Eriyen orta sınıf sorun ve soruları demem gerekirdi. Geçenlerde otomotiv sektöründen yetkililerle konuşuyordum. Ürün çeşitlerini yeniden düzenliyorlarmış; artık ya asgari güvenlik gereklerini karşılayan “fakirleşen” orta sınıf için ya da AK Parti nimetleriyle sınıf atlayıp zenginleşenler için lüks üretim yapmaya karar vermişler.
Hani her fırsatta “göster telefonunu” diye çemkiren AK trollerin “bak, geçim sıkıntısı yok” diye gösterdikleri lüks mekanları dolduranlar… Köşeyi dönmüş olanlar onlar.
Geriye kalanlar kendine kondurmak istemese de bulabildikleri işlerde proleter koşullarında çalışıyor, proleter koşullarında ücret alıyorlar. Hatta kendilerini -Amerikan lisanıyla- beyaz yaka sansalar da kimi zaman kol emekçileri kadar dahi kazanamıyorlar; kent yoksulları kervanına katılıyorlar.
Bazıları, ebeveynlerinin dişten tırnaktan artırdıklarıyla dirsek çürütüp merdivenaltı AK Parti üniversitelerinden aldıkları diplomalarına işverenlerin çöp gözüyle baktığını bedbahtlık içine görüyor. Bazılarıysa aynı kaderi iyi üniversitelerden mezun olup, sınavları çatır çatır kazandıkları halde torpilli mülakat sisteminde elenerek paylaşıyorlar.
Bilinçli orta sınıf soruları
Şehirli, alabildiğince eğitimli, Cumhuriyete, laiklik, cinsiyet eşitliği, sosyal hukuk devleti ilkelerine inanan, ya bir İslamcı cemaat ye da bir çıkar grubundan AK-torpili olmayan, eriyen orta sınıftan söz ediyorum.
Ben de şimdi kötülenen “Eh işte” Türkiye’sinin “hiç yoktan iyidir” sosyal devlet koşullarında eğitim almış, işlerine torpilsiz girmiş, engelleme çabalarına rağmen kıdem alabilmiş, ailesinden küçüklerine sevgi, büyülerine ve Atatürk’e saygı terbiyesi görmüş bir memur çoğuyum. Dolayısıyla bana ulaşan şehirli, eğitimli, laik ve özgürlükçü orta sınıf sorularına sorunlarına da kulaklarımı tıkayamam.
Maalesef Türkiye’nin ve insanlarımızın iyiliği için soru ve sorunlarını iletenlerin çoğu, ülkeyi saran baskı iklimi nedeniyle isimlerini saklı tutmamı istiyor. (*) Ama sorunlar da sorular da ortak. Bazılarını paylaşıyorum.
Sorunlar ve sorular
– CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kamu Personeli Seçme Sınavlarında başarılı olanların artık -özel iş kolları dışında- mülakatsız işe alınacağını söylüyordu. Şimdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da vaat etmeye başladı. Peki yıllar içinde bu mülakatlarda haksız yere elenmiş olanların hakları ne olacak? Sınavları kazanmış ama mülakatlarda elenmiş olanlara bir hak daha verilip bir defalığına kamu personeli olma yaşı 30’dan örneğin 35’e çıkartılamaz mı?
– Eğitim sistemi çöktü. Parası olanlar giderek astronomik hale gelen ücretlerle özel okullara yöneliyor. Devletin parası olana da olmayana da fırsat eşitliği sağlayacak şekilde eğitim sistemini yeniden kaliteli ve yeterli hale getirmesi gerekiyor. Bu bütün çalışan sınıf için yakıcı gereklilikte. Eğitim sisteminin tek sorunu 100 bin öğretmene daha iş verilmesi değil. Aksi halde onlar da bu çarpık sistemin yeniden üretilmesine istemese de, geçimleri uğruna atkı sağlayacak.
Vergisini ödeyenlerin hakları
– Esnafın, çiftçinin, tüccarın vergi borçlarının silinmesi vaadi var. Dürüst çalışıp da hükümetin ekonomi politikası nedeniyle zor durumda kalanlarınki silinsin elbette. Peki, dürüst çalışıp vergisini düzgün ödeyenlerin, ya TÜİK’in şaibeli enflasyon rakamlarıyla belirlenen ücretlerinden vergisi otomatik kesilenlerin hakları ne olacak?
– Büyük şehirlerde kiraların artışı durdurulamıyor. Sokaklar işleri önemli şahısları korumak ve barışçı protestoları önlemeye indirgenen polise değil, özel güvenlik şirketlerine, irili ufaklı çetelere, vale adı altında değnekçilere, servisçilere emanet. Hırsızlık, gasp, uyuşturucu vakaları artışta. Parası olanlar özel güvenliği olan sitelerde yaşama yolunu arıyor. Olmayanlar bu durumla her gün uğraşmak zorunda. Asayiş sorunu nasıl çözülecek?
Bunlar sorunlardan bazıları. Bırakın öğle yemeğini tuvalete bile çıkmalarına izin olmayan çağrı merkezi çalışanları, market çalışanları, yeni ekonomik sistemin taşıyıcıları kuryeler, değişen kültür baskısıyla artık hayatlarına devam bile edemeyen müzisyenler, yurt dışına giden mühendisler, doktorlar, akademisyenler… Siz çoğaltabilirsiniz.
Aklıma takılan ve yanıtını bulamadığım bir soruyu da ben ekleyeyim izninizle:
Yetkililer ilk parti teslimatın İtalya’da yapılmış olduğunu yalanladığına göre, yerli ve millî otomobil TOGG’un Türkiye’deki imalat tedarikçileri hangi şirketler? Bir de otomobilde bir arıza çıktığında hangi yetkili servisler bakacak?
(*) Okurlarımızdan Egemen Hepeyiler “Biz korktuğumuz sürece birileri bizi görünmez kılmaya devam edecek” diyerek ismiyle yazmış. Kendisine ayrıca teşekkür ederim.