Finlandiya 4 Nisan’da Batı savunma ittifakı NATO’nun 31’inci üyesi oldu. Brüksel’de yapılan NATO Dışişleri Bakanları toplantısında kabul edilen üyelik kararı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 31 Mart’taki oturumunda Finlandiya’nın üyeliğini onaylaması ardından alındı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Türkiye’nin onay belgesini NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto’nun yanı sıra ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a da sundu.
Stoltenberg, “Savaş Avrupa’ya geri geldi. Finlandiya artık daha güvenli, NATO daha güçlü” diye konuştu.
Rusya’nın Ukrayna savaşını başlatması ardından tehdit altında olduğu gerekçesiyle 18 Mayıs 2022’de Finlandiya ile birlikte NATO’ üyeliğine başvuran İsveç ise, Türkiye’nin henüz onay vermemesi nedeniyle beklemede.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın aynı savunma ittifakına girmek istiyorsa Türkiye’nin güvenlik gereksinimlerine saygı göstermesi, terörizm suçlamasıyla aranan kişilerin iadesi ya da en azından yargılanması ve Türkiye karşıtı eylemlere izin verilmemesi gerektiğini söylemişti.
İsveç NATO üyesi olabilir mi?
İsveç’in NATO üyesi olması halen onay vermeyen tek ülke olan Türkiye’nin kararına bağlı. Ankara bir süredir Finlandiya’nın gerek PKK gerek FETÖ gerekse askeri malzeme satışı üzerindeki kısıtlamalarını kaldırması bakımından Türkiye’nin taleplerini kabul ettiğini, durumunun İsveç’ten ayrı ele alınabileceğini söylüyordu.
Finlandiya önce Avrupa Birliği dayanışması çerçevesinde buna karşı çıktı. Ancak görüşmeler 17 Mart’ta Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde verdiği taahhütlerle sonuçlandı. Bunda Blinken ve Stoltenberg’in Kahramanmaraş depremi sonrasında Türkiye’ye yaptıkları ziyaretlerdeki siyasi görüşmelerin de payı oldu.
Türkiye’nin İsveç’in NATO üyesi olması önündeki engelini kaldırması şu anda mümkün görünmüyor. Görüşmeler sürerken PKK’lıların Stokholm’de Erdoğan kuklasını ayaklarından astıkları eylemine polisin müdahale etmemesi krize yol açmıştı. Ardından aşırı sağcı bir siyasetçi Rasmus Paludan’ın Türkiye’nin Stokholm Büyükelçiliği önünde Kuran yakmasına da polis müdahale etmedi.
Türkiye’nin şiddetli tepkisi üzerine İsveç polisinin Kuran yakma eylemine getirdiği yasak ise tam da Finlandiya’nın üyeliğinin onaylandığı 4 Nisan günü mahkeme tarafından kaldırıldı.
Ne anlama geliyor?
Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyesi oluşuna verdiği ve NATO tarihinin en kısa üyelik süreci olan onayın iki önemi bulunuyor. Birincisi, Türkiye böylelikle Rusya’yı kızdırmamak için NATO genişlemesine karşı çıktığı yolundaki eleştirilere yanıt vermiş oldu. İkincisi, Türkiye kendi güvenlik önceliklerinin yeni NATO üyelerince kabulüne verdiği önemi sadece Finlandiya’ya değil ABD’ye de onaylatmış oldu.
Finlandiya’nın bu onayı vermesi aslında İsveç’i yalnız bıraktı. İsveç’in NATO üyesi olması için Türkiye’nin güvenlik gereksinimlerini kabul etmesi için artık önünde Finlandiya örneği var. Ayrıca ABD de ortak başvuruya rağmen sadece Finlandiya’nın üyeliğini Rusya’ya karşı “Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir” mantığıyla memnuniyetle karşıladığını beyan etmiş bulunuyor.
İsveç hükümeti NATO üyesi olma isteğiyle kendi iç politika dengeleri ve hukuk sistemi arasındaki tercihini şimdilik hukuk siteminin bu şekilde devamından yana kullanmış görünüyor.