

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve kendini feshetme çağrısının ardından PKK 1 Mart 2025 Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve kendini feshetme çağrısının ardından PKK 1 Mart 2025 Cumartesi gününden itibaren geçerli olmak üzere ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
PKK Yürütme Komitesi tarafından yapılan açıklamada, “Biz PKK olarak söz konusu çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve kendi cephemizden çağrının gereklerine uyacağımızı ve uygulayacağımızı belirtiyoruz. Bugünden geçerli olmak üzere ateşkes ilan ediyoruz,” ifadeleri kullanıldı.
“Ateşkes ilan ediyoruz”
PKK’nın Kandil’den yaptığı açıklamadan ana satırlar şöyle:
- “Biz PKK olarak söz konusu çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve kendi cephemizden çağrının gereklerine uyacağımızı ve uygulayacağımızı belirtiyoruz.”
- “Çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve kendi cephemizden çağrının gereklerine uyacağımızı ve uygulayacağımızı belirtiyoruz. Fakat başarı için demokratik siyaset ve hukuki zeminin de uygun olması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.”
- “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın hayata geçmesinin önünü açmak için, bugünden geçerli olmak üzere ateşkes ilan ediyoruz. Üzerine saldırı olmadıkça hiçbir gücümüz silahlı eylem yapmayacaktır.”
- “Bundan öte silah bırakma gibi hususların pratikleşmesini ancak Önder Apo’nun pratik öncülüğü gerçekleştirebilir.”
- “Parti kongresini toplamak için hazırız. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için uygun güvenlikli ortamın oluşması ve kongrenin başarısı için Öcalan’ın bizzat yönetmesi ve yürütmesi gerekir.”
- “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın başarıyla hayata geçmesi, Kürt sorununun demokratik çözümü temelinde Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi ve küresel demokrasi hareketinin gelişmesinin önünün açılması için, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşması, arkadaşları dahil istediği herkesle engelsiz ilişki kurabilmesi gerekir. Bunun gereklerinin devletin ilgili kurumları tarafından yerine getirileceğini umut ediyoruz.”
Öcalan’ın çağrısı
DEM Parti tarafından oluşturulan heyet 27 Şubat’ta İstanbul’da PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma ve kendini feshetme” çağrısını paylaşmıştı. Öcalan açıklamasında, PKK’nın “ömrünü tamamladığı ve feshini gerekli kıldığı” vurgularken, “Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum” ifadelerine yer verilmişti.
Türkiye gazetesinin haberine göre, üst düzey güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre Öcalan’ın çağrısı öncesinde İmralı ile devletin üst düzey güvenlik birimleri arasında yoğun bir trafik yaşandı. Çağrı metni birkaç kez süzgeçten geçirildi ve Öcalan ile istişarelerden sonra metne 25 Şubat’ta son şekli verildi.
Habere göre, Öcalan’ın kendi el yazısı ile kaleme aldığı metinde silah bırakmanın ve fesih çağrısının hiçbir ‘şarta’ bağlı olmaması için metnin çok açık ve net olmasına özel dikkat gösterildi.
DEM Partili Sırrı Süreyya Önder’in metin dışında kamuoyuna duyurduğu not da yine devletin bilgisi ve izni ile açıklandı.
Yol haritası
Yine Türkiye gazetesinin haberine göre güvenlik kaynakları olası yol haritasını da paylaştı.
Gazetenin haberine göre:
“Örgütün kongresini toplaması ve fesih kararı almasına kadar bütün süreç devlet tarafından gözlemlenecek. Bu sürecin en fazla 3-4 ay sürmesi, haziran sonunda da süreçte ikinci aşamaya geçilebileceği tahmin ediliyor. İmralı’ya yönelik ziyaretlerin de yine bu süreçte devam edeceği belirtiliyor. Kongre toplanıp fesih kararı alınana ve somut çıktıları görülene kadar, devlet tarafından hiçbir adım atılmayacak, bir söz verilmeyecek, herhangi bir şart gündeme gelmeyecek. Fesihten sonra ise teknik detaylar üzerinde çalışma yapılacak.
Örgütün elindeki silahların ne olacağı, kayıtlarının nasıl yapılacağı, üst düzey örgüt yöneticilerinin üçüncü ülkelere gitmeleri, devlette herhangi bir suç kaydı olmayan veya eyleme katılmamış örgüt mensuplarının Türkiye’ye gelip gelmeyecekleri gibi başlıklar ele alınacak. AK Parti kaynakları tüm bu süreçler tamamlandıktan sonra ‘Devletin demokratik dönüşümü’ adı altında atılacak bazı adımların Meclis zemininde tartışmaya açılabileceğini dile getiriyor.”
AK Parti: “İlgili kurumlarla takip edilecek”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Öcalan’ın çağrısının ardından yaptığı ilk açıklamada, “Cumhur İttifakı ortağımız sayın Devlet Bahçeli’nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir” dedi.
