Siyaset

Tıpış tıpış sandığa gitmek yok artık

CHP 1979’dan bu yana iktidar yüzü görmedi. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi muhalif seçmenin “tıpış tıpış” sandığa gideceğini artık beklememeli.

Türkiye’de muhalif kesim 20 küsur yıldır ülkeyi yönetmeye çalışan, hataları geleceğimiz hakkında ciddi kaygı yaratan mevcut iktidarı değiştirmeye odaklanmıştı son seçimlerden önce. Hatta bir araya gelmesi çok zor görünen sağdan sola, etnik milliyetçiden dinciye uzanan geniş siyasi yelpaze aynı masaya oturmuştu. Beklenti, muhalif seçmenin “tıpış tıpış” sandığa gidip iktidarı değiştirmesiydi.

Sonuç, hüsran oldu hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento iktidar partisinde kaldı. Seçimlerin adil olmadığı suçlamaları kısmen haklı olsa da sonuçların meşruiyeti sorgulanmadı.

Biz “iktidar sorunu var” diye düşünürken şimdi kucağımızda vahim bir muhalefet sorunu olduğunu görüyoruz. Altılı Masa bütünlüğünü kaybetti, birbirini suçlamaya başladı. Parti içi hemen hepsinde kaynıyor, değişim talepleri gök kubbede yankılanıyor güçlü bir şekilde. Muhalefet ise iktidarı unuttu, kendi derdine düştü.

CHP lideri istifa etmeliydi

Muhalefetin kendi içindeki iktidar sorunu en canlı ana muhalefet partisi CHP’de yaşanıyor. Oysa seçimi kaybettiği gece CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu siyasete veda etmeli, 44 yıldır müzmin muhalefeti sahneye koymuş bu cumhuriyetin kurucu partisinde yeni bir sayfa açılmasına zemin hazırlamalıydı. Partiyi “güvenli limana” götürme misyonunu kendisine biçmesi hiç isabetli bir karar değildi. Partiyi bundan sonraki seçimlere hazırlayacak, kitlelere umut verecek, yepyeni bir liderlik, misyon ve kadrolaşma gerekiyordu.

Bana kalırsa CHP genel merkezi, birkaç ay ötede, 31 Mart 2024’teki yerel seçimlerde hezimete uğramak, elindekileri de kaybetmek istemiyorsa, toplumda giderek kök salan öfkeli tepkiyi ve şu değerlendirmeleri hiç yabana atmamalı:

  • Son derece kazanmaya elverişli koşullara rağmen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini kaybeden, ta 1979’dan bu yana iktidar yüzü görmeyen, yüzde 25’e takılıp kalmış, dünyadan ve Türkiye dinamiklerinden çoğu bihaber (başarı göstermemelerine rağmen altı, yedi dönemdir milletvekili yapılan) eski tüfek kadroların yönettiği, ülkenin önüne inandırıcı bir vizyon ve icra ekibi çıkartamayan CHP ve mevcut liderliğine güven ciddi şekilde aşındı. Sadece aşınmadı aynı zamanda sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıldığı için parti kadrolarında ve sadık seçmenlerinde liderliğe karşı bir öfke seli yarattı.

Dipten gelen bir dalga var

  • CHP’li seçmenin önemli bir kısmı artık “tıpış tıpış” seçim sandığına gidip oy kullanmayacak, bıkkınlık ve memnuniyetsizlik had safhada, sonucu AKP’nin daha fazla yerel yönetim kazanması olsa dahi. Tüm sohbetlerde, kamuoyu yoklamalarında bu çok bariz şekilde ortaya konuluyor.
  • İstenen değişim, “mevcut lider gitsin yerine delege oyunlarıyla iktidar hırslısı başka bir lider gelsin” şeklinde sunulamaz. Daha derinden gelen bir dalga var. Hiçbir şekilde ihmal edilemeyecek, görmezden gelinemeyecek bir dalga. “Kol kırılır yen içinde kalır” mantrasını artık kabul etmeyecek. İktidarı hem yerelde hem de Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde kazanacak, kaliteli insanları cezbedecek, işçi, köylü, esnaf, aydın, kadın ve gençlere umut aşılayacak, ülkeyi ve insanlarını dünya şampiyonalar ligine çıkartacak köklü, kapsamlı program, kadro, teşkilat ve lider değişimidir beklenen.

