Siyaset

Patrik dün Beyaz Saray’daydı. Erdoğan-Trump görüşmesi de gündemde mi?

Patrik Bartolomeo (oturanların ortasında) 15 Eylül’de Beyaz Saray’da Trump ile görüşürken. Hemen solunda, kapalı Heybeliada Ruhban Okulu Müdürü ve şimdi Kuzey Amerika Başpiskoposu, Bakırköylü Elpidophoros, oturma sırasının başında da Başkan Yardımcısı Vance oturuyor. BM Zirvesi çerçevesinde Erdoğan-Trump görüşmesi henüz programda yok ama Gazze-İsrail ve Suriye-PKK ihtilafları varken yapılmaması belki Türkiye’nin çıkarlarına daha uygun. (Foto: İnstagram)

15 Eylül’de Türkiye CHP’nin “mutlak butlan” davasıyla meşgulken ABD Başkanı Donald Trump Grek Ortodoksların Ekümenik Patriği Bartolomeo ve heyetini Beyaz Saray’da ağırlıyordu. Patrik’in 16 Eylül programında Türk Büyükelçiliğinde kahvaltı, Yunan Büyükelçiliğinde öğle yemeği ve ABD Dışişleri Bakanlığında akşam yemeği de bulunuyor. Bartolomeo, kaldığı otelde gazetecilere Trump ile Türkiye’deki Hristiyan azınlığın durumu ve başta Ukrayna olmak üzere bölgesel sorunları konuştuklarını söylemiş. Ben de dün Ankara’daki resmi kaynaklara Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları için ABD’ye gittiğinde Trump ile görüşme programı olup olmadığını sormuştum. Erdoğan-Trump görüşmesinin bu ziyaret çerçevesinde, hatta diplomatik kulisteki fısıltılara göre 29 ya da 30 Eylül’de yapılacağı doğru muydu?

Erdoğan-Trump görüşmesi var mı?

Aslında Erdoğan’ın geçtiğimiz Mayıs ayında, hatta üzerinde konuşulan 9 Mayıs’ta Beyaz Saray’a davet edilmesi söz konusuydu. O ziyaret olmadı. Daha sonra Trump’ın görevden aldığı Mike Waltz’ın Cumhurbaşkanının Dış ve Güvenlik Politikaları Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç’la ön mutabakatını zamanında Trump’a aktarmamasından Amerikan tarafının Türkiye’ye Erdoğan’a basına hitapsız görüşme önermesiyle yapılamadığına dek pek çok spekülasyon yapıldı diplomatik kuliste. Neticede, Erdoğan-Trump görüşmesi, daha önce 4 yıl Joe Biden ile olduğu gibi ikili ortamda değil, NATO Zirvesi çerçevesinde yapıldı.
Şimdi BM Genel Kurulu zamanı ve soru yeniden gündemde.
Genel usul şöyle: BM Genel Kurulu Nev York’ta yapılıyor. ABD Başkanları katılan liderlere eşli bir akşam yemeği veriyor.
Çok istisnai durumlar dışında ABD Başkanları, yemek çerçevesinde ayaküstü görüşmeler dışında liderlerle Nev York’ta görüşmüyor, çünkü hemen her lider istiyor. Dolayısıyla Trump da görüşecekleriyle BM Zirvesinin öncesi ya da sonrasında Vaşington’da görüşecek gibi duruyor.
Ama soru baki: Erdoğan-Trump görüşmesi ister Nev York ister Vaşington’da yapılsın, gerçekleşecek mi?

Getireceği bir itibar görünmüyor

Soruya Ankara’daki resmî kaynaklardan “Şu an itibarıyla” uyarısıyla aldığım yanıtları özetliyorum:
• Cumhurbaşkanının BM Zirvesi çerçevesindeki ABD seyahatinin “taslak programı” 21-24 Eylül tarihlerinde, sadece Nev York durağıyla öngörülüyor. Şu anda Vaşington durağı görünmüyor.
• Sadece Trump değil, diğer liderlerle de ikili görüşme programı henüz kesinleşmemiş.
• Beyaz Saray’da görüşme programı taslakta olmadığı gibi bir kaynağın ifadesiyle “Cumhurbaşkanımız bir hafta Trump’la görüşmeyi bekleyecek değil.”
Ama bu siyaset, son dakikada bir gelişme olur, bir şeyler değişir, “şu an itibarıyla” uyarısı zaten o demek.
Öte yandan İkinci Trump Döneminde ortaya çıkan alışılmadık bir durum var. Türkiye’de dış politika etkinliğini Türkiye Cumhurbaşkanının ABD Başkanından gördüğü kabule bağlayan kesimin tepkisini tahmin ederek soruyorum: dünyanın ve bölgenin içinde bulunduğu durumda Erdoğan-Trump görüşmesinin Türkiye’nin çıkarlarına bir katkısı olur mu?
Trump’ın konuklarına nasıl davrandığı ortada. Sadece Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky veya Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa değil, Avrupalı liderlere davranışları da konuklara itibar getiren türden değildi.

En iyisi üstelememek

Görüştüğüm bazı kaynaklar, “Erdoğan’a yapmaz, saygı duyuyor, araları çok iyi” diyor ama Trump’ın ilk dönemde Erdoğan’a yazdığı küstah mektubu hatırlatınca “Siz de haklısınız” yanıtı alıyordunuz. Trump’ın sağı solu belli olmuyor, Erdoğan’ında malum tersi ters, “One minute” hadisesinden biliyoruz.
Türkiye ile ABD arasında şu anda Gazze ve genel olarak İsrail’in saldırganlığından Suriye-SDG-PKK düğümüne, silah satış düğümüne dek bir dizi sorun var ve bu sorunlar, Türkiye’nin Batı İttifakına, NATO’ya, başta Ukrayna ve Kafkaslar’da sağladığı katkının dengesiyle krize dönüşmüyor.
Türkiye’nin çıkarı Erdoğan-Trump görüşmesinin üstüne fazla düşülmemesinde görünüyor.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

Komisyon’da Öcalan Oldubittisi: İstenen Mesajı Vermedi mi?

TBMM’deki Terörsüz Türkiye Komisyonu'nun çok şey beklenen 4 Aralık oturumu, sürece ne faydası olacağı kuşkulu,…

40 dakika ago

5 Aralık 1934: Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı

Türkiye, 5 Aralık 1934’te kadınların verdiği mücadelenin sonucunda  kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Fransa’dan…

1 saat ago

Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?

TBMM Komisyonunun 4 Aralık toplantısı AK Parti-MHP ittifakının “Terörsüz Türkiye” sürecinin 2026 yılının ilk yarısındaki…

23 saat ago

Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rusya-Ukrayna savaşının giderek daha geniş bir coğrafyaya yayıldığını, bunun “çok korkutucu…

2 gün ago

Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı

İçişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi 22.15te Irak Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’nin 29…

2 gün ago

CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor

Dün, 1 Aralık, Ankara’da “Ortak Geleceğe Birlikte Bakmak” başlıklı bir çalıştay vardı. Diyarbakır merkezli araştırma…

3 gün ago