CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiği İmamoğlu’nu suçlayan MASAK raporu DEM Parti’nin Silivri ziyaretiyle su yüzüne çıktı. Bu kriz artık İmamoğlu davasının ötesine geçti. İmamoğlu mahkemede; sol üst köşede duruşmayı izleyen CHP lideri Özel görülüyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) 4 Haziran tarihli, Ekrem İmamoğlu ve ailesini suçlayan “Aklama Suçuna İlişkin Değerlendirme Raporu” 18 Haziran’da su yüzüne çıktı, 19 Haziran’da medyada işlenmeye başlandı. Arada bağlantı var iddiasında değilim ama DEM Parti eş başkanlarının 19 Haziran’da Silivri Cezaevinde tutuklu İmamoğlu’nu ziyaret edeceğinin de 18 Haziran’da kesinleşmesini dikkate değer bir zaman çakışması olarak görüyorum.
PKK’nın silah bırakırsa parlamenter siyasete entegre olma, resmi adıyla “Terörsüz Türkiye” projesinde DEM Parti anahtar aktör. DEM Parti’nin İmamoğlu ziyareti bir süredir maruz kaldığı, demokratikleşmenin Türkiye’nin sadece Kürt sorunu değil her köşesinin sorunu olması gerçeğiyle ilgilenmedikleri eleştirilerine en önemli yanıt olarak da görülüyor. Adeta birileri DEM’e “İmamoğlu’na giderek bizi zorda bırakıyorsunuz, kime sahip çıktığınızı görün” demek istiyor.
MASAK raporundaki suçlamalara geleceğim ama bu işin İmamoğlu’na yöneltilen ve henüz iddianameye dökülmemiş suçlamaların da İmamoğlu’nun şahsının da ötesine geçtiği artık ortada. T24’te Murat Sabuncu’nun da vurguladığı üzere DEM Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın “Biz muhalefete dönük, İmamoğlu ve İBB nezdinde ana muhalefet partisine dönük gerçekleşen baskıları doğru bulmuyoruz” demesi de bunu gösteriyor. DEM heyeti diğer siyasi tutuklularla da görüşeceğini önceden ilan etti.
TBMM’de yargı kararlarından da destek alan siyasi baskılardan belki de en çok çekmiş siyasi hareketin devam olarak DEM Parti yönetimi, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin gelip ellerini sıkmadan daha birkaç hafta önce, sırf DEM Partiyle bayramlaştı diye CHP’yi “terör ortağı” ilan ettiğini unutacak saflıkta değil. Keza işlerin iktidarın istediği yönde gitmemesi durumunda bir anda kendilerinin de yine terörist ilan edilip, partileri aleyhine kapatma davası açılması ihtimalini değerlendirecek siyasi deneyime sahipler.
Bu iş artık Erdoğan’a rağmen de hatta Özel’e rağmen de İmamoğlu’nu aştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve müttefiki Bahçeli’nin, İsrail-İran savaşı dahil bölgedeki vahim gelişmelere karşı “iç cepheyi güçlendirme” söyleminin bir mantığı var ama iç cepheyi muhalefeti susturarak güçlendirmeye çalışmaları demokratik siyaset bakımından vahim sonuçlara yol açabilir.
Üstelik iç cepheyi güçlendirme derken, halihazırdaki proje çerçevesinde DEM Partiyi içerde gördükleri yanılsamasını üretip sadece “Bu yönetimiyle CHP’yi” şeytanlaştırma, milli güvenlik sorunu gösterme yöntemi izliyorlar. CHP’de Özgür Özel yönetimi bunu anlamış ve meydanları hareketlendirmiş durumda; bunu okulların kapanmasından sonra yaz aylarında da sürdürmesi asıl sınamaları olacak.
Öyle anlaşılıyor ki, DEM Parti yönetimi de iktidarın CHP’yi yıpratma harekâtı sonuç verirse ileride kendileri dahil bütün muhalif kesinlerin zor günde dayanışma arayacağı bir kurum kalmama ihtimalini değerlendiriyor. CHP’nin yakın döneme dek kendilerine tam göstermediği dayanışmayı, iktidara yakın medyadaki suçlamalara ve son anda su yüzüne çıkan MASAK raporuna rağmen gösteriyorlar.
