Bugün 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü. Dünyayı fikirlerin ve bu bağlamda kararların yönettiği düşünülürse her geçen gün artan önemle Fikri Mülkiyet Hukukunu daha da çok ele alacağız, anlatacağız, konuşacağız.
Yine bu hafta, Atatürk’ün ve milletin büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal egemenliğini bayramımızla kutlarken ulusal egemenliğin esaslarından ekonomik bağımsızlıkla doğrudan ilgili eser korumasından, yaratıcılıktan, emek ilkesinden ve hukuk odağından bahis açmamız mühim. Hukuk gerçeğin gücüyle, yaratıcılık hayal gücüyle ilerler.
Fikri mülkiyet, hem yasa hem yaratıcılık yaklaşımının, korumasının, niteliğinin ifadesidir. Fikri hakların konusunu iktisadi değer taşıyan fikri emek ürünleri teşkil etmektedir. Bununla birlikte, fikri emek ürünlerinin mali olduğu kadar yaratıcı-eser sahibinin şahsiyet haklarını ilgilendiren manevi yönleri bulunmaktadır. Fikri emek ürünleri kapsamına fikir ve eserleri kadar, ihtiralar, markalar, sınai resim ve modeller, ticaret ünvanları ile coğrafi işaretler de girer. Fikri Mülkiyet, net tabiriyle, gayrimaddi mallar üzerindeki haklar kapsamında değerlendirilir. Telif hakları sadece fikir ve sanat eserleri üzerindeki hakları ele alırken fikri mülkiyet ifadesi sınai mülkiyeti de kapsar.
17. yüzyılda Descartes’ın “Düşünüyorum öyleyse varım,” anlayışı bugün muhakeme gücü ile davranışa, edime, esere, buluşa, coğrafi işaretlere, tasarıma, dijital teknolojilere, Yapay Zekâ’ya varan bir sosyal yazılım içeriyor. Fikri mülkiyet koruması toplumun fikre, bilgiye, buluşa doğrudan ulaşımında legal köprüleri inşa ile ilgilidir. Mimarlıktan teknolojiye; eserlerin, buluşların haklarla birlikte büsbütün korunacağına güvenle alakalıdır. Bir ideal ve iddia merceğiyle, fikri mülkiyet koruması, yaratıcılığın geleceği değiştirme nefesidir, güzel dünya dileğinin rasyonel tezahürüdür.
Mimar Sinan Üniversitesi’nden Yeditepe Üniversitesi’ne, konferanslardan makalelere üzerinde durduğum, anlattığım gerçek şu ki; hukuki strüktürünü çizdiğimiz bu yenilik, değişim, dönüşüm çağında, uluslararası toplum kurallarını ve geleceği inşa içindeyken; muhakkak insaniyet sevgisi, belli doğrular, orijinaliteyi yükseltmek, kamu yararı üzerinden hareket edilmelidir. Bilgi ve eser üretim olanakları artarken; hukukun çağdaş dünyadaki hürriyetleri doğru analizle ve mutlak hakkaniyetle çerçevelendirmesi gerekmektedir.
Anlam kadar faktörlerin de değiştiği bir zaman dilimindeyiz. Bunun kökünde küreselleşme olduğu gibi ticari ilişkilerdeki güven esasının sözleşmesel ve uluslararası emsallerle daha çok değerlendirmeye tabi tutulmasının rolü var. Artık ekonomik büyüme denince toprak, emek, sermaye, girişimci hususlarının yanında ülkelerin hukuki, sosyal, siyasi ve kültürel yapılarının da etkisini görüyoruz. Küresel pek çok araştırma; demokrasiden hukukun üstünlüğüne, hak korumasından sağlık sistemine ekonomik büyüme bahsinde yeni faktörlerin varlığını doğrularken; geliştirilen yeni ürünlere ilişkin eser ve buluş sahiplerinin haklarının korunması disiplinlerarası bir dikkat alanıdır.
Genel bir tanımla fikri haklar, yaratıcı fikirle ortaya çıkan, kanunda bilim, edebiyat, güzel sanatlar, müzik, sinema, mimarlık ürünleri gibi tahdidi sayılan eserlere ilişkin mali ve manevi hakları kapsar. Bu ürünlerin eser sahipleri fikri hak korumasından yararlanırken fikri mülkiyetin diğer bir alanı da sınai mülkiyet haklarıdır. Sınai haklar ise gerçekleştirilen buluşlara, endüstriyel tasarımlara, markalara, modellere ve coğrafi işaretlere ilişkin hakları korumak üzere yasalaşmıştır. İşte, fikri mülkiyet avantajı ile hak korumasının, uygulamasının ve farkındalığın yaratılmasına ilişkin politikalar oluşturulması ilerlemenin eylem gücüdür.
