Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü. Görüşme sonrası yapılan basin toplantısına iki ülkenin İsrail-Gazze konusunda tutunduğu zıt tavır damga vurdu.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier üç günlük Türkiye gezisinin son ayağında 24 Nisan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.
Erdoğan Steinmeier’i Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resmi törenle karşıladı. Törenin ardından iki lider baş başa görüştü.
Görüşmenin ardından iki lider ortak bir basin toplantısı düzenledi. İki Cumhurbaşkanı da Almanya-Türkiye ilişkilerinin başlamasının 100. yılında böyle bir görüşmenin önemine vurgu yaptı, ilişkilerin geliştirilmesi için atılacak adımların konuşulduğunu belirtti.
Görüşmede ticari ilişkilerin artırılması, güvenlik, terörle mücadele, Avrupa Birliği, Gümrük Birliği, Almanya’da ırkçı saldırılar, Kıbrıs, Rusya-Ukrayna, ve İsrail-Gazze konularının gündeme geldiğini açıkladılar.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier “Dünyadaki hiçbir ülkeyle Almanya’nın bu kadar yoğun, dostane, ailevi ilişkileri yoktur”sözleri ile iki ülke arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yaptı ve “Türkiye ve Almanya NATO’da tek ortaklar değil ve biz iki ülke birbirimizden vaz geçemeyiz. Birbirimize ihtiyacımız var, Özellikle NATO’da. Ortak çıkarlarımızı ortaya çıkarıp ortak çalışmalıyız,” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşının da görüşmede konuşulduğunu belirten Steinmeier Erdoğan’ı Ukrayna’nın yeniden yapılanması konferansına davet etti.
İsrail-Gazze
Toplantıda soru ve cevaplara ve açıklamalara damgasını vuran ise iki ülkenin Gazze konusundaki farklı tutumu oldu.
Steinmeier İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını yalnızca Hamas’ın saldırısı üzerinden tanımlaması dikkat çekti.
Steinmeier, “Hamas bu vahşice saldırı ile İsrail’e 1200 kadın ve çocuğu öldürdü. 300’ü aşkın rehini tutuyor. Bize göre 7 Ekim saldırısı olmasa bu savaş olmazdı. Biz Gazze’deki insani durumu düzeltmeliyiz. Bu konuda Türkiye’nin önemli görevi var. Bölgedeki ilişkileri kullanmalıyız. Rehinelerin serbest bırakılması için bu olayın tırmanmaması için ön koşul,” dedi.
Erdoğan da konuşmasında Gazze’deki duruma dikkat çekti ve “bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladım. Netanyahu, sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dâhil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin, Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor,” dedi.
Erdoğan, “İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkes bilincindedir. İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim, bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkûm edilmesinin ızdırabının, nesiller geçse de unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı arttırarak sürdüreceğiz,” dedi.
İsrail ile ticari ilişkiler
Soru-cevap kısmında da Gazze konusu gündeme geldi. DW Muhabiri Erdoğan’a “İsrail’e karşı sesinizi yükseltiyorsunuz Netanyahu’yu Nazi yöntemleri uygulamakla suçluyorsunuz ama aynı zamanda yoğun ticari ilişkileri ayakta tutuyorsunuz bu çelişkiyi nasıl açıklıyorsunuz? Sorusu yöneltti.
Erdoğan, soruya şöyle cevap verdi: “Yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz. O iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum; şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu ve bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık. Burada tedavileri devam ediyor. Çocuk, kadın, yaşlı… Burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Gazze, Filistin tamamıyla yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış. Böyle bir durumda. Kaldı ki İsrail’le Gazze’nin silah, mühimmat, araç, gereç bunlar zaten mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirmeyi yapmak lazım. Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız saldırıları karşısında Gazze’nin böyle bir imkânı var mı? Yok. İmkânsızlıklar içerisinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayret ve mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz.”
“Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum”
İki ülke arasındaki ticaret hacmini 60 milyar dollar seviyesine ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Erdoğan karşılıklı yatırımların artırılmasına önem verdiğini söyledi.
Erdoğan, “Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi de ikili ilişkilerimize ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusundayız. Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamayı artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyorum,” dedi.
Erdoğan, “Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz,” dedi.
Terör örgütleriyle mücadeleye de değindiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettik” dedi.
Solingen tartışması
Görüşmelerde Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren konuları ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem verdiklerini ve teşvik ettiklerini dile getirdi, çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık esasını, bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak gördüklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak Avrupa’yla birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere ilişkin endişelerimiz giderek artıyor. Solingen Faciası’ndan 31 yıl sonra benzer bir saldırıda maalesef ikisi çocuk, dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart’ta yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemlerinde yer aldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gümrük Birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları ele aldık. Sayın Cumhurbaşkanı’yla bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk,” dedi.