Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kredi kartları konusundaki açıklaması, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için “tüketimi” kısıtlamak, bir başka deyişle “ekonomiyi soğutmak” için yeni yöntemler arayışında olduğu tartışmalarına sebep oldu.
Sözcü gazetesinden Nedim Türkmen, Bakan Şimşek’in, basına kapalı bir yemekte, kredi kartı taksit sınırlaması ile ilgili kendine sorulan soruya, “Dünyada kredi kartına taksit uygulayan tek ülkeyiz ve bu uygulamalar vatandaşın gelirinden fazla harcamasına neden oluyor, bu iyi bir şey değil” yanıtını verdiğini aktarmıştı. Türkmen ayrıca Şimşek’in kira zamlarına getirilen yüzde 25 sınırının da kaldırılacağını söylediğini belirtmişti.
Birden fazla kredi kartı kullanımı ve taksitlendirme, dar gelirlilerin enflasyonla başa çıkabilmek için geliştirdiği tüketim modeli olarak biliniyor.
Ekonomi yönetiminde “faiz arttı, tüketim kısılamadı” endişesi
Bu değerlendirmeler ekonomi yönetiminde tüketimi sınırlandırmak için yöntem arayışı olduğu yorumlarına sebep oldu.
Konuyu 10Haber’deki köşesine taşıyan Ekonomi yazarı ve gazeteci Erdal Sağlam, Şimşek’in değerlendirmesinin altında, ekonomi yönetiminde, enflasyonla mücadele için alınan önlemlerin tüketimde bir küçülmeye sebep olmadığı endişesinin yattığını belirtti.
Sağlam, yazısında “belli ki, Bakan Şimşek, faizi bu kadar artırmasına rağmen tüketimin kısılamamasından dertli. Ancak burası Türkiye ve son 3 yıllık fatura çok ağır, bunları hatırlaması gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Sağlam şöyle devam etti: “Enflasyonu da sadece dar gelirlinin üzerine basarak indirme yoluna giderse, işi iyice zorlaşır. Bu bize bir şey daha gösteriyor; seçimden sonra beklenen, yapısal tedbirleri içeren, kapsamlı bir programa Cumhurbaşkanını ikna etmesi tahminimizden zor olacak.”
İşçi açlık sınırının altında yaşayacak
Sağlam, Aralık ayında açlık sınırının 16 bin 483 TL’ye yoksulluk sınırının da 46 bin 837 TL’ye yükseldiğini hatırlatarak, “tam asgari ücret ne kadar olacak tartışmaları alevlenmişken, açlık sınırı bu düzeye çıkmışken, kredi kartına taksit uygulamasının kaldırılacağını ima eden sözlerin tepki çekmesi kadar doğal bir şey olamaz,” dedi.
Sağlam, yazısında, “Çünkü piyasada dolaşan asgari ücret rakamı tahminlerinin üst sınırının 17 bin olduğunu görüyoruz. Bu maaş da işçinin eline 2024 1 Şubat’ında geçecek. Yani Aralık ayındaki bu açlık sınırı maaş alana kadar 17 bin TL’nin eşiğine gelmiş olacak. Bu vatandaş soluk borusu haline getirdiği, kredi kartına taksit uygulamasının kaldırılacağını ima eden sözlerle karşılaşıyor,” ifadesini kullandı.
Kredi kartları ile ilgili uygulamaların, “Türkiye gibi banknotları pul seviyesine gelmiş bir ülkede olmasının kaçınılmaz” olduğunu söyleyen Sağlam, “Parasının pul olduğu ülkenin vatandaşlarının gelir seviyesi de doğal olarak düşük olur. İnsanları hem tüketime alıştırır hem de gereken büyüklükte banknot basmazsanız bu sonuca katlanmak zorunda kalırsınız,” yorumunda bulundu.
Sağlam’ın Türkiye’de neden kredi kartlarının yaygın olduğunu ve taksit uygulaması ile ilgili değerlendirmesini bu linkten okuyabilirsiniz
Gerçek politika faizi yüzde 42,5 değil, şeytan ayrıntıda gizli