat. İmamoğlu, PKK, ABD7 Mayıs 2025
  • Anayasa Mahkemesi Erdoğan’a bağımsız yargı ve adalet için yakarıyor6 Mayıs 2025
  • Ankara’dan PKK’ya silah bırakma ve fesih kararı için son hafta uyarısı6 Mayıs 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP