Ücretli abonelerine gönderdiği 10Haber sitesinde yayınladığı araştırma sonuçları sosyal medyadaki muhalif kullanıcıların “kazandık, bitti” havasının tersini gösteriyor.
Biri KONDA diğeri Panorama araştırma şirketlerinin yüksek ücret ödeyen özel aboneleri için yaptığı ve kamuoyuna açıklanmayan iki araştırma sonuçlarının muhalefete alarm zilleri çaldırması gerekiyor. İsmet Berkan’ın ulaştığı ve ücretli abonelerine gönderdiği 10Haber sitesinde yayınladığı araştırma sonuçları sosyal medyadaki muhalif kullanıcıların “kazandık, bitti” havasının tersini gösteriyor. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nun neden koalisyonu genişletmek için her kapıyı çaldığını ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyada “kriz ve depreme rağmen” anlam verilemeyen desteğini de bir ölçüde açıklıyor.
Önceden söyleyelim ki her araştırma da ciddi handikaplara sahip. Örneğin 10Haber, KONDA araştırmasının İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Altılı Masadan kalktığı hafta sonu, 4-5 Mart tarihlerinde yapıldığını aktarıyor; Akşener’in Masaya dönüp Kılıçdaroğlu’na destek verdiği tarihse 6 Mart. Yani toparlanma çabaları sonuca dahil olamamış. Dolayısıyla araştırma HDP öncülüğündeki Emek ve Özgürlük İttifakının Kılıçdaroğlu’na dolaylı destek ilan ettiği 22 Mart tarihinden önceki saha sonuçlarını veriyor.
HDP, Muharrem İnce ve kararsızlar
10Haber’in aktardığına göre Panora araştırması ise HDP’nin kendi adayını çıkaracağı ve yüzde 5,3 oy alacağı, yine Masanın sarsıntı geçirdiği günlerde yapılan ankette Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’ye desteğin yüzde 12,9’a çıktığı sonucunu vermiş. KONDA araştırmasındaysa İnce’ye dair sonuç verilmemiş.
Bu handikapları akılda tutarak, KONDA geçtiğimiz günlerde aboneleriyle paylaştığı araştırma sonuçlarında Erdoğan’a desteğin yüzde 40, Kılıçdaroğlu’na desteğinse yüze 34 olduğunu söylemiş.
Panora da benzer sonuçlar vermiş: Erdoğan yüzde 41,2, Kılıçdaroğlu 36,7.
Ülkenin saygın araştırma kuruluşlarından ikisinin artırma sonuçlarının da hayli akışkan ve değil günden güne, saatten saate değişen siyasi dengelerle boğuştuğu ve bazı varsayımlarında yanıldığı görülüyor. Her ikisinde de kararsız oranlarının seçime bugün (1 Nisan) 43 gün kala kararsız olduğunu ya da oy kullanmayacağını beyan edenlerin oranının hayli yüksek olduğu anlaşılıyor.
Tekrar vurgulamalıyım ki varsayım hata paylarına rağmen, Cumhur İttifakının aldığı oylarının, evet deprem felaketine rağmen, milletvekili seçimlerinde de Millet İttifakının önüne geçtiği ortaya çıkmış her iki araştırmada da. Konda yüzde 43 Cumhur, yüzde 41 Millet vermiş; Panora ise yüzde 43 Cumhur, yüzde 37,9 Millet. Emek ve Özgürlük ittifakının yüzde 11 oy alçağı tahmini tutarsa Cumhur TBMM çoğunluğunu yitirebilir.
Metropoll araştırma sonuçları
Bu araştırmaların yapılmasından bu yana siyasi ortamda ciddi değişiklikler oldu. Millet İttifakının adayı Kılıçdaroğlu olarak açıklandı, yani bir belirsizlik ortadan kalktı. Emek ve Özgürlük İttifakı Kılıçdaroğlu’n destek olarak aday çıkarmadı. İkinci belirsizlik ortadan kalktı. Hüda Par ve Yeniden Refah Cumhur ittifakına destek verdi, üçüncü belirsizlik ortadan kalktı. Nihayet Muharrem İnce “Yüze 25 alırsam sokağa nasıl çıkacaklar” diyerek CHP’ye rest çekti ve adaylığını ilan etti. Dördüncü belirsizlik büyük oranda ortadan kalktı. Büyük oranda diyorum çünkü hala İnce’nin 20 yıldan sonra Erdoğan’ın ilk defa yenilme ihtimalinin bulunduğu seçimini onun şahsi iddiası nedeniyle yine kazanabileceği ihtimalini görüp 9 Nisan milletvekili aday listelerinin kesinleşmesine dek adaylıktan çekileceğini ümit edenler var muhalefet saflarında.
Bir başka saygın araştırma şirketi MetroPoll’ün başındaki Özer Sencar’ın Twitter hesabında yayınladığı tablo da başka açıdan durumu teyit ediyor.
MetroPoll sonucuna göre Erdoğan’ın yeniden seçilme desteği Ocak’tan Mart’a yüzde 45,9’dan yüzde 42’ye düşmüş. Kılıçdaroğlu’na destek ise yüzde 43’ten yüzde 44,6’ya çıkmış. Yani MetroPoll’e göre şu anda Kılıçdaroğlu önde ama 14 Mayıs’taki ilk turda seçilmek için gereken yüze 50+1 oyu yakalayamıyor.
Sencar, Muharrem İnce ve kararsızların belirleyici olacağı yorumunu yapıyor.
Bence mevcut siyasi manzara muhalefetin değil “kazandık” rehavetine kapılmak, alarm zillerinin çaldığını duyması gerekiyor.
Kılıçdaroğlu’nun da İnce’nin de bir son gayreti göstermesi durumu Erdoğan aleyhine değiştirebilir.
