Özel’in “Yuvaya Dönüş” çağrısı, siyasi değişim hamlesi mi?

Seçim yenilgisinin ardından “değişim” çağrısıyla örgütlenen Cumhuriyet Halk Partililerin adayı olarak partinin kongresinden CHP’nin yeni lideri olarak çıkan Özgür Özel, 14 Kasım’da ilk defa Genel Başkan sıfatıyla partisinin parlamento grubuna seslendi.

Gündemdeki Anayasa tartışmalarının yanı sıra, Özgür Özel’in, kurultay sürecinde dillendirdiği, hem parti içi işleyiş hem de CHP’nin politikalarına yönelik eleştirilerine dair neler yapacağının işaretleri ilk grup toplantısındaki konuşmasında kendini gösterdi.

Özel, parti içi demokratik işleyişle ilgili kurultay sürecinde aday belirleme prosedürlerinde ön seçim sözü vermişti, bunun yanında seçilen Parti Meclisi üyeleri ve Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin seçilme kriterleri de eleştiri konusuydu. Özel’in konuşmasında partinin dış politikasına dair eleştirileri ile partinin “sağa kaydığı” eleştirileri ön plana çıkmıştı.

Özel konuşmasında tüm bu eleştirilere dair partinin stratejisinin işaretlerini verdi, ancak siyasi değişime dair ipucu, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin “yuvaya dönüş” çağrısına benzer bir çağrı yapması oldu.  

Siyasi değişim mi? Yuvaya dönüş çağrısı

CHP’den kopan siyasi oluşumları tekrar CHP çatısı altında birleşmeye çağıran Özel, “CHP baba evidir, gelin baba evine” çağrısında bulundu.

“Bir çağrım var,” diyen Özel çağrısını şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyet Halk Partisi baba evidir. Bugün bu baba evinin kapıları, bu baba evine doğmuş, dedesi bu baba evine doğmuş, bugün başı sıkışmış bütün esnafların, çiftçilerin, köylülerin, yaşlısının, gencinin ama gidişattan memnun olmayan herkesin baba evidir. Bu baba evinin tapusu ne Özgür Özel’dedir, ne Kemal Kılıçdaroğlu’ndadır, bu baba evinin tapusu senin babandan çok sevdiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kayıtlıdır. Gelin baba evine değiştirelim, gelin baba evine güçlenelim. Gelin kimsesizlerin kimsesi olalım. Gelin hep beraber zenginleşelim. Gelin hep birlikte bu güzel ülkenin yüzünü güldürelim. Bu güzel ülkeyi hep beraber Atatürk’ün dediği yere çıkalım. Büyük, güçlü ve zengin Türkiye için baba evi sizleri bekliyor.”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi boyunca parti içinden ayrılarak ayrı partilerde siyasi serüvenine devam eden siyasetçiler oldu.

Bu örnekler, Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliği döneminde de görüldü. Partinin genel başkanlığına aday olan, cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen Muharrem İnce, bu isimlerden biri.

İnce, partiye yoğun eleştiriler getirerek Memleket Partisi’ni kurmuştu. İnce ayrıca 2023 seçimlerinde de adaylığını açıklamış, yine CHP’ye ağır eleştiriler getirerek son hafta adaylıktan çekildiğini açıklamıştı.

Bunun yanında Öztürk Yılmaz’ın Yenilik Partisi, daha sonra tekrar CHP’ye katılan Mustafa Sarıgül’ün 2020’de kurduğu Türkiye Değişim Partisi bulunuyor.

Kılıçdaroğlu’nun baş danışmanlığını yapan Tuncay Özkan’ın 2008 yılında kurduğu Yeni Parti, 2012 yılında Osman Pamukoğlu’nun kurduğu Hak ve Eşitlik Partisi’ne katıldı.

Yine 2014 yılında kurulan ve 2015’de kapanan Anadolu Partisi de yine CHP milletvekili Emine Ülker Tarhan tarafından kurulmuştu.

Partiden son seçim döneminde ayrılan isimler de oldu. Özel’in konuşmasının partinin politikalarını eleştirerek başka siyasi oluşumlara yönelen isimleri tekrar CHP’de politikaya çağırdığı yorumu yapılıyor.

Örgüt denetiminde ön seçim

Özel, parti içi demokrasi ile ilgili,  MYK’nın yaş ortalamasının 46’ya düşürüldüğünü, Parti Meclisinde bu yaşın 43 olduğunu, Gölge Kabinede cinsiyet eşitliğine dikkat ettiklerini sözlerine ekledi.

CHP’nin iç demokratik işleyişine getirilen en büyük eleştirilerden biri aday belirleme sürecinde ön seçimin olmaması idi. Özgür Özel kurultay sürecinde bu uygulamanın geri getirileceği sözü vermişti.