Tıpış tıpış dönemi bitti

  • “Yamalı bohça” yeni bir geniş tabanlı koalisyon yaratmak insanları korkutur, ülke yönetimini güçleştirir. Zaten son seçimde ters tepti bu yaklaşım. Tek başına iktidar rüzgârı ve gerçeği yaratılmalı, kitleler bu hedefe inandırılmalı. Mevcut liderlik de değişime aday olanlar da ne yazık ki ihtiyaç duyulan bu temel dönüşümü gerçekleştirecek vizyon ve kapasite sergileyemiyor. Çok daha farklı bir liderlik, cesur ve yenilikçi yaklaşım gerekiyor.
  • Eldeki yerel yönetimler tüm çabalarına rağmen maalesef insanlara birkaç istisna dışında “bunlar merkezi iktidara gelse ülkeyi yeni zirvelere taşırlar” izlenimi veremedi. Kötü yönetim, rüşvet, sürekli şikâyet ve didişme bitmedi. Merkezi hükümetin engellemelerinden daha fazlası içeriden geliyor. Belediyeler ve onlara bağlı işletmelerin sahip olduğu kaynaklar, arazi rantı milyarlarca dolara hükmediyor, etrafa hoş olmayan kokular yayılıyor.

Dış politika ve iş dünyasında ciddiyet

  • CHP, güçlü uluslararası angajmanları olmayan, dış dünyada pek tanınmayan, doğrusu ciddiye de alınmayan bir parti görünümünde bugün. Oysa ekonomide, güvenlikte, finans, ticaret, turizm ve enerjide göbeğinden küresel sisteme bağlı bir ülkeyi yönetmeye aday bir partinin iç politika stratejisi kadar dışarıya dönük mesajları ve kadroları da kritik önem taşıyor. CHP’den yeni milletvekili ve genel başkan danışmanı Namık Tan’ın şahsi gayretleri ve aklı selim açıklamaları dışında ses gelmiyor yaşamsal dış politika ve güvenlik konularında.
  • İş dünyası ile ilişkiler nane limon. Bu ülkeyi kalkındıracak, istihdam, katma değer, teknoloji, finansman ve refah yaratacak, dış dünyaya eklemleyecek şirketlerimiz ile düzenli bir diyalog mekanizması dahi yok.

Yukarıdaki konularda ciddi ve inanılır bir hareketlenme görmezsem ben şahsen artık “Başka alternatif yok, onun için tıpış tıpış bir kez daha sandığa gideyim” diye hiç düşünmeyeceğim önümüzdeki yerel seçimlerde.

Partiye değil gözümün tuttuğu, icraatının güçlü ve etik olacağını düşündüğüm adayları arayacağım, şayet varsa ve onlar için oy kullanacağım.

Güçlü bir alternatif yaratmak bu ülkeye herkesin borcu.

Mehmet Öğütçü

Londra Enerji Kulübü YK Başkanı

Recent Posts

Ortadoğu için bir istikrar ve yeniden yapılanma çağrısı

Mehmet Öğütçü ve Rainer Geiger Ortadoğu, yıllardır süregelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantıların izlerini taşıyan…

21 saat ago

Türkiye’nin geleceğini hayal etmek: Gençlerin bugünü ve yarını

Yeni yıla girmemize sayılı gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde çocuklarımızı ve gençlerimizi maazallah kazara…

1 gün ago

Pentagon’dan Trump’a Suriye resti: Asker sayısı 2000’e yükselmiş

ABD ordusu bir kez daha Donald Trump’a Suriye resti çekiyor. Başkanlık görevini 20 Ocak’ta devralacak…

2 gün ago

Bakan Bayraktar: “ABD Gazprombank yaptırımından Türkiye’yi muaf tutacak”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD'nin Gazprombank için uyguladığı yaptırımlardan Türkiye'yi muaf tutacağını…

2 gün ago

MSB’den ABD’ye yanıt: “Türkiye’nin SDG ile görüşmesi söz konusu değil”

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller'ın Suriye'de Türkiye destekli Suriye Milli…

3 gün ago

Yeni Suriye: Birleşik ordu, imar, anayasa ve Türkiye’nin rolü

Esad gitti ama bence Suriye için en çetin meydan okuma yeni başlıyor. İsrail, ülkenin tüm…

3 gün ago