14 Mayıs cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine bir hafta kala ittifaklar ve siyasi partiler kilit önemdeki mitinglerini gerçekleştiriyor; katılımcı sayılarından, miting için seçilen alana ve verilen mesajlara kadar seçim öncesi mitingler “gövde gösterisi” yarışına dönüşüyor.
Cumhur İttifakı’nın 7 Mayıs’taki İstanbul Mitingi’nden bir gün önce Millet İttifakını oluşturan siyasi partiler 6 Mayıs’ta Maltepe’de büyük bir miting düzenledi.
Mitingde CHP, Demokrat Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi liderleri ile İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları aileleri ile podyuma çıktı, her biri konuşma yaparak seçim öncesi kilit mesajlarını iletti, vaatleri sıraladı.
İstanbul mitingi mesajları
Liderlerin özellikle altını çizdiği ve konuşmalarını üzerine kurdukları konular Cumhur İttifakı’nın gittikçe sertleşen ve kutuplaştırıcı bir tutuma ilerlemesi, son günlerde çıkan yolsuzluk iddiaları ve ekonominin durumu oldu. Liderler kutuplaştırmaya karşı birlik mesajı verirken, seçimlerin öneminin altını çizdi.
Geçtiğimiz hafta CHP Lideri ve ittifakın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanmaları halinde olası kabinesi ile ilgili haberler yayınlanmıştı. Kılıçdaroğlu daha önce de Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üstleneceği görevleri sıralamıştı. Gelecek liderinin tarım politikalarında, Deva Partisi Lideri Babacan’ın ekonomi ile ilgili görev alacağı, Yavaş’ın sosyal politikalarda, İmamoğlu’nun ise kent politikaları ile görevlendirileceği belirtilmişti. Meral Akşener’in başbakanlık için ismi geçiyordu.
Liderler konuşmalarında bu görevlerine yakın mesajlar ve vaatler iletirken güncel tartışmaların altını çizdi.
İttifakın sert dili eleştirildi
“Başbakan Akşener” sloganlarıyla karşılanan Meral Akşener, konuşmasında siyaset dilinin gittikçe sertleştiğini, kaset iddiaları ile Millet İttifakı hakkında karalama kampanyaları yapıldığını belirtti.
Akşener, “ Hayatımda bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Hakaretlerin, küfürlerin, iftiraların havada uçuştuğu, tehditlerin havada uçuştuğu bir seçim… Milletine ilk defa ‘işgalci’ diyen bir dil… Türk milletine işgalci, darbeci diyen bir dil…” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aile dostu hakkında son günlerde ortaya atılan Antalya Havaalanı’nın işletme satışı sırasındaki rüşvet iddiasını dile getirerek Cumhur İttifakı yönetimini yolsuzluk üzerinden eleştirdi.
Akşener, yolsuzluğa karşı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını savunarak “Hakkında böyle söylentiler çıkmamış, dürüstlüğüne hepimizin kefil olduğu 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz” dedi.
Cumhur İttifakı’nın sertleşen seçim dilini eleştiren bir diğer isim de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş oldu. Yavaş, “Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık. 21 yıllık iktidar, yaptıklarını anlatıp yeni vaatler ileri sürmesi gerekirken tankları tüfekleri gemileri gösteriyor. Seçim mi yapıyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz belli değil,” ifadelerini kullandı.
İktidar ittifakı’nın seçimler için Yeniden Refah ve HÜDA-Par ile birlikteliğini eleştiren Yavaş, “Seçime giderken milli, gayri milli laflarının hepsini reddediyoruz. Mevsimlik milliyetçiliklerinizi, muhafazakarlıklarınızın hepsini reddediyoruz” dedi.
Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu da konuşmasında tarım politikaları ile ilgili vaatlere yer vererek “yolsuzluk, yasak ve yoksulluğa boğulmuş Cumhur ittifakı gidecek” dedi.
Ekonomi birinci sorun
İttifak liderlerinin en çok üzerinde durduğu konu ekonomi oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, iktidarın sert dilinin “ekonomik krizin üstünü örtmek” çabası olduğunu belirterek, “tarihin en büyük ekonomik krizini unutturmak için, kötü dillerini, milletimizi bölmek için kullanıyor. Sanıyorlar ki, bu milleti kandıracaklar. Yemez… Artık yemiyor bu numaralar, yemiyor… Millet güzel bir slogan buldu: Patates- soğan güle güle Erdoğan güle güle kardeşim, güle güle” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’nun seçimin ikinci tura kalması halinde iktidar partilerinin “ellerinden geleni yapacağını” söylemesi dikkat çekti.
İmamoğlu, “2. tura kalırsa ellerinden geleni yapacaklar. Ama 2. tura bu işi bırakmayın, her türlü numarayı çeker. Bunların fıtratında var, 31 Mart seçimi örnektir. Dövizi de patlatır, borsayı da çökertir, emekliye maaş bile vermez daha beter işler de yaparlar sonra da suçu bize atmaya kalkarlar. Bu işi ilk turda bitirmek farzdır farz.” dedi.
DEVA Partisi lideri Babacan’ın da ana başlığı ekonomi oldu. Babacan, ekonomi yönetimini sert bir dille eleştirerek “İlk bir ayda, kurumları ayağa kaldıracağız. Altı ayda mevcut kriz iklimini sona erdireceğiz. En geç 2 yılda da enflasyonu tek haneye indireceğiz. Bunu hep beraber başaracağız. Millet olarak bunu başaracağız.” dedi.
Kılıçdaroğlu: “Türkiye’yi bir kişiye teslim etmeyeceğiz”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ittifakın cumhurbaşkanı adayı olarak kürsüye en son çıkan isim oldu.
Kılıçdaroğlu kısa konuşmasında ittifakın vaatlerini sıraladı, “bütün sorunlar çözülebilir” dedi.
CHP lideri, “Birlikte yola çıktık, beraber yola çıktık. Ortak akılla yola çıktık ve Türkiye Cumhuriyet devletini bir kişiye teslim etmeyeceğiz. Bir kişinin iki dudağından çıkan bir sözü hiç kimse kabul etmeyecek. Beraber ve birlikte yöneteceğiz, erdemle yöneteceğiz, hiçbir ayrımcılık yapmayacağız,” dedi.
Kılıçdaroğlu bir kez daha Çankaya Köşkünü işaret ederek Millet İttifakı’nın “parlamenter sisteme geri dönüş” iddiasını yineledi.
Kılıçdaroğlu konuşmasını İmamoğlu’nun 2019 yerel seçimlerinde sloganı haline gelen “her şey çok güzel olacak” sözleri ile bitirdi.