Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Bakan kızınca Atayman’a ranza verildi ama adaletsizlik sürüyor

Yazar: Murat Yetkin / 11 Haziran 2025, Çarşamba / Oda: Siyaset

İmamoğlu ile aynı gün gözaltına alınan Medya AŞ eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman, Bayram arifesinde doluluk sorunu olmayan Silivri’den sorun olan Afyon cezaevine kötü koşullarda nakledilmiş, ranza bulunamayınca yerde yatırılmıştı. Oğlu’nun durumu kamuoyuna yansıtmasıyla Bakan Tunç rahatsız oldu ve ranza verildi ama tek sorun o değil, adaletsizlik sürüyor.

Kamuoyu durumdan 9 Haziran, Manisa’dan Ferdi Zeyrek’in ölüm haberi geldikten bir süre sonra haberi oldu. Oğlu Efe Çakır, cezaevindeki annesi İpek Elif Aytayman’a reva görülen işleme şu tepkiyi veriyordu: “İBB Medya AŞ eski genel müdürü annem İpek Elif Atayman, sürüldüğü Afyon cezaevinde 5 gündür yerde yatıyor. Devletine milletine maddi ve manevi hiçbir yanlışı olmayan sicili tertemiz bir insana yapılan bu insanlık dışı hareket kabul edilemez.”
Onu Atayman’dan yine sosyal medya üzerinden gelen bir mesaj izledi.: Dr. İpek Elif Atayman 19 Mart 2024’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aynı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alınmıştı. “72 gün hücrede tutulduktan, ardından 5 gün koğuşta tutuldum. Sonra bir parça ekmekle, 7,5 saat bileklerim kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı bir kabinin içinde Afyon’a sevk edildim” diyordu.
Avukatı Eren Kaptan, YetkinReport’a Atayman’ın doluluk sorunu olmayan Silivri’den doluluk sorunu olan Afyon cezaevine nakledilmesinin sorunlu olduğunu, yönetmeliklerin doludan boşa nakil öngördüğünü söyledi.

Atayman: benden istenen nedir?

Atayman 10 Haziran’da medyada yer bulan sözlerinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a hitaben şunları söylüyordu:
• “Bileklerim kelepçeden mor. Burada yerde yatıyorum. Eşyam çöp torbasında. Haftada sadece bir kez, 10 dakikalık görüşme hakkım var. Bu bir yargılama değil, şiddet ve açık bir cezalandırmadır.
• “MASAK kaydım yok, HTS kaydım yok, şüpheli mal varlığım yok. 20 aylık genel müdürlük dönemine dair tüm belgeler yargıda; tek bir yasadışı, mevzuat dışı hizmetim yok. Aksi yönde bir soru da sorulmadı.
• “Benden istenen nedir, hangi gerekçeyle bu muameleye maruz kaldığımı anlamıyorum. Sayın Adalet Bakanı, ‘Tutuklular devletimize emanettir’ diyordunuz; böyle mi sahip çıkılıyor? Bu fiziki ve psikolojik şiddete, bu işkenceye son verin.
• “Tüm bu gerçeklere rağmen ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller’ var deniyorsa, tutuksuz yargılayın.”
Avukatı Kaptan, YetkinReport’a Atayman’ın sorgusu sırasında, suçlandığı rüşvet işddiadı konusunda tek soru sorulmadığını, örgüt üyeliği suçlaması konusunda da herhangi bir kanıt ya da doğrudan suçlamada bulunulmadığını söyledi.

Oğlunun anlatımı

Annesinin sorununu kamuoyuna duyuran Efe Çakır Atayman’a 10 Haziran itibarıyla ranza verildiğini YetkinReport’a doğruladı.
Çakır’ın verdiği bilgilere göre Atayman 23 ranzanın bulunduğu ancak 27 kişinin hapsedildiği bir koğuşa verilmiş. Durumu dile getirdiğinde, “Birisi sana yerini versin” gibi bir yanıt alınca bunu reddetmiş. Hatta bir genç tutuklu ranzasını verip kendisi yerde yatmayı teklif edince bunu da haksızlık kabul edip reddetmiş.

Durumu oğluna anlatıp o da kamuoyuyla paylaşınca ve Bakan Tunç’da bu durumdan rahatsız olunca, cezaevi yönetimi hemen çözüm bulmuş; fazla tutuklu ve hükümlüler başka koğuşlara dağıtılarak her mahpusa bir ranza düşecek düzenlemeye gidilmiş.
21’inci yüzyılın ilk çeyreğini geride bırakırken, memleketimizden hapishane manzaraları budur.