Özel, yerel seçim sürecinde aday belirlemek için Aralık ayında örgüt denetiminde ön seçim sandığı koyulacağını, sandıktan çıkanların aday olacağını söyledi. Grup toplantısı sonrasında gazetecilere konuşan Özel, mevcut belediye başkanları için anket yapılacağını bu anket sonucuna göre aday belirleneceğini söyledi. Bazı illerde tek bir adayın olabildiğini, bu tür durumlarda eğer bir konsensus varsa ön seçime gitme gereği görmeyebileceklerini sözlerine ekledi.

Özel, “Milletvekili seçimlerinde kayıtsız şartsız ön seçim var. Belediye seçimlerinde mutlaka ve mutlaka mevcut belediye başkanımızı anketle ölçeceğiz, mevcut belediye başkanımız halkın gönlündeyse aday göstereceğiz halkın gönlünde değilse o zaman yerine aday belirleyeceğiz. Aday belirlemekte en çok kullanacağımız yöntem, örgüt denetiminde önseçim olacak,” dedi.

CHP il başkanları aynı gün yapılan il başkanları toplantısında yapılan değerlendirme sonucunda tüzük kurultayının yerel seçimlerden sonra yapılmasına karar verdiklerini açıkladı.

Yerel seçim ittifakları ile ilgili Özel’in İYİ Parti lideri Meral Akşener ile görüşeceği konuşuluyordu. Akşener ile telefonda görüştüğünü belirten Özel, “elbette görüşeceğiz” dedi ancak bir tarih belirlenmediğini söyledi. İYİ Parti, yerel seçimlerde ittifak sürecine kapıları kapatmıştı.

HEDEP ile ittifak görüşmeleri ile ilgili de Özel, Parti Meclisi toplantısında nasıl bir yöntem izleneceğinin belirleneceğini söyledi.

Dış Politika

CHP’nin yeni siyasi duruşuna dair bir başka ipucu da dış politika ile ilgili oldu. CHP lideri Türkiye’deki diplomatik geleneği sürdürerek ilk ziyaretini KKTC’ye ikinci ziyaretini Azerbaycan’a yapacağını belirtti.

Özel, kuruluşunun 40. yıl dönümü olan 15 Kasım’da KKTC’de olacak.

Bunun yanında Özel, CHP’nin Azerbaycan ile ilgili tutumunda da değişikliğe gidileceğini söyledi. Özel, “Geçmişte kötü niyetli olmaksızın, bazı dil sürçmelerinden ve bunları zamanında onarmamadan kaynaklı Azerbaycan’da Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı belli bir kırgınlık, belli bir mesafe var. Ben, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak ilk fırsatta Azerbaycan’ı ziyaret edeceğim. En iyi ilişkiler içinde olmamız gereken Azerbaycan ile CHP’nin ilişkileri de olması gerektiği gibi olacaktır,” dedi .

25 Kasım’da da Bosna Hersek’te olacağını belirten CHP lideri, “Bundan sonra Balkanlarla ve oradan kökü olan memleketimizin güzelim insanlarıyla yürek yüreğe ne zaman olmamız gerekirse orada olacağız. Her ilişkiyi taze ve diri tutacağız,” dedi.

Özel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sadece, Kıbrıs, Türki Cumhuriyetler, Balkanlar değil, sosyal demokrat partilerle, kardeş partilerimizle, sosyalist partilerle, Sosyalist Enternasyonal’le, Avrupa Konseyi ile en sıkı ilişki içindeyiz. Gerek genel başkan yardımcıları düzeyinde gerek genel başkan düzeyinde… Türkiye’nin dış politikasına en yapıcı katkıları sağlayacağız. Sadece Tayyip Erdoğan’ın kırdığını, döktüğünü yaparken değil, oradaki siyasi akrabalarımızla kuracağımız diyalogla ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanının benden yardım isteyebileceği ve benim çözebileceğim her alanda sol sosyal demokrat partilerle etkin olacağız. Örneğin, Filistin meselesinde, Cumhuriyet Halk Partisi’nin dünyadaki sol örgütler üzerinden barış çağrısını ve etkin mücadelesini göreceksiniz. ”

“Sağa kayma eleştirisine cevap”

Parti’nin sağa kaydığı eleştirilerine de yanıt veren Özel, “Tüm sosyal sınıflara, onların sorunlarıyla ilgilenmek üzere eğilmek bizim boynumuzun borcudur,” dedi.

Özel, DİSK’in İstanbul’dan başlayan ve Ankara’da sona erecek yürüyüşüne Ankara’da destek olacaklarını söyledi.

CHP lideri, “Ayaklarına yeni ayaklar eklenecekler, yeni yollarla taşınacak ayaklarımız, yeni kulaklar işitmeye başlayacak söylediklerimizi, çok olacağız sonunda ve değiştireceğiz bu ülkenin kaderini, değiştireceğiz. Bundan sonra emekle sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin yanındayız. Kadınla erkek karşı karşıya gelmişse kadının yanındayız. Haklıyla haksız karşı karşıya gelmişse haklının yanındayız. Güçlüyle zayıf karşı karşıya gelmişse zayıfın yanındayız. Taraf olacağız, yanlarında olacağız, arkalarında olacağız” dedi.