Fikri haklar, insan bilgisinin, eserinin korunması ve bilginin kamusal yararı için güven dolu ortamın tesisini ifade etmektedir. Yeni teknolojilerin üretilmesi ve geliştirilmesi ile birlikte çok katmanlı kültürel diplomasinin yükselişinde fikri hakların korunması iktisadi kaynaktır. Bu bağlamda, günümüzde gelişmiş ülkeler bazında ekseriyetle ciddi yetkilerle donatılmış fikri hak koruması ile karşılaşıyoruz.
Ülkelerin kalkınması ile fikri mülkiyet haklarının güvenceye alınması ve yasaların doğru uygulanması arasında yakından bir ilişki var. 20. yüzyıl için zikredilen sermaye açığının 21. yüzyılda bilgi açığı yönünde değiştiği tespit edilmektedir. İşte bu açığı kapamak için bilhassa OECD ülkelerinin bilim, teknoloji ve yenilik üzerine kurulu avangart, güncel projelere yöneldiği görülmektedir. Kanwar ve Evenson yaptıkları araştırmada, fikri mülkiyet hak koruması ile teknolojik değişme arasındaki ilişkiyi inceleyerek 32 ülke için yapılan veri analizinde, fikri mülkiyet hak korumasının AR-GE yatırımlarını olumlu olarak yükselttiği ve fikri mülkiyet hakları sistematik korumasının doğrudan ekonomik büyümeyi artırdığını saptamışlardır. Bir başka çalışmada Park, 41 ülke verilerine göre verimlilik artışı ile fikri mülkiyet ilişkisini araştırmış, fikri mülkiyet hakları tatbikinin ekonomik büyümeye olumlu etkisi olduğu sonucuna varmıştır.
Fikri mülkiyetin korunması aynı zamanda rayicin de yükselmesine sebep olmaktadır. ICC Milletlerarası Ticaret Odası verilerine göre, fikri mülkiyet temelinde hareket eden işletmelerin etmeyen işletmelere göre yüzde 20’den fazla büyüme, gelir ve istihdam yarattığı kaydedilmiştir. Öte yandan, ülkemizde yabancı sermayenin son 7 yılda yüzde 50 azaldığı açıklanırken fikri mülkiyet ürünlerinin yabancı yatırımlar için yüksek piyasa değerine sahip bir saha olduğunun üzerinde durmalıyız. Son 10 yılda Türkiye’nin dünya ekonomisinde 23. sıradan 17. sıraya gerilemesi söz konusu iken durumu fikri haklar açısından da sorgulamamızda fayda bulunmaktadır. Güzel ülkemizin teknolojiden tıbba, sanat üretiminden yatırımına kazanacağı kalkınma kuvveti fikri hakların korunması ile gerçek ve sofistike bir anlam ifade edecektir.
Burada, fikri haklarının, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde temel insan hakları arasında yer aldığının altını çizmeliyim. Buna ilişkin düzenlenmelerin ve uygulamanın hayata geçirilmesinin derecesi medeniyetin, dirliğin, yaşam memnuniyetinin de ölçüsüdür. Bilginin belli doğrular ile kullanılması, teknolojik katma değerin artışı, yaratıcı eserlerden kazanç; fikir ürünlerin somut katkısını getirecektir. Ülkede fikri çalışmaların teşviki için hakların hakiki tatbikle güvence altına alınması, sözleşme aşamasından üretime dek önleyici hukuka dikkat çekilmesi, fikri esaslı ekonomik büyümenin, kalkınmanın önünü açacaktır.
Nasıl tam gelişme için tam demokrasi gerekliyse tam kalkınma için de fikri haklara yönelik uygulamanın tam anlamıyla gerçekleşmesi gerekmektedir. Zira ekonomik özgürlükler bireylere, kurumlara ve şirketlere iktisadi faaliyetlerinde hareket alanı sağlayarak verimliliğin ve ekonomik performansın artmasına sebep olmaktadır. İnovasyon, patent ve faydalı model konularındaki her türlü yasal işlem ile ilgili işbirliklerinin, AR-GE ve lisans anlaşmalarının artması, bununla birlikte buluşların, eserlerin korunması güven, şeffaflık, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ve elbette demokrasi ile yakından temastadır.
