Sorunun uzun şekli şöyle: Seçimden yenilgiyle çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu parti yönetimini yenileyecek Olağanüstü Kurultay toplamakta bu kadar gecikirken seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan neden hemen 7 Ekim’de Olağanüstü Genel Kurul ilan etti?
Siyaset kulisinde iki yanıt konuşuluyor.
Biri spekülatif: iktidarını tazelemişken AK Parti içinde sorun potansiyeli ya da artık yararsız gördüğü isimleri tasfiye edip parti-devlet modelini şahıs-parti modeliyle güçlendirmek.
İkincisi hesapçı: 31 Mart 2024 yerel seçimlerini de kazanmak için düşündüğü stratejiyi daha iyi uygulayacak, siyasete gözünü kendisiyle açmış daha genç bir ekip kurmak.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın “Neden seçimi kazanmışken olağanüstü kongreye gidiyorsunuz?” soruma yanıtı hem kulisteki iki yanıttan da izler taşıyor hem daha açıklayıcı:
– Cumhurbaşkanımız yeni seçim stratejisini yeni Merkez Karar ve Yönetim Kuruluyla (MKYK) kuracak.
– Yani parti olarak seçim stratejisine çalışmaya başlamadınız mı?
– Şu anda sadece Kongre çalışmalarına odaklandık. Seçimle ilgili olarak Ar-Ge Başkanlığının anket çalışmaları var daha çok.
Olağanüstü Kongre yerel seçim odaklı
Dağ, Kongre hazırlıklarından örnek veriyor:
– Ana sloganımızı belirledik, biliyorsunuz: “Türkiye Yüzyılı için hep yeni, hep ileri”. Buna destek olacak taşıyıcı, yani tali sloganımız da belli oldu: “Cumhuriyetin yüz akı, Türkiye’nin ortak aklı.”
Taşıyıcı slogan belli ki Erdoğan’ı tanımlamak üzere seçilmiş.
Erdoğan’ın seçim stratejisi için yeni MKYK oluşumunu beklemesini açmasını istiyorum. Çünkü AK Parti genel kurullarında CHP’de olduğu gibi adaylar, listeler yarışmıyor; hatta tek aday ve oybirliği gibi kavramlarla övünme öne çıkıyor.
– Siyasette dinamizm için hem tecrübe hem heyecan lazım. O heyecanı yeni bir ekip getirebilir. Yeni MKYK üyeleri de 0lağanüstü Kongre sonucuna göre Cumhurbaşkanımızın takdiriyle belirlenecek elbet ama AK Partiyi seçime yeni MKYK taşıyacak.
Yani yerel seçim odaklı bir parti yönetimi mi amaçlanıyor?
– Yerel seçimden sonra da Olağan Kongre yapacağız. O zaman değişiklikler yine olabilir. Olağan Genel Kurul için 3 yıllık yasal süremizi zaten doldurduk. Yerel seçim için stratejiyi bu kongreden sonraki MKYK belirleyecek.
Bir tek itiraz duydunuz mu?
Peki, olağanüstü kongrede koltuğundan olanlar küsküp yeni sorun çıkarmayacaklar mı? Dağ, AK Parti Genel Merkezindeki odasında eliyle CHP Genel Merkezi’nin bulunduğu yönü göstererek yanıtlıyor:
– Bizde işler pek öyle olmuyor. Bakın seçimde milletvekillerinin neredeyse yüzde 70’i değişti. Kabinenin neredeyse yüzde 90’ı… Bir yandan MHP ile ittifakımız devam ediyor. Bir tek itiraz duydunuz mu?
Diyelim arkadaşımız üç dönem vekillik yapmış, tabanda da güçlü, yeniden aday gösterseniz seçilir. Göstermiyoruz ama siyasette de değerlendirmek lazım.
Bu noktada yirmi yıldır iktidarda olup daha en az beş sene kalacak olmanın getirdiği özgüvenle bir ekleme yapıyor Genel Başkan Yardımcısı Dağ:
– Bugün görev almıyorsa da yarın alabilir, başka bir görev verilebilir. Bu beklenti var.
Doğru; Erdoğan’ın görevden aldığı bakanların, danışmanların kamu kontrolündeki şirketlerin yönetim kurullarında sistem-içi kaldığına tanık oluyoruz. Gerçi Dağ parti görevinden, ya da kabine içi görevlerden bahsediyor. AK Parti sisteminin itirazsız sürmesinin yolu, kısmen devlet Hazinesi üzerinden sağlanıyor ama parti-devlet sistemi biraz da böyle işliyor.