

TBMM Komisyonu çalışmaları sürerken Meclis önünde yakılan Beyas Toros üzerine yapılan açıklamalar süreci kışkırtma ve sabotaj kuşkularını gideremedi.
Önce şunu söylemek gerekiyor: Terörsüz Türkiye söylemiyle TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Türkiye Komisyonu hiçbir sonuç elde edemese dahi Türkiye’nin siyasi hafızasına önemli bir kayıt bırakacak. Yalnızca son iki toplantıda Meclis kayıtlarına geçen ifadeler dahi tek başına değerli. Bir gazinin, PKK saldırısında yitirdiği gözünün yerine takılan takma gözü ifadesi sırasında çıkarıp çırılçıplak bir gerçeği sergileyerek “Silah atan affedilmesin” dediği kayda geçti. Bundan 30 yıl önce, 11 yaşındayken gözlerinin önünden faili meçhul eylemlerin simgesi bir Beyaz Toros’la kaçırılan babasını o gün bugündür arayan Cumartesi Anneleri grubundan kadının “cezasızlığa” karşı çığlığı da kayda geçti. Onlarca yıldır biriken travmalar her siyasi görüşten milletvekilinin yüzüne söyleniyor, hemen her toplantıda bir psikolojik eşik aşılıyor, aşıldıkça da kışkırtma ve sabotaj uyarıları birbirini izliyor.
Beyaz Toros hayaleti
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 19 Ağustos sabahı şehit yakınları, gazilerin dinleneceği oturuma gelirken gözleriyle görmüş Meclis’in önünde, İçişleri Bakanlığının karşısında, kaldırıma çekilip yakılan Beyaz Toros’u. İçişleri Bakanlığının açıkladığı şekliyle, hurda araçlara ÖTV indirimi yapılmamasına tepki gösteren, psikolojik rahatsızlığı olan Mersinli hurdacı 20 Ağustos’ta tutuklandı ama herkesin aklında pek çok soru işareti var. Bu tür kışkırtma eylemlerinin bu tür insanların kışkırtılıp yönlendirilmesiyle yapıldığına dair çok örnek var Türkiye’de de dünyada da.
1990’ların faili meçhul kararlığında kaldığını düşündüğümüz Beyaz Toros hayaleti, CHP lideri Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu soruşturmalarında tutukluları itirafname vermeye zorlayan bir savcının masasında beyaz Toros maketi olduğunu ifşa edince yeniden gündemimize girdi.
Kurtulmuş, “Beyaz Torosların sembolize ettiği faili meçhul cinayetlerin tamamıyla artık Türkiye’nin tarihinde kalmasını dilediğiniz bir sürecin içinde” olunduğunu söyleyerek, iç ve dış kışkırtma ve sabotajlar konusunda uyardı.
Kışkırtma ve sabotajlar
20 Ağustos günü, bu defa Komisyon gündeminde İnsan Hakları Derneği, Cumartesi Anneleri gibi tanıklık ve öneriler dinleneceği gün Kurtulmuş maalesef haklı çıktığını söyledi. İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Aslan’ı provokatörlük yapmakla suçladı.
İYİ Parti Komisyona katılmadığı halde Aslan DEM Partinin Kürt özerkliği, Kürt ordusu, Kürtçenin resmi dil olması gibi önerilerde bulunduğunu öne sürüyordu. Kurtulmuştan önce DEM Parti bunu kesin ve sert dille yalanlamış, kışkırtma ilan etmişti. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi böyle bir önerinin söz konusu olmadığını söylüyordu ama zaten diğer partilerden de duyan olmamıştı.
Bu haberlerle birlikte İYİ Parti’nin Mardin il ve 7 ilçe başkanının sürece destek vermek istedikleri için istifa ettikleri haberi duyuldu.
O arada Ekrem İmamoğlu’nun açıklaması geldi. İmamoğlu, “Tutuklanmam, ‘Terörsüz Türkiye’ ismiyle başlayan sürece yönelik gerçekleştirilmiş en büyük sabotajdır” diyordu.
İmamoğlu ve CHP soruşturmaları uzadıkça kışkırtma ve sabotajların Terörsüz Türkiye sürecine yönelebileceğini MHP lideri Devlet Bahçeli görüyor. Davaların süratle sonuçlanmasını bu yüzden istiyor.
Kavga büyük.


