Bu yazının başlığı “Kılıçdaroğlu daha ne yapsın?” da olabilirdi. Ama bu soruya verilecek ideolojik ve politik yanıtlarla yazı iki ayrı yöne doğru esneyebilir, bu da CHP lideri ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’la kıran kırana bir iktidar mücadelesine getiren cephe siyasetini açıklamakta yetersiz kalabilirdi. O nedenle yazının
Kemal Kılıçdaroğlu 23 Mart akşamı Halk TV’de “Vatandaş değişimden yana, seçim birinci turda biter” dedi; “Birinci turda bu işi alıp Türkiye’yi artık ikinci kez yormamak gerekiyor.” Kılıçdaroğlu başından itibaren kazanma azmine sahipti ama ilk kez bu kadar net konuştu; 14 Mayıs’ta milletvekili seçimiyle birlikte cumhurbaşkanlığı seçiminin de biteceğine ve 15 Mayıs sabahı cumhurbaşkanı olarak uyanacağından
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu HDP eş başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile 20 Mart’ta TBMM’de bir araya geldi. Genel başkanların ortak mesajı Kürt sorununun çözümünde TBMM’yi işaret etmeleri oldu. CHP Lideri ve cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu HDP eş başkanları ile 20 Mart’ta Meclis’te bir toplantı gerçekleştirdi. Olumlu bir havada
Seçimlerde ibrenin bu hafta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dan yana dönme ihtimali güçleniyor. Bunun birkaç işareti son birkaç günde ortaya çıkmaya başladı. Anketlerden söz etmiyorum. Hâlâ “Ankete inanma ama anketsiz kalma” aşamasındayım. İbrenin Kılıçdaroğlu’na dönme ihtimali İbrenin Kılıçdaroğlu’dan yana dönme ihtimali en fazla HDP öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakının Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakına vereceği destek
Seçimlerin tarihi 14 Mayıs olarak resmen açıklandı ve seçim süreci başladı. Önümüzde iki ay kaldı. İttifakların Cumhurbaşkanı adaylarıni belirlenmesinin ardından sırada milletvekili listelerinin hazırlanması ve YSK’na sunulması var; son tarih 10 Nisan. Bunun basit bir süreç olacağını düşünmeyelim, zira yeni seçim kanunu öncekilerden epeyce farklı. Kanun, ittifak kuracak partiler için mayınlı araziye benziyor. Kanunun ittifakları
Hepimizi acılara boğan 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli ikiz depremin üzerinden bir ay geçmeden bu kere altılı masada siyasi bir deprem yaşandı. Üç gün boyunca televizyon ekranlarına kilitlenerek muhalefet kanadındaki siyasi gelişmeleri heyecanla izledik. Depremde ortaya çıkan aksaklıktan ekonomik krize, oradan Suriyeli sığınmacılar sorununa dek önemli konular medyada birkaç gün geri planda kaldı. 13 milyon insanımızı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, altı muhalefet partisinin önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti MHP ittifakına karşı bir cephe oluşturmak amacıyla bir araya gelerek kurduğu Altılı Masa ittifakından ayrıldıklarını duyurdu. Partisinin Genel İdare Kurulu toplantısının ardından 3 Mart’ta açıklama yapan Akşener, “Dün itibariyle altılı masa millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir, milletimizin
Altılı Masa’yı oluşturan altı muhalefet partisinin liderleri Saadet Partisi lider Temel Karamollaoğlu’nun evsahipliğinde 2 Mart’ta bir araya geldi. Toplantının ardından altı liderin imasıyla yayınlanan yazılı açıklamada, bir sonraki toplantının 6 Mart’ta yapılmasına karar verildiği belirtilerek cumhurbaşkanlığı adayı ve geçiş sürecinin yol haritası konusunda “ortak bir anlayışa ulaşıldığı” ifade edildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Millet İttifakını
Dün artan can kayıplarının arasında kalan bir haber, deprem felaketinin siyasetin fay hatlarında nasıl değişikliklere yol açtığına bir örnek oluşturdu. Bu örnek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a gönderdiği taziye mesajıydı. Türkiye’de can kayıplarının 43 bin 500’ü geçtiğinin açıklandığı 22 Şubat günü, Suriye’de deprem nedeniyle can kayıplarının da 6 bin 600’ü geçtiği duyurulmuştu.