Sosyal medyada yayılan bilgilere karşı dikkatli olunması gerektiğini bir önceki yazımda belirtmiştim. Yanıltıcı, yalan, eksik bilgi içeren haberlerin kölesi olmak bizi onulmaz toplumsal yaralar açabilecek kitlesel infiallere doğru sürükleyebilir demiştim.
Bugün ise çok daha bireysel bir konuya, teknoloji ve sosyal medyanın gücünü kullanarak sizi dolandırmak isteyenlere dikkatinizi çekmek istiyorum.
Dolandırıcılık cenneti Türkiye
Ülkemiz maalesef dolandırıcılar için bir cennet. Nedenlerini sosyologlar daha iyi açıklar herhalde ama yabancılara kolay güvenmemiz, okuduğumuzu ve dinlediğimizi pek iyi anlayamamamız, fırsatçılığımız, kolay yoldan zengin olma hayali kuranların fazlalığı, teknoloji ve ekonomi okur yazarlığımızın düşüklüğü gibi ana başlıklar ilk aklıma gelenler.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 24 Temmuz 2023 tarihinde Yaşam Kalitesi Modülü, 2022 araştırma verileri paylaşıldı. Bu araştırmaya göre son yıl içinde 15 yaş üstü nüfusumuzun yüzde 70’i bir tek kitap dahi okumadı. 2020 yılı OECD ve 2019 Milli Eğitim Bakanlığı raporları nüfusumuzun yüzde 40’nın da okuduğunu anlama becerisinden yoksun olduğunu ortaya koyuyor. Bunun sonucu olarak da dolandırıcılar Türkiye’ye ellerini ovuşturarak bakıyor. Adalet Bakanlığı 2022 yılı İstatistikleri raporuna göre 2021 yılına göre dolandırıcılık dava sayısı yüzde 41 artmış durumda. Her yıl on binlerce kişi dolandırıcılık suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılıyor ama nafile. Hepimizin T.C. kimlik bilgilerinin ortalıkta gezdiği bir ortamda bu bir sektör olmuş durumda ve giderek büyüyor.
Nijeryalı prens ya da FETÖ soruşturması
Türkiye’de dolandırıcıların en çok rağbet ettiği iki sistem var. İlkinde ünlü ve zengin bir Afrikalı’dan gelen ve milyon dolarlar vaadiyle yardım isteyen e-mailler ile genelde yaşlıları hedefliyorlar. Buna benzer olarak sosyal medyada çeşitli kurumların adı ile “kredi kartlarına büyük miktar geri ödenecek”, “ilk 500 müşterimize 500 bin TL veriyoruz” benzeri tuzaklara kapılan ve tüm banka ve kredi kartı bilgilerini kötü niyetli kişilere hediye eden binlerce insanımız var. Bir diğer yöntemde ise telefon dolandırıcıları bir gün ansızın telefonunuza ulaşıp Komiser, Savcı, Albay bilmem kim olarak, sizin adınıza açılmış bir FETÖ soruşturması var, kapatılmasını için şuraya para bırakın diye emirler veriyorlar. Bunlara kim düşer demeyin, Taha Akyol’dan Prof. Dr. Nilüfer Narlı’ya, Prof. Dr. Ahmet Demir’den Canan Karatay’a pek çok isim korkularına ve karşıdakinin manipülasyonlarına yenik düşerek büyük miktarlarda dolandırıldılar.
Kredi kartı ve SIM kartı kopyalama
E-mail ve telefonlardan biraz daha komplike olan yöntemler ise kredi kartının ya da SIM Kartının kopyalandığı dolandırıcılıklar. Çünkü bu tarz dolandırıcılık sizin hakkınızda bazı detayları bilmeyi de gerektiriyor. TC Kimlik bilgilerinizi ele geçiren kişiler eğer SIM kartınızı da kopyalarlarsa kaybedebileceğinizin bir sınırı yok. Bankadaki paranızın ya da kripto borsalardaki paranızın tamamı gidebilir.
Geçen hafta içinde kripto çevrelerini çok şaşırtan bir olaydan bahsedeceğim. @coinmuhendisim hesabının sahibi 6 Kasımda şu şekilde bir post paylaştı: “Türk Telekom, Sim kartım çalındı tüm borsalardaki paralarım çekiliyor telefonuma arama bile gelmiyor tüm maillerim çalındı şifre değiştirildi borsalardan hayattaki tüm paramı çektiler çok zor durumdayım yardım LÜTFEN”
Bu paylaşım ile birlikte pek çok kişi destek için çeşitli kurumlara ulaşma çalıştı ve sonunda pek çok kripto borsası hesapları dondurarak hesap sahiplerinin bir kısım birikimini kurtardı. Çok yüksek miktarlarda çeşitli borsalarda varlığı olduğu bilinen hesap sahibin önce T.C Kimlik bilgilerini ele geçiren hırsızlar, sonra bu bilgilerle bir Türk Telekom bayisinden SIM kartının kopyasını çıkarmış, önce tüm e-mail şifrelerini değiştirmiş ve sonrasında da kripto borsalarındaki fonları kendi hesaplarına aktarmaya başlamışlar.
Teknoloji çığırından çıktı
Yukarıdakilere göre çok daha sofistike olan bu yöntemden korunmak için iki adımlı doğrulamalarda SMS yerine farklı bir seçenek seçmek bir çözüm olabilir, soğuk cüzdan kullanmak ya da mümkün olduğunca hesap bilgilerimizi sosyal medyadan gizlemek de düşünülebilir. Günün sonunda işi hırsızlık olan kişiler artık bankaları tabancalarla soymak yerine teknolojiyi kullanıyorlar.
Aşağıda paylaştığım linklerdeki videoları mutlaka izleyin. Birinde kendisinden acil yardım isteyen oğlunun sesini klonlanarak dolandırılmaya çalışılan bir avukat diğerinde ise bu işin nasıl yapıldığına dair bir haber bölümü var. Yapay zekâ ile sosyal medyada sesini bulabildikleri kişilerin seslerini klonlayan dolandırıcılar, insanların sevdikleri sanki çok zor durumdaymış gibi yakınlarını arayarak çeşitli yöntemlerle para istiyorlar. Yakın bir zamanda yapay zekâ ile canlı görüşmeler de klonlanabilecek. Sadece ses değil görüntümüz de anında kopyalanabilecek. İşte o zaman Türkiye’de kandırılamayacak insan sayısı parmakla sayılacak. Ülkemizde kim küçük kızının zor durumdayken para isteğine hayır diyebilir, kim babasının ricasını kırabilir?
Çocuğunuz, anneniz, babanız para isterse
O yüzden bizim gibi duygusallığın ön planda olduğu ülkelerde artık sosyal medyada her şeyi paylaşmamak en iyi çözüm belki de. Sizi dolandırmak isteyenlere ev adresinizi, sık gittiğiniz mekanları, tatilinizi, en yakın arkadaşlarınızı, ailenizi, size yakın olan kişilerin seslerini, görüntülerini paylaşıyorsunuz. Ya paylaşım yaparken çok dikkatli olacağız ya da bizden herhangi birisi yardım istediği zaman, mutlaka yüz yüze konuşmayı talep edeceğiz. Yoksa bir bakmışsınız ki İstanbul’daki annenize yardım için para yolladığınızı düşünürken ülkemizdeki ya da hatta Rusya’daki, Afrika’daki ya da Uzak Doğu’daki bir mafya örgütüne destek olmuşsunuz.