Bakan “rahatsız olunca”

Atayman ayrıntılı açıklamasını yapınca aynı gün Adalet Bakanı Tunç’un bu çağrı üzerine bir şey yapmayı düşünüp düşünmediğini sordum. Bir yetkili konunun cezaevlerinin doluluğuyla ilgili olabileceğini ama hemen ilgileneceklerini söylerdi.
İlerleyen saatlerde ismini saklı tutmak isteyen bir yetkili beni aradı. Sayın Bakan bu durumdan rahatsız olmuştu. Atayman’ın bir ranzaya yerleştirildiğini, sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Bakan Tunç yetkilileri daha dikkatli olmaları konusunda uyarmıştı, benzer durumdaki diğer tutukluların durumuna da bakılıyordu.
Demek ki hayırlı bir evlat annesine sahip çıkıp durumunu kamuoyuna duyurmasaydı, gazeteciler Adalet Bakanlığına sormasaydı, Bakan bu durumdan rahatsız olup sorumlulara kızmasaydı Atayman belki de hala çöp torbasındaki eşyalarıyla yerde yatırılıyor olacaktı Afyon Cezaevinde.
Peki, ya Bayram arifesinde ailesine önceden haber verilmeden Silivri’deki Marmara cezaevinden apar topar, kendi ifadesine göre bir metrekarelik zırhlı kabin içinde, bilekleri kelepçeli vaziyette, 7,5 saatlik yolculukla Afyon cezaevine götürülmesi de fazlasıyla rahatsız edici değil mi?

İstenen itirafçılık mı?

Ya da biz işkence deyince sadece daha önceki dönemlerde sistematik olarak uygulanan falakaya yatırma, Filistin askısına çekip elektrik vermeyi mi anlamalıyız?
Neyi anlamalıyız?
Yoksa bu yapılanlar Atayman ve CHP’li belediyeler soruşturmasındaki benzeri durumdaki tutukluları İmamoğlu aleyhine itirafname verip kurtulmaya zorlamak için mi? Ya da itirafçı olmayanlar böyle mi cezalandırılıyor?
Atayman’ın “Benden ne istiyorsunuz?” diye sorması bu nedenle mi?
Savcılık aradığı kanıtları etkin pişmanlıktan yararlanıp ev hapsine geçmek için itiraflarda, ya da CHP’lilerin dediği gibi iftiralarda bulunan kişilerden henüz edinemediği için mi iddianame gecikiyor? O nedenle mi tutukluluk -tıpkı Ergenekon serisi davalarda, ya da daha önce 12 Eylül darbe davalarında olduğu gibi başlı başına ceza yöntemi olarak uygulanıyor? O nedenle mi yeni itirafçılar aranıyor?
Şunu da merak ediyorum: acaba Bakan Tunç, Atayman’ın yerde yatırılmasından rahatsız olup ilgilenince ona ranza veren cezaevi yönetimi bu yüzden de başka yerleri rahatsız etmiş midir, onlar da bu yüzden cezaevi yönetimine kızmış mıdır?
Bu iş uzadıkça tadı iyice kaçıyor.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Afyon cezaevi, cezaevlerinde doluluk, Ekrem İmamoğlu, İpek Elif Atayman, Silivri, Yılmaz Tunç

OKUMAYA DEVAM EDİN

Anayasa Mahkemesi Başkanından sert eleştiriler
Güvenli Bölge üzerine 13 güvensiz soru
ABD liderlere “gelmeyin” dedi. Sizce Erdoğan gider mi?
  • İş dünyası AB’ye tepkili. Yalçındağ: Vize meselesi sıktı artık27 Haziran 2025
  • Yeni Ortadoğu’da Türkiye-İsrail başbaşa kaldı: gizli diplomasi zamanı27 Haziran 2025
  • CHP: 30 Haziran’da karar beklenmiyor ve o da AK Parti’ye yarayacak26 Haziran 2025
  • Erdoğan beş yıl sonra yine Trump’la: neden artık daha iyi geçinecektir?26 Haziran 2025
  • Ateşkes sonrası İran: liderlik değişimi olabilir mi?24 Haziran 2025
  • İç cephe kesitleri: Varank Küçükesat pazarında, Altaylı (da) Silivri’de24 Haziran 2025
  • İranlı kadınların hikayesi: direniş hiç durmadı23 Haziran 2025
  • Türkiye ABD’yi neden kınamadı? Perde arkasında neler oluyor?23 Haziran 2025
  • ABD’nin İran saldırısı bölgede ve Türkiye’de neleri tetikleyebilir?22 Haziran 2025
  • Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı: Cumhurbaşkanını tehditle suçlanıyor22 Haziran 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP