CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı aday olursa yüzde 58 ile kazanacağı iddiası Meclis’in muhalif mahfillerini meşgul eden konular arasında. Bu iddiayı dillendirenlere göre Altılı Masa, Kılıçdaroğlu’nu aday gösterirse, örneğin HDP desteğine de ihtiyaç olmadan ilk turda Cumhurbaşkanı seçilebilecek. İddia araştırma şirketi KONDA’ya dayandırılıyor.
KONDA yöneticisi Bekir Ağırdır’a sordum “Düzenli anket yapıyor, bütün eğilimleri izliyoruz” dedi; “Ama seçimden önceki perşembe günü dışında, abonelerimizden başka kamuoyuna açıklama ve raporlama yapmıyoruz. O nedenle hakkımızda kamuoyunda çıkan veriler hakkında doğru ya da yanlış yorumunda bulunmuyoruz.”
Bu ketumiyetle birlikte Ağırdır’ın şu eklemesi önem taşıyor: “Ama şunu görüyoruz ki geniş muhalefet ittifakı olmaksızın birinci turda kazanmak henüz mümkün görünmüyor.”
Anlamı şu: Evet, KONDA anketi kendi bilgisi dışında Meclis koridorlarında yayılıyor ama yayıldığı kadarında dahi Kılıçdaroğlu’nun sadece Altılı Masa adayı olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında yüzde 58 oy alacağına dair bir bilgi yok.
Yüzde 58 “geniş muhalefete”
Burada anahtar ifade “geniş muhalefet ittifakı”. KONDA anketinde sadece Altılı Masanın değil, HDP dahil geniş anlamda muhalefetin yüzde 58-60 gibi bir potansiyeli görülüyor.
Sızdığı kadarıyla KONDA araştırmasında görülen, kabaca yüzde 40 Cumhur İttifakı, yüzde 45 Altılı Masa ve yüzde 15 diğer muhalefetin oy potansiyeli bulunduğudur. Bu durumda yüzde 10-12 aralığında olduğu varsayılan HDP’nin desteği olmadan diğer iki ittifak da ilk turda yüzde 50+1’i tutturup seçilemiyor.
Bu durumda 14 Mayıs’ta yapılacak seçim Meclis yapısını belirleyecek ama cumhurbaşkanı seçimi 28 Mayıs’a kalacak.
Yani o yüzde 58, KONDA anketine göre HDP’nin oy vermeyeceği Altılı Masa adayına değil, verebileceği “geniş muhalefet” adayına gidecek gibi.
Peki, o aday Kılıçdaroğlu olursa HDP’nin oy vermesi garanti mi? Garanti olmasa da yüksek ihtimal. Son olarak Kürt siyasetçilerin kıdemlilerinden Ahmet Türk’ün ifade ettiği gibi Kılıçdaroğlu ya da Ekrem İmamoğlu’na sıcak bakış mevcut.
HDP’nin öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakının 13 Şubat’tan önce adaylarını belirleme açıklamasına gelince…
HDP manevraları
Neden 13 Şubat? Çünkü 13 Şubat’ta Altılı Masa liderlerinin artık herhalde aday ilanından önceki son toplantısı var. Bu toplantıda parlamenter sisteme geçene dek cumhurbaşkanı, yardımcıları, kabine üyelerinin ve devlet kademelerinin işleyişine Yol Haritası adı altında son şekli verilmesi bekleniyor.
Yüzde 58 eşiğini de akılda tutarsak HDP bu aşamadan önce kendi adayını açıklayıp, Altılı Masa’ya kendi oy verebilecekleri adayda uzlaşmazlarsa ikinci tura kalabilecekleri uyarısında bulunuyor. Bu noktada HDP’nin ikinci turda Erdoğan’ın yenilmesi için her halükârda -ilk turda oy vermedikleri Altılı Masa adayına ikinci turda nasıl olsa vereceklerini düşünmek hata olur. HDP’nin bir yandan PKK’nın tabanına yansıttığı Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki tecridinin kaldırılması kampanyasının baskısı altında olduğunu unutmamak lazım.
Çünkü bu arada bir siyaset kurdu olan Erdoğan’ın ellerini bağlayıp kaderine razı olacağını de düşünmemek gerekiyor. 2 Şubat’ta MHP lideri Devlet Bahçeli’yle seçim süreci manevralarını da konuşmuş olmalılar.
Oy verebilecekleri bir aday çıkarmaları halindeyse HDP adayını Altılı adayı lehine çekebileceğini göstermek istiyor böylece.
CHP ve İYİ cephesi
Burada ilginç olan, İYİ Parti Meclis grubundan yayıldığı anlaşılan yüzde 58 konusunun hem İYİ Parti içinden Kılıçdaroğlu ihtimaline karşı yükselen “kazanacak aday” itirazıyla çelişmesi hem de Meclis’te daha çok CHP kulisinde benimsenmesidir.
Sanıyorum İYİ Parti bünyesinde birileri, KONDA anketi partilerini yükselişte gösterdiği için bunu yakın gördükleriyle paylaştı ama CHP içinden birileri de olayı tam anlamadan “Kılıçdaroğlu tek başına yüzde 58” heyecanına kapıldı.
KONDA yöneticisi Ağırdır’ın sözlerini tekrarlamakta yarar var: yüzde 58 “geniş muhalefet ittifakının” potansiyeli görünüyor.
Anahtar Meral Akşener’in elinde. HDP ve Kürt seçmenle arasındaki mesafeyi gidecek bir yol bulup -sadece söylemde değil, parti teşkilatında da ağırlığını Kılıçdaroğlu’dan yana koyması bütün seçim dengelerini değiştirebilir.
Peki İmamoğlu ya da Mansur Yavaş ihtimali masadan kalktı mı? Siyasette asla diye bir şey yoktur. Ama Yavaş’tan sonra İmamoğlu’da Kılıçdaroğlu ne kadar verirse ona uyacaklarını söyledi.
CHP’den gelen son haberlerse partinin Altılı Masayla eşgüdümlü seçim kampanyasının Genel Merkez takviyeli İmamoğlu ekibinin yürüteceği yönünde.