Siyaset

İsrail’in okul binasında 100 kişiyi öldürdüğü MK-84 bombasının öyküsü

ABD Başkan Yardımcısı ve artık Başkan Adayı Harris, İsrail’e ambargoya karşıyım dedi, İsrail Filistinlilerin sığındığı okula sevkiyatı durdurulan MK-84 bombası atıp 100 kişiyi öldürdü. MK-84 Batı ordularının elindeki tahrip gücü en yüksek, F16’ların taşıyabileceği en ağır bombalardan.

Belki artık kötü haber duymak istemeyenlerdensiniz. Ne hayvanseverlerin adeta intikam katliamını önleme çabaları ne Can Atalay’ın milletvekilliği hakkı, Osman Kavala’nın, Selahattin Demirtaş’ın hapisliği ne giderek fakirleşen halkın geçim sıkıntısı ne de İsrail’in Gazze’deki katliamına dair bir şey duymak istiyorsunuz. İçiniz mi sıkılıyor? O zaman şunu okuyun lütfen; MK-84 bombasının öyküsünü.

İsrail savaş uçakları 10 Ağustos’ta Gazze’nin Daraj bölgesinde bir binaya üç bomba bıraktı. Bina al-Tebin okuluna aitti. Ama o anda diğer bölgelerde evleri başına yıkılmış yüzerce Filistinli için başlarını sokacakları bir çatıydı.

En az 100 kişinin öldürüldüğünü bildirdi ajanslar; sabah namazı vaktiydi.

İsrail saldırıda, F16 uçaklarının taşıyabileceği en ağır bomba sayılan MK-84 bombasını kullanmıştı.

Saldırıyı İsrail’in “insanlığa karşı yeni bir suçu” olarak kınayan Türkiye, İsrail’i “durdurmak için adım atmayanları” suç ortağı ilan ederken öncelikle ABD’yi ima ediyordu.

İsrail’in hakkı var, Filistin’in yok

Sadece iki gün önce, 8 Ağustos’ta ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in (ve 5 Kasım’da Başkan seçilirse Dışişleri Bakanı veya Ulusal Güvenlik Danışmanı olacağı konuşulan) dış politika danışmanı Phil Gordon, Harris’in İsrail’e silah ambargosu fikrine karşı olduğunu söylemişti. Buna göre, bazı demokrat seçmenler bu konunun ayrı bir toplantıda görüşülmesini istemiş ama Harris İran tehlikesini ve İsrail’in kendini koruma hakkını gerekçe göstererek bunu reddetmişti.

İsrail’in kendini koruma hakkı vardı ama Filistin’in yoktu. Donald Trump’a karşı ilerici laik ve demokrat Amerikan seçmeninin ümidi gösterilen Harris için saldırı altındaki Filistinlilerin hakkının sınırı, bombalardan sağ kalanlara gıda ve “insani yardım” ulaştırmakta bitiyordu.

Netanyahu hükümetinin okul binasına sığınan Filistinlilere başka tür bir bomba değil de MK-84 kullanması adeta “istediğimi yaparım, ABD arkamda” diye meydan okumak anlamına geliyordu.

Çünkü Başkan Joe Biden 10 Mayıs’ta ABD yönetimin artık İsrail’e 2000 pound (yaklaşık 907 kilo) tahrip gücü olan MK-48 sevkiyatını askıya almıştı; bombanın Refah’ta kullanılmasını istemiyordu.

MK-84 hedef gözetmez

Çünkü ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ondan iki gün önce, 8 Mayıs’ta Senato’da yaptığı konuşmada MK-84 bombalarının yerleşim alanlarında kullanılmasının sakıncalı olduğunu, inanılmaz tahrip gücüyle düştüğü yerde 4,5 metrelik krater açıp 350 metrelik bir daire içinde hedef gözetmeksizin herkesi öldürebileceğini söylemişti. Bunun yerine İsrail’e tahrip gücü daha az ama isabet gücü daha fazla bombalar verebilirlerdi.

Öte yandan Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırıdan sevkiyat askıya alınana dek ABD’nin İsrail’e 10 binden fazla gönderdiği 2000’lik MK-84 bombası gönderildiği açıklanmıştı.

Cumartesi günü İsrail jetlerinin el-Tebin okulu üzerine bıraktığı üç bomba o 10 bin küsur bomba arasındaydı.

Binyamin Netanyahu hükümeti adeta ABD’ye bu bombalardan daha çok istediğini duyuruyordu.

Öyle ya… Hamas lideri İsmail Haniye’nin 31 Temmuz’da Tahran’da öldürülmesi sonrasında İran’dan yeni tehditler gelmişti. Doğu Akdeniz ve Basra Körfezine yeni uçak gemileri göndermek ve ABD’nin İsrail’e dahi satmadığı en özel F22 savaş uçaklarını bölgede konuşlandırmak yetmezdi.

Siz duymak istemeseniz de

MK-84 “Bunker buster– Barınak patlatan” denilen bombaların en etkililerindendi. Okul binalarına değil, çelik takviyeli betondan askeri yeraltı barınaklarına karşı tasarlanmıştı. Batı ordularının elindeki tahrip gücü en yüksek bombalardandı. ABD tarafından ilk olarak 1970’lerde Vietnam savaşında, daha sonra Irak işgali, Afganistan savaşı ve Yemen’de Husilere karşı kullanılmıştı.

Son olarak İsrail tarafından evi başına yıkılmış Filistinlilerin sığındığı okula karşı kullanıldı.

Ama kötü siz duymak istemeseniz de kötülükler devam ediyor ve eninde sonunda bir kötülük gelip sizin de kapınızı çalarsa, o haberi de duymak isteyen kimsenin kalmadığından bile haberiniz olmaz.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Suriye’de rejim değişikliğinin perde arkası bağlantıları ortaya çıkıyor

2024 yılının Aralık ayında Suriye’deki rejim değişikliği, dünya kamuoyunu şaşırtacak kadar hızlı, on üç yıllık…

2 saat ago

Erdoğan: Tekrar seçilme derdim yok, Anayasayı CHP’yle yapalım. İnanalım mı?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 21 Mayıs’ta Macaristan dönüşü uçağa kabul ettiği gazetecilere konuşmuş. Tekrar seçilme veya…

5 saat ago

AK Parti’den 19 Mart İmamoğlu itirafı Erdoğan’ın yolundan döndürür mü?

Daha itirafın ne olduğunu bilmeden çoğunuzun “Hayır” dediğini duyar gibiyim. AK Parti’den gelen üst düzey…

1 gün ago

ABD Suriye’de yine iç savaştan söz ediyor, Türkiye yeniden ateş hattında

Dün, 20 Mayıs’ta Suriye’de olup bitenlere dair üç önemli gelişme yaşandı. Biri, MİT Başkanı İbrahim…

2 gün ago

Ergenekon taktikleriyle hedefe konan gazeteciler dava açıyor

İktidar çizgisindeki Akşam gazetesi 18 Mayıs’ta haber adı altında “İmamoğlu Medyası A.Ş.!” başlıklı imzasız bir…

3 gün ago

Üç yaşlı: Erdoğan, Bahçeli, Öcalan. Üç genç: Özel, İmamoğlu, Demirtaş

“İlk üçlü, sonraki üçlüye iktidarı bırakmak istemiyor. O kadar kararlılar ki, gençlerden ikisini tutsak ettiler,…

3 gün ago