Erdoğan, “Başlayan sürecin bütün unsurlarıyla yerine getirilip getirilmediğini ilgili kurumlarımız vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Bu kritik dönemin alay-ı vala ile değil, sükûnetle, serinkanlılıkla, sabırla ve elbette samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz,” ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de yaptığı açıklamada “PKK PYD YPG SDG hangi adla olursa olsun Irak ve Suriye’deki tüm uzantılarıyla terör örgütü silah bırakmalıdır ve kendisini feshetmelidir” demişti. Çelik, “Bu süreçte gelebilecek her türlü provakasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek, gereken tüm tedbirleri alacağız,” ifadelerini kullanmıştı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise “Herhangi bir pazarlık söz konusu olamaz. Bunun karşılığında ‘Devlet şunu yapacaktır’ şeklindeki bir yorum doğru olmaz. Hukuk devletinde gizli pazarlıklar olmaz” açıklamasını yaptı.
Tunç, “Eğer terör örgütü kendini feshederse zaten problem yok. ‘Hayır, bu çağrıyı ben dikkate almıyorum’ deyip eylemlerine devam ederse o zaman da devlet gereğini yapar” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Öcalan’ın çağrısından sonra ilk açıklamasını sosyal medya hesabından yaptı.
Bahçeli, mesajında “Ne mutlu bizlere ki, sahte ayrımcılıkların, yapay anlaşmazlıkların, cepheleşme ve yanlış anlamaların milli hayatımızdan tamamıyla sökülüp atılacağı kutlu bir dönemin eşiğindeyiz” dedi.
DEM Parti toplanıyor
DEM Parti, Öcalan’ın “silah bırakma ve örgütü feshetme” çağrısının ardından süreci değerlendirmek üzere bir araya gelecek. Partinin yetkili kurulları gelişmeleri değerlendirmek üzere 2, 3 ve 5 Mart tarihlerinde Ankara’da toplanacak.
Açıklamalarda bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kongreye vurgu yaptı.
Bakırhan, “Kongrenin nasıl toplanacağı ve ne yapılacağı konusu, örgütün kendisiyle kurulacak mekanizma ve bunun takip edilmesiyle belirlenecek. Kongrenin toplanması için Öcalan’ın devrede olması ve bizzat temas kurması önemli” dedi.
Bakırhan ayrıca, Öcalan’ın çağrısından 1 dakika sonra Bahçeli’nin kendisini aradığını belirterek, “‘Rahat olun, bu ülkeyi birlikte demokratikleşeceğiz’ dedi. Demokrasi için ne gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız. Ben durduğum yerdeyim. Demokrasi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım’ dedi” açıklamasında bulundu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Öcalan’ın çağrısının video kaydına da alındığını belirterek, “(Öcalan) Metnin sunumu yapılmadan önce bizimle içeriğini ve aslında neyi kastetmek istediğini detaylıca paylaştı. ‘Ben bir şeyi eksik bıraktım, onu da eklemeliyim’ dedi ve o bölüm el yazısıyla yazdığı metinde mevcuttu. Videolu sunumu yaparken bunu metnin bir parçası olarak okudu. Videoda var” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları, “Bu çağrı PKK’ye yapıldı ve cevap verecek, adımlar atacak olan taraflardan biri PKK’dir. Ama bu çağrı aynı zamanda devlete, iktidara ve toplumadır,” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’den Erdoğan’a: “Sorumluluğunu alacaksın”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sürecin şeffaf yürütülmediğini belirterek, “Bir yandan bir yılı aşkın süredir bir müzakereyi yürüteceksiniz. Yaptığınız, yapılan görüşmelere devlet adına birisi tam yetkili, dört kişilik bir heyet eşlik edecek. Bu konudan dakika dakika haberiniz olacak,” dedi.
Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasa Mahkemesi’nin bir üyesi, Yargıtay’dan üyeler, yüksek hakimlerin bulunduğu 20’nin üzerinde hukukçudan oluşan bir masa bir yerde çalışma yapıyor olacak sizin bilginizle. Sonra millete ‘Bir şeyler oluyor, kendiliğinden oluyor. Sayın Bahçeli de güzel konuştu, ben bir şey demiyorum. Benimle ilgisi yok.’ Bu millet böyle kandırılabilecek, zekası hafife alınabilecek bir millet değil.”
Erdoğan’a seslenen Özel, “Bir işi yapacaksan onun sorumluluğunu alacaksın, cesaretini göstereceksin. Millet sana bunun görevini vermiş, yetkisini vermiş” dedi.
Selahattin Demirtaş: “Elimden gelenin fazlasını yapacağım”
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan… Orta Doğu barışı, tarihi Kürt-Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için ben elimden gelenin fazlasını yapacağım” açıklamasında bulundu.
Demirtaş, “Savaş, silah, şiddet, terör, kan, gözyaşı, ölüm ve yıkım bitsin isteniyor kardeşlerim, hepsi bu kadar. Tabii gerekli tüm hukuki ve siyasi alt yapının TBMM zemininde oluşturulması kaydıyla” ifadelerini kullandı.
Öcalan’ın çağrısı
Abdullah Öcalan, İmralı Adası’ndan yaptığı tarihî çağrıda, “Silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum” demişti.
27 Şubat’ta İstanbul’da DEM Parti İmralı heyeti tarafından yapılan basın toplantısıyla paylaşılan çağrıda, Öcalan PKK’nın “ömrünü tamamladığı ve feshini gerekli kıldığını” vurgularken, “Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum” demişti.
Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ek olarak gönderdiği notta ise “Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” ifadeleri yer aldı.
Tarihî süreç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024’te yaptığı çağrıyla başladı. Bahçeli, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” açıklamasında bulunmuştu.