

Suriye’de 7 milyar dolarlık ilk büyük ihale ABD, Türkiye, Katar işbirliğiyle imzalandı. Kalyon ve Cengiz enerji grupları konsorsiyumda. Aynı zamanda ABD Başkanının Suriye Özel Temsilcisi olan Ankara Büyükelçisi Tom Barrack törende konuşurken. (Foto: X/Barrack)
Aynı zamanda ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi şapkasını da taşıyan ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Tom Barrack işe hızlı başladı. Suriye’de yeni yönetim altında ilk büyük ihale sayılan 7 milyar dolarlık enerji anlaşması 29 Mayıs’ta Şam’da Başkanlık Sarayında imzalandı. Proje ABD, Türkiye ve Katar ortaklığında, Suriye’nin merkez ve doğu bölgelerinde doğal gaz elektrik santralleri ve güneyinde bir güneş enerjisi çiftliği inşasını öngörüyor. 13 yıl süren iç savaşla harap olan ülkede toplam 5,000 MW elektrik üretmeyi amaçlayan konsorsiyumda finansmanı üstlenen Katar’ın UCC Consessions şirketinin yanı sıra ABD’nin Power International ve Türkiye’den Kalyon ve Cengiz enerji grupları bulunuyor.
Konsorsiyumun merkezi ve doğu Suriye’de kurup işleteceği doğal gaz yataklarının halen SDG/YPG kontrolünde bulunuyor ancak Suriye’nin Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el Şara ile SDG lideri Mazlum Abdi arasında imzalanan 10 Nisan anlaşmasına göre Şam yönetimine devri öngörülüyor.
Suriye’de bir anlaşma daha
Şam’da Şara’yı da ziyaret eden Barrack, törende yaptığı konuşmada, Trump’ın yaptırımları kaldırmasının yalnızca bir hafta sonrasında Suriye’de atılan bu ekonomik işbirliği adımının önemli olduğunu söyleyerek Türkiye ve Katar’a teşekkür etti.
Barrack, Şara ile ilk yüz yüze görüşmesini, Şara’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere geldiği İstanbul’da 24 Mayıs’ta yapmıştı.
Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye, Ürdün ve Türkiye arasında DEAŞ (IŞİD) ile mücadele amaçlı bir koordinasyon merkezinin 19 Mayıs’ta Şam’da kurulup çalışmalarına başladığını bildiriyor. MİT Başkanı İbrahim Kalın da aynı gün Şara ve güvenlik makamlarıyla görüşmek üzere Şam’daydı.
Türkiye, Suriye’de DEAŞ ile mücadelede -El Hol ve benzeri tutuklama kampları dahil- her türlü desteği vadederken, bunun ABD’nin PKK’nın Suriye kolu YPG ve onun iskeletini oluşturduğu SDG’ye desteğinin devamı için gerekçe oluşturmasına karşı çıkıyor.