MASAK raporu temel olarak başına kayyım atanan İmamoğlu İnşaat AŞ ve ağırlıkla İmamoğlu ailesi üyelerinin İBB şirketleriyle para ilişkilerini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine mercek altına almış.
MASAK rapordan örnek vermek gerekirse; “Güllüce Tarımcılık A.Ş. isimli şirketin İmamoğlu İnşaat A. Ş.’ye devredilmesiyle ilgili yapılan değerlendirmede finansman kaynağının İBB ve iştiraklerinden gelen paralarla Ali Nuhoğlu tarafından 2021’de kurulan ve 2 adet villa satın alan şirkete ait olduğu, Güllüce Tarımcılık şirketinin İmamoğlu İnşaat’a devir tarihinde 158 milyon 323 bin 438 lira değerinde taşınmaza sahip olduğu, ancak devir sözleşmesinde 48 milyon lira değer biçilmesinin hayatın olağan akışı içerisinde normal bir durum olarak değerlendirilemeyeceği” iddiaları bulunuyor. Nuhoğlu, İmamoğlu operasyonuyla tutuklanıp etkin pişmanlıkla tahliye edilen isimlerden.
181 sayfalık raporda, yedi alt başlık altında sıralanan suçlamalar (Raporun tamamı bu bağlantıdan okunabilir) ardından, şunlar söyleniyor:
• “Aklanan suç gelirinin 25 adet gayrimenkul/taşınmaz, 63.550.151,59 TL ve 637.106,00 Euro olduğu, bu kapsamda kuvvetli aklama şüphesinin varlığı nedeniyle el koyma kararının devam etmesi, el koyma kararı olmayan mal varlıkları açısından mahkemeden el koyma ve müsadere kararı talep edilmesinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
Rapor “takdir savcınındır” diyor. Bu durumda takdir, MASAK’tan raporu talep eden, başında Akın Gürlek’in bulunduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının olacak.
CHP lideri Özgür Özel 18 Haziran’da, İstanbul Avcılar’daki mitingde bu MASAK raporundan söz etmiş ve “Yapay zekâ ile yazıldığını” ve “söylediklerinin üçte ikisi yalan satırlarla doldurulduğunu öne sürerek, Erdoğan’a hitaben “Bu Akın ile bu dereyi geçemezsin. (…) Ona, buna etkin pişmanlık tarif etmek yerine yol yakınken hukuka dön” demişti. Böylelikle Erdoğan’ın bir gün önce CHP’yle “Etkin pişmanlıktan yararlanın” diye alay etmesine atıfta bulunuyordu.
MASAK raporu, bir yandan 30 Haziran’daki Kurultay Davası ile içeriden sıkıştırılan CHP yönetimi önüne bir sınama daha çıkarıyor. Raporun muhalif seçmen kitlesinde daha da kenetlenmeye yol açması da mümkün; iktidarın inandırıcılık algısı zayıf.
Öte yandan CHP en başından beri İmamoğlu yargılanmasın demedi; özellikle seçilmiş siyasetçiler tutuksuz yargılanmalı dedi. DEM Parti de aynı tutumu savunuyor.
Bu iş artık İmamoğlu kavgasının ötesine geçti, CHP’nin önünde bu sorumluluk da bulunuyor.
Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’un ismi son olarak dokunulmazlık dosyalarıyla gündeme geldi. CHP’li 61 milletvekilinin…
"Bu millet artık yaşayamayacak hale gelmiştir!” Trabzon, Ortahisar Belediye Meclisi'nde MHP Grup Başkanvekili Abdurrahman Kınalı'nın…
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın artık kimseyi inandırmayan gerekçelerle tutuklanması Adana’yı sokağa döktü. CHP…
AK Parti 3 Kasım 2002’de yüzde 34 oy alarak tek başına iktidara gelişi, sadece bir hükümet…
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen resmi kaynaklara göre, Irak topraklarında 6 Temmuz’da yürütülen bir askeri operasyon sonucu…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın DEM Parti heyetiyle PKK’nın ilk silah bırakma töreni öncesi görüşmesinin 9 Temmuz’da…