Öte yandan, yakın gelecekte Dijital Teknolojiler, NFT, Metaverse, Yapay Zeka, Blockchain bağlamında dijital ve fiziksel kesişimin daha da güçleneceğini, bu nedenle orijinalitenin baskın, keskin ve hukuki belirleyiciliğe sahip olacağını açıkça öngörüyorum.
Ülkemizin de içinde bulunduğu Kıta Avrupası Hukuk Sisteminde eser, Bern Anlaşması temelinde telif hukukuyla korunmaktadır. NFT akıllı sözleşme uygulamasının gelişim aşamasında olduğunu hatırlatarak kanun koyucu tarafından özel hükümlerin kabul edilmesinde; uyuşmazlıklar, kararlar, emsaller, regülasyon ve Millletlerarası Usul Hukukunun etken olacağını belirteyim. NFT’nin; Fikri Mülkiyet Hukuku sahasında blockchain teknolojisi ile bütünleşik dijital haklarla yeni bir işlerlik kazandığı açıktır.
Yaratıcı ekonominin her aşamasında, fikri emek ürünlerinde hukuki koruma, bir hak, bir şart, süreklilik ve verim için bir gerekliliktir. Bağımsız mahkeme kararlarının mutlak öneminin yanında demokrasi erdeminin, ifade özgürlüğünün ve eğitimin devlet politikası olduğunun gösterilmesi elzemdir. Bugün bilgiye dayalı sanayilerin teşvik edilmesi, uluslararası ticarette yükseliş, teknoloji transferine uygun bir atmosferin yaratılmasına, çözümcül sistemin kurulmasına bağlıdır. Markanın ve hukukunun halk sağlığı ve güvenliği açısından hayati olduğuna işaret edelim. Hatta Pandemi zamanında kaleme aldığım ve yine Yetkin Report’ta yayımlanan “Fikri mülkiyet hakları Covid sonrası dönemde güçlenecek” başlıklı yazımda dile getirdiğim üzere aşıların gelişimi dahil birebir Fikri Mülkiyet ile ilgilidir.
Bu nedenle yaratıcılık ile sıkı sıkıya bağlı marka hususunda Türkiye markalarının dünya markaları arasında yer alması dürüstlükle hedeflenmelidir. Eser sahibinin hakları için alanında envanter hazırlamak, vergiye ilişkin yeni düzenlemeler, sürdürülebilir bilgi akışı ve uzmanlık mühimdir.
Evet, fikri mülkiyet koruması:
Anayasada öngörülen tüm temel hak ve özgürlüklerin yerleşmesiyle, ifade özgürlüğünün mutlak varlığı ile gerçeklik kazanmaktadır.
Kaliteli hizmete ve ürüne erişim kapasitesini artırma donanımını içerir.
Yabancı yatırımları çeker, caziptir.
Kendi bilimsel, kimliksel, bilişsel, sanatsal, tarihsel değerlerine övgüyle, sahip çıkmakla, kendin olmakla ilgilidir.
Ekonomik kalkınmada anlamlı bir etki ve eylem sistemidir.
Bu manada, yaratıcı değerlerin söz sahibi olduğu kucaklayıcı, demokratik tutum; mevzuata ve politikalara dair önemli adımlar atacaktır. Fikri mülkiyet haklarına, hukukuna, korumasına yönelik farkındalık, bilinç, eğitim ulusal ekonominin ve egemenliğin güçlenmesi ile bağdaşmaktadır.
Şimdi; Yeni Normlar Sistemini birlikte yazıyor, oluşturuyor, uyguluyoruz. Adalete ilişkin her alandaki akılcıl yönetim ve sürekli kalkınma arasında doğrusal bir ilişki bulunduğu daima göz önünde bulundurulmalıdır. Orijinalite değerin ta kendisidir. Fikri Mülkiyet Günü; ekonomik, siyasal, hukuki, sosyal ideal, iddia ve ilerleme ile kutlu olsun.
ABD’nin seçeceği 47’inci Başkan, Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çalışacağı 5’inci Başkan olacak. AK Parti…
İçişleri Bakanlığı 4 Kasım sabahı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü, Batman Belediye başkanı Gülistan…
Karl Marx’ın meşhur sözüdür: tarihte olaylar ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarak tekrarlanır. CHP’li İstanbul Büyükşehir…
ABD’nin Orta Doğu’dan da sorumlu Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) 1 Kasım’da gönderileceği duyurulan ilk B-52 stratejik…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek için düzenlenen mitingdeki…
Avrupa Komisyonu'nun üyeliğe aday ülkelerin son bir yıl içindeki gelişmelerini değerlendiren yıllık raporu, 30 Ekim…